Neden stoklarımız var?
Sabundan gıdaya, ev aletlerinden diş fırçasına tüm tüketici ürünleri için stok taşıyoruz. Aklımıza sadece mağazalar geliyor ama aslında bölge depoları, dağıtım merkezleri hatta fabrika depoları da var. Stokların ortak paydası bir müşteri talebi olmadan satın alınmış, sevk edilmiş, üretilmiş olmalarıdır. Sadece müşterinin beklemeye razı olacağından daha uzun zamanda üretilebilen/müşteriye ulaştırılabilen ürünler için stok tutmak gerekir. Eğer müşteriniz yeterince sabırlıysa veya siz yeterince hızlıysanız stok tutmaya ihtiyacınız olmaz.. Dolayısıyla bazı hallerde satıştan önce stok tutmak gereklidir ama her SKU için ne kadar stok tutulmalıdır?
Stok
yapmak maliyetli olduğu için “mümkün mertebe az” stok isteriz ama diğer
taraftan bulunan mal sattığı için “beklenen azami satışı karşılayacak kadar
çok” stok olmalı deriz. Talep değişkendir, dolayısıyla ortalama talebe göre
stok tutarsak kimi zaman satış kaybı yaşarız. Bu kayıplardan sakınmak için daha
çok stok tutmaya istekliyizdir. Ayrıca tedarikteki aksamalardan korunmak için
de stok gerekir. Öyleyse optimal stok için formülümüz “asgari stok seviyemiz
bir sonraki tedarike kadar azami talebi karşılayacak miktarda stoktur”.
Sonraki tedarik ne zaman olacak? Beklenen azami satış = ortalama talep
X tedarik süresi X emniyet çarpanı olarak ifade edebiliriz. Tedarik süresi
uzarsa gereken stok miktarı artacaktır, tersi de doğrudur. Bu aslında modern
stok yönetimi için bir ipucudur. Şimdi çoğu tedarik zincirinin nasıl işlediğine
bir bakalım.
Bir
tamamlama siparişi üretim emri veya satın alma emri veya sevk emri olabilir. Her
durumda bu bir karardır, dolayısıyla eğer istersek farklı davranabiliriz. Eğer
işletmenizde eşzamanlı aşırı ve yetersiz stok sorunu varsa sebebi bir süredir
verdiğiniz tamamlama siparişleridir. Peki bir sonraki tamamlama siparişi ne
zaman verilecek? Tabii ki biz karar verdiğimizde! Peki ne zaman sipariş
vereceğinizi nasıl bileceksiniz? İnternette araştırdığınızda çeşitli kaynaklar
bulabilirsiniz, ortak noktaları aşağıdaki gibi olacaktır:
· Karlılık için iyi stok yönetimi
önemlidir, gereklidir.
- Tekrar
sipariş verme noktası, min / max, ekonomik sipariş miktarı (EOQ) benzeri
yöntemler önerisi
MIN/MAX ve
EOQ Yöntemleri
Yöntemin
amacı en düşük maliyetle bulunurluk sağlamaktır. MIN = bir sonraki tedarik
gelene kadar geçen sürede talebi karşılayacak miktardır. Kimi zaman buna tekrar
sipariş noktası (ROP) denir. MAX = maliyet optimizasyonuna göre hesaplanan
ekonomik sipariş miktarı + MIN stok miktarıdır, yani MIN noktasına gelince
stokları MAX noktasına tamamlarsınız.
Ancak bu gösterimde iki gerçek dışı varsayım vardır: 1) Genellikle ürünler sipariş edildiği anda depoya girmezler 2) Genellikle talep grafikteki kadar kusursuz doğrusal değildir. Gerçek hayat aşağıdaki gösterime benzeyecektir.
Tedarik
için sipariş verdikten sonra tedarik süresi kadar beklememiz gerekecektir.
Anında tedarik edebilseydik zaten stok tutmazdık! Ayrıca talep değişkendir.
Dolayısıyla yetersiz stok riskimiz vardır. Talep değişkenliği nedeniyle sabit
EOQ miktarındaki tedarik siparişlerinin zamanlaması değişken olacaktır. Değişen
aralıklarla aynı miktarda sipariş verdiğimizde tuttuğumuz stok miktarı her
zaman hatalı olacaktır, hata artış yönüne meyillidir. Yani akademik dünyada çok
popüler olan min/max yöntemi talebin çok az değişkenlik gösterdiği istisnai
haller hariç her zaman yanlış stok miktarına yol açacaktır.
Eşzamanlı aşırı ve yetersiz stok kronik sorununun çözümünde sipariş
sıklığı önemli bir unsurdur.
Eğer
siparişleri sıklık olarak belirlersek artık min miktarına gerek kalmaz. Max
hala hedef stokumuzdur ancak sık sipariş verdiğimizde EOQ ya nazaran çok daha
düşük miktarlarda alım yaparız. EOQ formülünde yetersiz stok maliyeti, stok
taşıma maliyeti ve sipariş verme maliyeti dikkate alınır. Kavram yeterince
büyük miktarda sipariş verilirse sipariş verme maliyeti (senede verilen sipariş
sayısı azalır) düşer ama stok taşıma maliyeti artar. Öncelikle yok satmanın
maliyeti öngörülemez ve çoğu zaman sanılandan daha yüksektir. Firmanın itibarı
zedelenir, gelecekte satış kaybına yol açabilir, yetersiz stoklu sürenin
uzunluğuna göre farklı yansımalar olabilir. Pareto prensibi satışta da
geçerlidir, sebeplerin %20 si sonuçların %80 ine neden olur, 80-20 sayıları
asimetriyi gösterecek şekilde seçilmiştir. Bir vakada %5 yok satışın ciroda %30
kayba yol açtığını gördüm. Biliyorum çünkü bu stoklar tamamlandığında satışlar
%40 arttı.
Dolayısıyla
EOQ formülü yok satma maliyetini önemli ölçüde hafife alır. Üstelik depolama ve
sipariş verme maliyetleri “ödenmiş maliyetlerdir”, sabittirler (sunk cost,
fixed). Deponun kapasitesini aşmadığınız sürece deponun size maliyeti değişmez.
Sipariş verme maliyetini oluşturan temelde satınalma ekibinizin maaşıdır ve
verdikleri sipariş sayısına göre ödeyeceğiniz maaş değişmez. Pratikte bu
kalemlerin marjinal maliyeti sıfıra yakındır. Formülü bu şartlarda uygulayınca
çıkan sonuç çok düşüktür, geçersizdir. Sipariş verme maliyetinde söz edilen
nakliye ve tip değişimleridir ancak tip değişimleri nadiren cebinizden para
çıkmasına neden olur.
Dolayısıyla
min/max ve EOQ artık geçerli değildir, yanlış tamamlama kararlarına sebep
olurlar.
TOC (Kısıtlar Teorisi) Alternatifi
TOC
= Theory Of Constraints, Dr. Goldratt tarafından oluşturulan yönetim
metodolojisidir, stok yönetimine de uygulanmıştır.
Amacımız
bir sonraki tedarike kadar beklenen azami talebi karşılayabilecek minimum
miktarda stok bulundurmaktı. Önce tipik çözümü anlatacağız ve sonra özel
hallere bakacağız.
İlk
işimiz tedarik siparişi sıklığını belirlemektir. Bu bir sonuç değil, bir
karardır. Bu karar tamamlamadaki değişkenliği büyük ölçüde giderecektir. İkinci
işimiz optimum miktarları unutmaktır. Sıklık tedarikçiyle sorun çıkarmayacak
mümkün olan en kısa aralıktır. Böylece daha kısa vadeler için gereken stok
alanı ve bağlanan para azalacaktır. Böylece daha az stokla kısa dönemli
beklenen talebi karşılayarak bulunurluk sağlayabileceğiz. Hedeflenen stok
seviyesinden kısa dönemli talep kadar tamamlama yöntemine TOC de Tampon
Yönetimi diyoruz. Doğru tampon büyüklüğünü nasıl bileceğiz?
Başlangıç
değeri çok önemli değildir çünkü sistem nasıl olsa kendisini dengeleyecektir.
Kolay yöntem akış süresi kadar bir dönemin son 3-6 aydaki hareketli
toplamlarına bakarak en yüksek olanı seçmektir. Kimi zaman bunu bir emniyet
faktörüyle çarpmayı da tercih edebilirsiniz. Sistem talep ve tedarik
hareketlerine bakarak trafik ışıklarına göre belirlenen kural setine uyarak
dinamik tampon yönetimini otomatik yapacaktır.
Özel
Haller
Dikkate
değer 3 özel hal vardır:
1.
Aynı zincirin
depolama ve satış noktaları
2.
Üretimden veya başka
tedarikçilerden beslenen Merkez Depo
3.
İthalatla beslenen
Merkez Depo
Birinci
durumda depo ve satış noktaları bize aittir, tüm operasyon bizim
kontrolümüzdedir. İdeali satış noktalarına günlük sevkiyat yapılmasıdır,
böylece stoklar önemli ölçüde azalır, olası yetersiz stok halleri nadiren bir
günden uzun sürer. Her gün yapılamıyorsa gün aşırı yapın, en kötü durumda azami
3 günde bir sevk edin. Aynı şehirde ancak merkez depoya uzak çok sayıda satış
noktası olduğunu ve ancak 3 günde bir sevkiyat yapabildiğimizi düşünelim. Bu
durumda kamyonun her çıkışında tüm satış noktalarını ziyaret etmesi
sağlanabilir. Benzer noktalar artıyorsa bölge dağıtım deposu düşünülebilir.
Zincirin kontrolü bizdeyken sevkiyat sıklığını artırmalıyız.
İkinci
durumda depoya gelecek ürünler bizim fabrikamızdan veya anlaştığımız
tedarikçilerin fabrikalarından üretilerek gönderilmektedir. Bu durumda günlük
sipariş vermeye çalışmak anlamsızdır. Her gün tip değiştirmek yerine benzer
ürünleri haftanın bir gününe gruplayarak haftalık sipariş verebilirsiniz.
Böylece hem her gün sipariş vermiş hem de bir haftalık miktar istemiş
olursunuz. Üretici de her gün ilgili grubun tamponunu tamamlamış olur.
Üçüncü
durumda tedarik süresi görece uzun olduğu için bu işleyişe dikkatli şekilde
tahminlemeyi eklemek gerekecektir. Tahmin hatalarını azaltmak için veriyi
birleştirmek ve vadeyi kısaltmak gerekir. Ancak nakliye süresini maliyet
artırmadan (gemiden uçak sevke değiştirmek gibi) kısaltamayız, bir konteyner
dolusu malı satmak da zaman alacaktır. Üstelik bu şartlar rakipleriniz için de
benzer durumdadır.
Sonuç
Sanayinin
iyi uygulamaları ve akademik dünyanın yöntemleri maalesef çoğu zaman
yetersizdir. Örneğin 10 kalem ürünü listeleyin ve bir süpermarkete gidin,
bakalım hepsini bulabilecek misiniz? Hatta son tüketim tarihi olmayan yerli
malı bir ürün seçin ve üretim tarihine bakın, üretildiğinden bugüne uzun
zamandır stokta olduğunu fark edeceksiniz. Artık biliyorsunuz!
Diğer tarafta TOC uygulayan işletmelerde stoklar azalırken servis seviyeleri %100 e yakın oranda iyileşmektedir. Her zaman biraz daha iyileştirecek fırsat vardır, bunun için bilgi eksiğini gidermek gerekir, dileriz bu yazı sizin için bir başlangıç olur.
Orjinali: 13/09/2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder