14 Nisan 2022 Perşembe

Lüks Ürün Perakendecisinde FR100 Vaka Çalışması / Şubat-Mart 2022

İthal lüks ürün perakendeciliği yapan ve yurtdışı paydaşları olan büyük ölçekli bir firma, bir ay süreyle seçtikleri ürünler ve depo için Kısıtlar Teorisi Tamamlama Çözümü esaslı FILLRATE100 yazılım -  iş yapma biçimini  denedi.

İş ortamı gereği omnichannel (eve kargo, başka mağazadan transfer, e-ticaret vb) mümkün değildi, yani ancak bulunan ürün satılabiliyordu. Ürünler pahalıydı, dolayısıyla stoklara bağlanan para büyük miktarlara ulaşıyordu. Lüks ürünlerin kar marjı genellikle yüksekti, dolayısıyla kayıp satışlar önemli bir konuydu. Aslında bu çözüm için uygun bir ortam vardı.

İlk değerlendirmede seçilen 113 ürün için genel stok seviyesini yüksek bulduk, aşırı stoklu ürünler, yetersiz stoklu ürünler, sıfır stoklu ürünler gördük. Depo-mağaza arasında transfer sorunu ve belirgin bir uzun kuyruk fark ettik.

Denemenin ilk evresinde sadece izlemeyi tercih ettiler, ikinci evrede “ellerinden geldiğince” FR100 önerilerine uygun hareket ettiler.

Firma aşırı stoklu ürünler ve yetersiz stoklu ürünler için önerilen aksiyonları maalesef çeşitli sebeplerle alamadı. Bu öneriler gerçekleştirilebilseydi adet bazlı ROI (stok devir hızı olarak okuyabilirsiniz) %26 yerine %76 olabilirdi. Satınalmalar azaldı, ürünler dinamik tamponla yönetildi.

Ancak firma mevcut çalışma biçimiyle devam etmeyi tercih etti. Neden değiştirmek istemediler?     

  • Yüksek genel stok seviyesi, aynı anda hem aşırı hem yetersiz stoklu ürünler,… şartlar hazırdı. 
  • Denemenin kısa raporu olası faydayı göstermişti. 
  • Peki neden olmadı?
  •  
  •      Çözümün standart yapısı “bütçe ve/veya depo-raf alanı sıkıntısını” aktif kısıt olarak varsayar.
    • Firma öylesine büyük ve mali açıdan güçlüydü ki stoka bağlanan para onları rahatsız etmedi.
    • Ürünler “yükte hafif pahada ağırdı” ve depo-mağazalar yeterince büyüktü, alan sıkıntısı olmadı.
    • Ancak aktif bir kısıt olmayan sistemlerin sürekli büyümesi gerekirdi… 
    • O zaman aktif kısıt neydi? 
  •  
  • Firmanın aktif kısıtı politikaydı (iş yapma biçimi). 
    • Yurtdışı paydaşlar vardı, tahmin modülleri de dahil olmak üzere büyük bir SAP paketi vardı. 
    • Yetkililer üniversiteden iş hayatına tüm kariyerleri boyunca tahmin-min/max-ERP ile yaşamışlardı. 
    • Karmaşık sistemlerin karmaşık çözümler gerektirdiğine dair adı koyulmamış bir inanç vardı.
    • Rakipler dahil herkes benzer şekilde çalışıyordu, SAP best practises uygulanmıştı…
    • Bu sorunun kolay-sade-hızlı-etkin-uygun maliyetli bir çözümü “doğru olamayacak kadar iyi” olurdu, üstelik yetkilileri “neden daha önce yapmadık?...” vb nedeniyle firmada zor durumda bırakabilirdi. Buna rağmen Yetkililer insiyatif kullanarak deneyecek kadar cesurdular, vizyonerdiler.
    • Yönetimin değişim arzusu / ihtiyacı belli ki yoktu.
    • Tahmine göre satınalınıyor ve mağazalar min/max kuralına göre besleniyordu. 
    • Dahası satınalma sözleşmeleri bu yapıya göre kurgulanmıştı. 
      • VMI çağrıştıracak şekilde kıymetli raf alanı tedarikçiye kiralanıyor, karşılığında belli bir ürün koleksiyonunu rafta tutma şartı getiriliyordu. 
      • Büyük ihtimalle ölçek ekonomisi uyarınca indirimler alınıyordu. 
      • Rafta yer tutan ürünler satmasa da orada durmaya devam ediyordu. 
      • İstendiği halde tedarikçinin temin edemediği çok miktarda ürün vardı. 
      • İthal ürün olması nedeniyle “mahrece iade” etmek zordu. 
      • Siparişten rafa çıkana kadar geçen süre 19 gündü, uzundu.

Sizce neden olmadı?

scai.tech       FILLRATE100     Fillrate100 Simulator 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder