26 Kasım 2023 Pazar

Sürdürülebilirlik Standartları sürdürülebilirliği sabote ediyor! / Kasım 2023 / Satınalma Dergisi, 7 gün 7 gündem

Ağustos 2023 tarihli ve Bill Baue tarafından hazırlanan e-kitap doğru bildiklerimi tekrar gözden geçirmeye zorladı: The Lost Decade: Sustainability Standards Sabotage Sustainability. 

Yazarın en popüler sürdürülebilirlik standart raporlaması olan GRI (Global Reporting Initiative) kurucularından Allen White ile Kasım 2013 tarihinde yaptığı röportajda “on yıllık bir dönemin kaybedildiği, bir bu kadarını daha kaybetmeye dayanamayacağımız” vurgulanıyor.
Uçurumdan yuvarlanmak üzere olan bir araçta olduğunuzu ve içerdekilerin durmak / yön değiştirmek yerine, yeni araçlara navigasyon – ABS sistemleri takılması konusunu tartıştığını düşünün!

Sabotaj iki ana şekilde gerçekleşiyor: Birincisi, küresel etkiler yerine şirket seviyesine “izole edilerek” ve ikincisi, gerçekten önemli olan eşik değerler yerine geçmişle ve daha dar içerikle kıyaslayarak… GRI (Global Reporting Initiative), ISSB (International Sustainability Standard Board), ESRS (European Sustainability Reporting Standards), SASB (Sustainability Accounting Standards Board), IIRC (International Integrated Reporting Council) kurumları kronolojik sırada değerlendirilmiştir.

GRI 2002 – Özgün sürdürülebilirlik (authentic sustainability): 1997 senesinde GRI kurulduktan sonra sürdürülebilirlik bağlamı kavramını getiren G2 versiyonunu 2002 senesinde yayınlamıştır. Önemli bir gelişmedir, küresel etkiyi esas alan eşik değerlere vurgu yapılmıştır. Olumlu bir adımdır.

GRI 2006 – Bağlamsal Önem (context-based materiality): 4 ana prensiple (önemlilik, paydaş katılımı, sürdürülebilirlik, tümlük) kapsam belirleyen G3 versiyonu yayınlanmıştır. Önemlilik sosyal-çevre etkisinin finansal etkiyle kıyaslanarak belirlenmesi istenmektedir. Firmanın raporlamasını içten-dışa (firmanın paydaşlar ve yakın çevresine etkileri) ve dıştan-içe (küresel konuların firmaya etkileri) bağlamında yaparak bütüncül (holistic) bir yaklaşım göstermesi beklenmektedir.

GRI 2011 – Sabotaj başlıyor (sabotage): GRI, G3.1 adıyla “masum” bir güncelleme yapmıştır. Ana kavram aynı kalmış gibi görünse de Önem Matrisi grafiğindeki yatay eksen değiştirilmiştir. Yatay eksen “Ekonomik – Çevre – Sosyal Etkilerin Önemi” yerine “Şirket için önemi” olmuştur. Artık firmalar gezegene etkilerini değil, kendi etraflarını düşünmekle yetinebilecektir. Bu sonun başlangıcıdır. Sustainable Brands Aralık 2011’de bu gelişmenin sakıncalarını açıklayan bir makale yayınlamıştır. Dahası Ford şirketi 2004-2005 sürdürülebilirlik raporunda, yani henüz GRI güncellemesi yapılmadan, bu yaklaşımdan söz etmiştir!? Nasıl bunu önceden bilebilirler diyebilirsiniz. Sebebi belki de Ford’un GRI ana kurucularından biri olmasıdır!

GRI 2013 – Görmezden geliş: Sürdürülebilirlik Bağlamı uygulaması için kılavuzluk yapmayı red ettiği G4 versiyonu yayınlanmıştır. Kamusal geri bildirimlerdeki itirazlar bu versiyonu durduramamıştır. Sürdürülebilirlik raporlamasının esaslarını belirleyen kuruluş bu konuda kılavuzluk etmek istememiştir!

SASB 2013 – Standart, sürdürülebilirlik istemiyor: SASB gezegenin sınırları ve eşik değerlerin akademisyenlerin işi olduğuna, dahası kendi kontrolünde olmayan bu alanlarla ilgili firmaların sorumlu tutulamayacağına inanmıştır. Başka bir ifadeyle gezegenin kaynaklarını kullanan, kirleten firmalar verdikleri zararlardan sorumlu değillerdir! Kamusal geri bildirim itirazları bu yaklaşımı da durduramamıştır.

IIRC 2013 – Gezegenin sınırları mı? 2010 senesinde kurulmuştur. Gezegenin kaynaklarını ve eşik değerleri başka bir açıdan ele almıştır. Sınırlı kaynakların insanlığın mal-hizmet ihtiyaçlarını karşılamak üzere “mutabık kalınabilecek” eşik değerini ve bu eşik içinde ilgili kaynakların nasıl paylaşılacağını tartışmaya açmıştır. Kapitalist bir yaklaşımdır, artık “sürdürülebilirlik bir metadır” ve elbette pazarlık edilebilir!

ESRS 2014 – 2022 – Avrupa standardı: Avrupa Birliği gezegenin sınırlarını “biyo-fizik gerçeklik” yerine, IIRC’ nin ekonomik yaklaşımından ayrılarak politik pazarlık konusu olarak ele almıştır. Finansal ve Çevre-Sosyal Önemlilik konularını Çifte Önem (Double Materiality) adıyla yeni bir kavram gibi öne çıkarmıştır ancak bu kavram zaten GRI G3 versiyonunda vardır.

GRI 2020 – Performansa gerek yok… Exposure Draft of the GRI Universal Standards yayınlanmıştır. Standartta, kaynakların iyiyle kötüyü ayırt etmek için kullanılabilecek paylaşımı, eşik değerleri, hedefleri veya kıyaslama noktaları yoktur. GRI hala uygulamada rehberlik etmemektedir. Özetle raporlamanın özünü öldürmüştür (GRI has eviscerated the heart of sustainability reporting).

IIRC 2020 – Gezegenin sınırlarına yaklaşırken… Consultation Draft of the International <IR> Framework yayınlanmıştır. Aslına bakılırsa gezegenin sınırlarına yaklaşmak bir tarafa dokuz sınırın dördü çoktan aşılmıştır! IIRC kaynak sıkıntısına dikkat çekerken firmaları gezegene etkileri konusunda harekete geçmeye zorlamamıştır.

ISSB 2021 – 2023 – Elinde barut izi var! S1-General Sustainability-related disclosure requirements ve S2-Climate-related disclosure requirements dokümanları yayınlandı. IIRC ve SASB birleşerek VRF (Value Reporting Foundation) oluşturmuş ve sonrasında COP26’da IFRS (International Financial Reporting Standards) tarafından desteklenmiştir. Bu dokümanlarda gezegenin sınırlarına dair eşik değerlere yer verilmemiş ve firmaların çevreye etkisi yerine çevrenin firmalara etkisine odaklanılmıştır. Gelinen noktada sürdürülebilirlik ISSB standartlarında aynı anda her yerde bulunan ve görünmez bir kavrama dönüşmüştür (Sustainability is simultaneously ubiquitous and invisible in the ISSB standards).

ESRS 2022-2023 – Umudumuz… Delagate Act yayınlanarak ESRS1 ve ESRS2 zorunlu tutulurken, 5 çevresel – 4 sosyal – 1 Yönetim standardı “gönüllüye” değiştirildi. Gezegenin sınırlarına ilişkin eşik değerlerin konu edildiği standartların tekrar zorunluya çevrilmesi gerekmektedir. Her şeye rağmen GRI standardın yanaşmadığı eşik değerleri benimseyen ESRS, gelecekte gezegene faydalı olabilecek standart olarak umut vericidir.

Sürdürülebilirliğe en çok zarar verenler arasında maalesef sürdürülebilirlik standartlarını oluşturan kurumlar da vardır. 

Kaynak: Bill Baue, The Lost Decade: Sustainability Standards Sabotage Sustainability, August 2023

11 Kasım 2023 Cumartesi

Yayınlarım...

Maltepe Üniversitesinde Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi doktora programı öğrencisiyim. Dersli dönemlerimi tamamladım. Yeterlik sınavını geçtim. Tez Önerisi aşamasındayım.

Linkedin profilime ve Linkedin üzerindeki Scai.Tech sayfama bu bağlantılardan ulaşabilirsiniz.

Bu yazıyı "içindekiler" niyetiyle oluşturdum. 

Akademik dergilerde yayınlanan yazılarımı ve youtube üzerinde izlenebilen videolarımı derlemeye gayret ettim.


Akademik yazılar

  1. Gelir Dağılımı Adaletsizliğini Azaltmak İçin Simülatörlü Program Önerisi: İstanbul Üniversitesinin Sosyal Siyaset Konferansları Dergisinde Temmuz 2023 tarihinde yayınlandı. 
  2. Sadeleştirilmiş kısıt-tampon-bağ (S-DBR) ve yalın-hat dengesi yöntemlerinin simülasyonla kıyaslanması: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin NÖHÜ Mühendislik Bilimleri Dergisinde Ekim 2023 tarihinde yayınlandı. Makalede söz edilen S-DBR simülasyon modeline ve yalın simülasyon modeline erişebilirsiniz.
  3. Trafik Akışı İyileştirmesinin Trafik Sıkışıklığını Azaltmaya Etkisi: Simülasyonlu Alternatif Bakış: ODTÜ'nün Trafik ve Ulaştırma Araştırmaları Dergisinde Ekim 2023 tarihinde yayınlandı.
  4. Stok Yönetiminde Min/Mak, Ekonomik Sipariş Miktarı ve DDMRP Politikalarının Simülasyonla Kıyaslaması: Manisa Celal Bayar Üniversitesinin Yönetim ve Ekonomi Dergisinde Mart 2024 tarihinde yayınlandı.
  5. Tedarik Zincirinde Direnç Konulu Literatürün Bibliyometrik Analizi: TMMOB Makina Mühendisleri Odasının Mühendis ve Makina Dergisinde Mart 2024 tarihinde yayınlandı.

Video - TV yayınlar

  1. Üç mesaj ve üç çağrı: Küresel Kalkınma Amaçları, sürdürülebilirliğin zaman içindeki erozyonu, gelir dağılımı adaletsizliğine ilişkin simülatör fikri, gençlere finansal okuryazarlık için "oyunlu" eğitim ve destek çağrısı içeren 35 dakikalık Üniversite TV yayınıdır, Kasım 2022 tarihlidir. 
  2. Tekstil Sektöründe Sürdürülebilirlik: Yeşil Büyüme kanalında Kasım 2023 tarihinde yayınlanan 80 dakikalık röportajdır. KOBİ ölçeği için sürdürülebilirliğin neden önemli olduğu, nasıl sağlanacağına dair yapılabilir yol haritası üzerinde konuşulmuştur.

Trafik Akışı İyileştirmesinin Trafik Sıkışıklığını Azaltmaya Etkisi: Simülasyonlu Alternatif Bakış / 2023 / makale

ÖZ: Çalışmanın amacı büyük şehirler için çevre yolunda dinamik trafik akışına uygun düzenlemelerle akışı iyileştirerek emisyonu azaltmak, seyahat süresini uzatan beklemeleri azaltarak yakıt tasarrufu sağlamaktır. Bir çevre yolundaki trafik akışı için farklı kuralları içeren senaryolar Goldratt Research Labs tarafından AnyLogic üzerinde hazırlanan Traffic Flow paket simülatörü kullanılarak operasyonel bazda kıyaslanmıştır. Yaygın kullanılan statik ve sensörlerle desteklenen hibrit uygulamalar yerine trafik yoğunluğuna dayalı katılım sınırı içeren dinamik sistem kullanıldığında yoldan geçen araç sayısı artmakta ve seyahat süresi kısalmaktadır. Büyüyen şehirler ve artan lojistik hacim çevre yol düzenlemesini gerektirmektedir. Özellikle transit geçişlerdeki yerleşim yerlerinde ve trafik yoğunluğu yaşanan büyük şehirlerde mevcut trafik sensörleriyle bağlantılı olarak kullanılabilecektir. Çevre yolu trafik düzenlemeleri arasında İstanbul’da uygulanmayan akıllı sinyalizasyon, yan yolun akıllı geçiş tercihine bağlanması, yola katılım sınırlaması, otoyolda trafik sinyalizasyonu gibi alternatifler simülasyon ortamında değerlendirilmiştir. Metot içindeki acil geçiş – araba – kamyon kurgusu, iş dünyasındaki acil işler – normal kapsamlı işler – geniş kapsamlı işler olarak yorumlandığında proje yönetimi için de geçerli görünmektedir.

Anahtar kelimeler: çevre yolu, trafik akışı, akıllı sinyalizasyon, simülasyon

Bağlantı: https://doi.org/10.38002/tuad.1274489