18 Temmuz 2024 Perşembe

Moda Endüstrisinde Şeffaflık Endeksi / Ocak 2024 / Satınalma Dergisi sayı 133

Görselleri içeren yayınlanmış yazıya bakabilirsiniz. 

https://www.fashionrevolution.org/ web sitesini izliyorum. 2017 senesinden bu yana her sene büyük moda perakendecileriyle organize ve kapsamlı bir anket düzenleyerek raporluyorlar. Bu yazıda 2023 yılında 250 markayla çalışılarak hazırlanan rapor hakkında biraz ayrıntılı bir paylaşım yapmak istedim.

Raporda 5 ana başlık altında 258 indikatör sorgulanıyor. Başlıklar Politika ve Taahhütler (Policy & Commitments), Yönetişim (Governance), Tedarik Zinciri İzlenebilirliği (Supply Chain Traceability), Yapabilirlik (Know, Show & Fix) ve Vitrindekiler (Spotlight Issues) şeklinde belirlenmiş. Vitrindeki konular insana yaraşır iş, cinsiyet ayrımcılığı, sorumlu tedarik ve hammadde, aşırı üretim-iş modeli-döngüsellik, su ve kimyasallar, iklim krizi olarak seçilmiş.

Şeffaflık, temel bir konu olarak ele alınıyor, perakendecilerin katılımı ve cevapları bu anlamda ölçüt niteliği taşıyor. Raporun sunumu önemli bulguların özeti ve detaylı başlık analizi şeklinde yapılmış.

Önemli Bulgular

Bu sene de önceki senelerde olduğu gibi değişen performansa rağmen ortalama skorlarda küçük (sadece 2 puan) bir iyileşme var, ortalama skor %26 olmuş, bunu “ifşa edilmenin” olumlu etkisi olarak değerlendiriyorlar. İlk defa iki marka %80 barajını aşabilmiş. İlk defa lüks perakendeciler, diğerlerinden daha büyük gelişme göstermişler.

Her sene olduğu gibi markalar politika ve taahhütleri hakkında, elde ettikleri sonuçlardan daha fazla konuşmuşlar. Politika başlığı ortalaması %53 iken, vitrindekiler başlığı ortalaması %18 de kalmış.

İlk defa markaların %52 si Tier1 (birinci seviye; konfeksiyon üreticileri) tedarikçilerini ilan etmiş. Bu kötü performans aslında tedarik zinciri boyunca yaşanan sıkıntıların “sümen altı” edilebildiğini gösteriyor. “Görmediğimizi düzeltemeyiz!” uyarısı yapılıyor. Markalar sosyal uygunluk sorumluluğunu “tedarikçilerine yıkıyorlar”.

Markaların sadece %11 i satınalma sözleşmelerinde tedarikçilere 60 günde ödeme taahhüdü veriyor. Yine sadece %12 sinde satınalma etiği (responsible purchasing code of conduct) var. Tedarikçiden doğrudan son tüketiciye (B2B-Business-to-Business değil, D2C-direct-to consumer) sevkiyatlarda vergi ve regülasyondan kaçınma avantajı oluşuyor. Moda perakendecilerinin CEO ları aşırı zenginleşirken giysileri üretenlerin adil ücret ihtiyacı yeterince gündeme gelemiyor. Markaların %99 u tedarik zincirindeki çalışanların yaşam ücreti alan oranını paylaşmıyor. Markaların sadece %15 i sendikalı tedarikçilerini listeliyor.

Aşırı üretime kayıtsız kalınıyor, markaların %99 u “koleksiyon sayısını veya model sayısını azaltma taahhüdü vermiyor. Gündemde döngüsellik var ancak markaların %95 i bu dönüşüm esnasında adaleti sağlamak üzere tedarik zinciri çalışanlarının nitelik geliştirilmesi/eğitimi konusunda net bir yaklaşımı yok.

Ormanları koruma konusunda terminli-ölçülebilir taahhüt verebilen markaların oranı %12. 250 markadan iklim kriziyle mücadele için büyümeme (degrowth) taahhüdü veren marka sayısı sadece 2 adet.

Markaların sadece %7 si tedarikçilerinin atık su analizlerini paylaşıyor. Çevre sorunları hakkında tutum beyan edenlerin oranı %49. İnsan hakları ihlallerine karşı tutum beyan edenlerin oranı %66.

Markaların %51 inde sorumlu hammadde kullanım hedefi var ancak %44 ü sorumlu hammaddenin ne olduğunu belirtmiş.

Genel ortalama %26; politika %53, yönetişim %36, izlenebilirlik %23, yapabilirlik %25, vitrindekiler %18 çıkmış. 18 marka sıfır skor yapmış, %84 ü yarı skora ulaşamamış, 4 marka (H&M, Kmart, Target, Benetton) %70-80 ve 2 marka (Gucci, OVS) %80+ skor elde etmiş. Endeks çalışmasına daha uzun süredir katılan markalar daha yüksek skorlara ulaşmış, endeksi iyileştirme fırsatlarını belirlemek için kullanıyor olmalılar…

250 marka arasında tanıdık olanlar var: H&M, M&S, Next, Bestseller, Inditex, LPP, Mango, Carrefour, John Lewis, LC Waikiki, Puma, Nike, Adidas, Primark, Benetton, C&A, Kiabi, Pimkie, Patagonia, ….

Politika ve Taahhütler

Markalar, sonuçlardan ziyade politikalar hakkında konuşuyor. İnsan haklarından ziyade çevresel konulara daha ilgililer. Markaların %30’ dan fazlası sürdürülebilirlik iddialarının desteklenmesi için üçüncü partilerle çalışıyor.

Yönetişim

Mevzuatın çevre ve insan hakları taleplerindeki artışa rağmen yönetim kurullarındaki sorumluluk henüz şeffaf şekilde paylaşılmıyor. Markalar, tedarikçilerini daha yüksek standartlara uymaya zorluyor. 28 AB ülkesinin 18 inde çalışanların yönetimde söz hakkı vurgulanırken İngiltere’ de FTSE All share listelenen 585 firmanın sadece 6 firmasında çalışan temsilcisi var.  “Moda perakendecilerinin yönetim kurulları çok zenginleşirken çevre-insan hak ihlallerinden sorumlu tutulmalıdır” deniliyor.

İzlenebilirlik

Siparişin kaynağı olan Markanın bilinmesi sendikaların elini güçlendiriyor. AB mevzuatının ilerleyişi bu konudaki farkındalığı ve gayreti de artırıyor. Open Supply Hub ID listelendiğinde doğru tesisi açık erişimle görmek mümkün hale geliyor. T1 konfeksiyon üreticiler, baskı-nakış vb yapanlar; T2-T3 dokuma, örme, boya, emprime yapanlar; T4+ iplik, çırçır, hammadde, … şeklinde tanımlanıyor.

Yapabilirlik

AB mevzuatına paralel olarak Markaların Özen yükümlülüğü çabası artıyor. Markaların yayınladığı bilgiler genellikle T1 düzeyinin ötesine geçmiyor.

Vitrindekiler

İnsana yaraşır iş ve satınalma pratikleri

Markalar ve tedarik zincirleri toplum tarafından açık erişimle incelenebilmelidir. Markaların satınalma pratikleri önce tedarikçileri, peşinden çalışanları etkilemektedir. İngiltere’de süpermarketlerde yapılan “Industry Watchdog” uygulamasının bir benzeri moda endüstrisi için de öneriliyor. Moda perakendecisinin Yönetim Kurulu Başkanı sadece 4 günde bir Bangladeşli konfeksiyon işçinin ömür boyu kazanacağı parayı kazanabiliyor!

·        Planlama ve tahmin

o  Marka uygulaması- sipariş miktarında ani değişimler, sipariş/numune onaylarında pazarın eğilimine yakın kalabilmek amacıyla gecikmeler, son dakika değişiklikleri, Pazar eğilimine uygun olarak ani ve “hemen teslim” siparişler

o   Tedarikçi reaksiyonu- Çalışanlar için “makul” çalışma planı hazırlayamamak (fazla mesailer), çalışanların “daha iyi – daha hızlı – daha çok” çalışmaya zorlanması, su-tuvalet-hafta tatili vb dinlenme aralarının kısıtlanması, yevmiyeci gibi sigortasız-iş güvencesiz çalışanların sürece dahil edilmesi

o     Çalışanlara etkisi- aşırı çalışma saatleri, verimsizlik, düşük kalite, hastalık - iş kazası risk artışı, aile hayatının aksaması

·        Maliyet baskısı

o   Marka uygulaması- daha ucuz baskısı, indirim istekleri

o   Tedarikçi reaksiyonu- daha küçük, daha ucuz atölyelere fason iş çıkışı

o Çalışanlara etkisi- parça başı ücret türevleri gibi olumsuz kazanç biçimleri, kaçak atölyelerle beraber denetimsiz ve kötü şartlara açık iş ortamlarının oluşması

·        Ödeme şartları

o   Marka uygulaması- daha ucuz baskısı, indirim istekleri

o  Tedarikçi reaksiyonu- yangın veya iş emniyeti veya mevzuata ilişkin iyileştirmeler için yatırımdan sakınma eğilimi

o  Çalışanlara etkisi- emniyetsiz veya yasal uygunluğu olmayan işyerlerinde kaza-ölüm riski

·        Satınalma süreç yönetimi

o   Marka uygulaması- sipariş iptali, çeşitli sebeplerle reklamasyon, indirim istekleri

o  Tedarikçi reaksiyonu- çalışanların ve diğer tedarikçilerin ödemelerinin gecikmesi, kredi yükünün artması, kredi limiti dolduysa iflas riski

o  Çalışanlara etkisi- stres, tedirginlik, günlük temel ihtiyaçlar için borç bulma sıkıntısı, eğitim-sağlık vb servislere erişimde aksamalar

Cinsiyet ayrımcılığı

Hazır giyim sektöründe doğal olarak çalışanların çoğu kadındır ancak yönetici kadrolarında eşit temsil genellikle yoktur. Ücret farklılıklarına da rastlanılmaktadır.

Sorumlu tedarik ve hammadde

AB mevzuatında Kurumsal Sorumluluk Özen Yükümlülüğü, Kurumsal Sorumluluk Raporlaması, Sürdürülebilirlik İddialarının Dayanağı, Atık Yönetimi, Eko-tasarım, Döngüsel Ekonomi, Artırılmış Tedarikçi Sorumluluğu konuları gündemdedir.

Aşırı üretim – iş modeli - döngüsellik

Markalar döngüsellik uygulamaları hakkında konuşuyor ama sonuçları hakkında bilgi vermiyorlar. Yıllık raporlarında sebep oldukları atık miktarlarını göstermiyorlar. Yeni model sayısı, koleksiyon sayısı azaltılmadıkça aşırı üretim devam edecektir. Neredeyse hiçbir Marka tedarik zincirindeki çalışanlara nitelik kazandıracak yaklaşımlardan söz etmiyor.

Kaynak: Sipliciano, L.; Barry, C.; Williot, D.; Dobles, Y.M.; Luglio, I. Fashion Revolution, Laudes Foundation, June 2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder