18 Temmuz 2024 Perşembe

Hazır Giyimde Sürdürülebilir Değer Zinciri / Mart 2024 / Satınalma Dergisi sayı 135

 Yayınlanan yazıya bakabilirsiniz.

Cambridge Elements Business Strategy üzerinde 2023 yılında yayınlanan Sustainable Value Chains in the Global Garment Industry raporunu özetlemeye gayret edeceğim. Benim ilavelerim italik dizilidir.

Tekstil ve Hazır Giyim endüstrileri büyük baskı altındadır ve uzun vadeli ekonomik (profit), sosyal (people) ve çevresel (planet) eşikleri karşılayacak şekilde yeniden yapılanmak zorundadır. Bu baskı

·        iklim krizi ve Paris Anlaşmasından,

·        sürdürülebilir tedarik zincirlerine odaklanan sivil toplum kuruluşlarının çabalarından,

·        hızlı modaya (fast fashion) karşı oluşan kamuoyundan,

·        tedarik zincirlerindeki oynaklık (volatility) ve kırılganlıklardan (fragility),

·        özellikle AB bünyesinde artan regülasyonlardan (döngüsellik yeşil mutabakat, özen yükümlülüğü,…) kaynaklanmaktadır.

1.      Hazır Giyim Tedarik Zincirleri ve Sürdürülebilirlik

Hızlı moda olası tek üretim modeli değildir. Dayanıklı ürünlerin talep edildiğinde ve yeterli miktarda üretilmesini öngören yavaş moda (slow fashion); paylaşımlı kullanım, kiralama, onarım ve geri dönüş içeren döngüsel ekonomi modelleri; çevre ve sosyal konulara yoğunlaşan sosyal girişimler gibi alternatifler vardır.

Karşılaşılan riskler sosyal boyutta eskiden iş kanunu içinde değerlendirilen ancak artık insan hakları olarak yorumlanan çocuk işçilik, aşırı çalışma saatleri, zorla çalıştırma, ayrımcılık, örgütlenme hakkının engellenmesi, İSG aksamaları, ücretlendirme sıkıntıları gibi konuları içerir. Çevresel boyutta su kullanımı, atık su, emisyonlar, kimyasal yönetimi ve kirlilik gibi konular sayılabilir.

Türkiye, 2020 senesinde AB ye en çok hazır giyim ihracatı yapan altıncı ülke ve en çok tekstil/elyaf ihracatı yapan altıncı ülkedir. 2020 senesinin en büyük hazır giyim perakendecileri Inditex, Uniqlo, H&M, Nike, Adidas, The GAP şeklinde sıralanmıştır.

1.1.   Sürdürülebilirlik

Artık iş stratejisine ek olarak sunulan sürdürülebilirlik stratejisi fikri yetersizdir. Bugün gereken Sürdürülebilir İş Stratejisidir, bu iki kavram herhangi bir noktada diğerinden vazgeçebileceğiniz unsurlar değildir.

Birleşmiş Milletlerin Küresel Kalkınma Amaçları çerçevesi sistem anlayışından yoksundur, farklı bağlamlarda amaçlar birbirleriyle çelişkili sonuçlar doğurabilmektedir. Piyasalardaki belirsizlik kriz olduğu kadar inovasyon fırsatıdır.

1.2.   Değer Zincirleri

Değer zinciri analizi yapılırken zincirdeki aktörlerin ağdaki konumu, coğrafi ortamı ve sosyal etkileşimleri dikkate alınmalıdır.

1.2.1. Değer zincirinde güç (power) ilişkileri

Güç, zincirdeki bir aktörün kendi iradesiyle kullanabileceği “diğerlerini etkileyebilme” potansiyelidir. Dört biçimde görülür: Pazarlık (bargain) gücü, kurumsal (institutional) güç, örnek olma (demonstrative) gücü ve kural koyucu (constitutive) güç. Zincir içinde güç çatışması her zaman vardır, dinamiktir, işbirliği ile rekabet arasında salınır.

1.2.2. Zincir Yönetimi (Governance)

Zincirdeki ürün-teknoloji yapısına göre değişiklikler vardır. Hazır giyimde Markaların büyük alıcılar olarak kural koyma ve piyasayı etkileme gücü vardır. Ancak zincir boyunca hammaddeye doğru giderken güç ilişkileri değişir, konfeksiyonculara nazaran daha yoğun sermaye birikimi ve daha yüksek ticari hacmi temsil eden kumaşçılar üzerinde “markaların beklediğinin aksine” maalesef konfeksiyoncuların etkisi oldukça sınırlıdır. Ayrıca kaliteli-iyi servis algısı da zincirin her noktasında aynı olmayabilir.

1.2.3. Değer Zinciri Riskleri ve Kamuoyu

Sektörler, coğrafyalar, kullanılan teknoloji gibi faktörlerden etkilenmektedir. Genel olarak geçim kaygısındaki gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilirlik konularına “mecbur kaldıkları için” katıldıkları söylenebilir.

1.3.   Inovasyon

1.3.1. Aşamalı (Incremental) – Sıçramalı (Radical) İnovasyon

Aşamalı inovasyon mevcut ürün ve hizmetlerde verimin yükseltilmesi gibi küçük ölçekli iyileştirmelerdir. Sıçramalı inovasyon ise bir endüstriyi dönüştürecek kadar büyük-yıkıcıdır.

Yaklaşım çok seviyelidir: Makro seviyede üretim yapılan ortamda sosyo-ekonomik görünüm dikkate alınır. Mezo seviyede istenen yönde değişim için firmalarda-çalışanlarda-kanun koyucularda uyulması gereken kurallar, prosedürler belirlenir. Mikro seviyede kuralları sorgulamak isteyen girişimciler için kontrollü deneysel ortamlar sağlanır.

1.3.2. İnovasyon Politikası ve Yönetişim (Governance)

Aktörler arasında eğitim, öğretim, tecrübe paylaşımı, ikili ilişkiler, test-pazarlama-üretim destekleri, yasal düzenlemeler, finansman olanakları gibi geniş bir yelpazede özel-kamu liderliğinde çeşitli faaliyetlerdir.

1.3.3. Küresel Değer Zincirlerinde İnovasyon

Bu ortamlar CAS-Complex Adaptive Systems (Karmaşık Uyumlu Sistemler) olarak tanımlanmaktadır, çok yönlü etkileşim vardır, dinamiktir, sürprizlere açıktır, zincirin nihai amacına yakınsama eğilimi taşır, zincirdeki her aktör için öğrenme potansiyeli vardır.

1.4.   Sürdürülebilir Tedarik Zinciri İnovasyonu

1.4.1. Gerekçeleri

Sürdürülebilirlik krizi, hızlı modaya karşı oluşan tepki, pazarın beklentisi, yasal düzenlemelerdir.

1.4.2. Aktörler

Firmalar, hükümetler, sosyal girişimler (sivil toplum kuruluşları) sayılabilir.

1.5.   Katkı

Sürdürülebilir iş modelleri için inovasyon arayışı artmaktadır. Alıcı konumlu markaların fiyat baskısına ek olarak tedarikçilerdeki maliyetini üstlenmeden sürdürülebilirlik taleplerini artırmaları adaletsizliğe yol açmaktadır. Artık Küresel Kuzey eskiden olduğu gibi en büyük Pazar değildir, Küresel Güneydeki Çin – Hindistan – Pakisatn gibi ülkelerde gelişen çok canlı iç talep vardır.

2.      Yönetişimde inovasyon

2.1.   Değer zincirinde yönetişim

2.1.1.Markaların liderliği

Markaların ilk seviye (Tier 1) tedarikçilerde yoğunlaştığı sürdürülebilirlik çabasıdır.

Uyum (Compliance) yaklaşımında markalar standardı belirler, tedarikçilerden uymalarını ister, uyumu denetler, uyamayanları zincirden çıkarır. Bu yaklaşıma ilişkin yukarıdan aşağıya yönelimi, yerel şartları dikkate almaması, denetim hilelerine açıklığı, tedarikçilerin çelişkili hedeflere zorlanması gibi eleştiriler vardır.

İşbirliği (Cooperation) yaklaşımında markalar daha yüksek fiyatlar, daha uzun terminler ve uzun vadeli ilişkilerle daha gelişime dönük bir tavır sergiler. Tedarikçilerin mavi-beyaz yakaları ve sahipleri birlikte gelişme fırsatı bulur. Bu yaklaşımda çok idealist ve gerçeklikten uzak şeklinde eleştirilmektedir. Uyum ve İşbirliği yaklaşımlarının hibrit kullanılabildiği de görülmüştür.

Alternatif olarak markalar ve tedarikçiler birlikte sürdürülebilirlik-Pazar koşullarını şekillendirmeye çalışabilmektedirler. Belirgin sivil toplum kuruluşu-sürdürülebilirlik düşünce yapılarında markaların ortak/lider durumu çıkar çatışması olarak yorumlanabilmektedir.

2.1.2.Tedarikçilerin liderliği

Endüstriyel-sektörel kurumlar aracılığıyla etki edilebilmektedir.

2.1.3.Sendikaların liderliği

Sendikaların küresel ölçekte birleşerek büyük markalarla bağlayıcı anlaşmalar yapmasıdır.

Bu çabaların arzu edilen sonuçlara ulaşamama sebepleri nelerdir?

·        Neyin “sürdürülebilir” olduğu hakkında maalesef görüş birliği yoktur.

·        Standartların küresel uygulamaları maalesef aynı olamayabilir.

·        Markaların (pazarın) ana motivasyonu hala önce fiyattır.

Kaynak: Alexander, R; Lund-Thomsen, P. (2023). Sustainable Value Chains in the Global Garment Industry. Cambridge University Press. doi: 10.1017/9781009217729

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder