9 Kasım 2015 Pazartesi

Siyah Kuğu ve Tahmin


"Siyah Kuğu / N.Nassim Taleb / 2007" kitabından derlenmiştir.
Siyah Kuğuya maruz kalan ortamlarda tahmin yapamayız, aslında bunun farkında dahi olmayız. Siyah Kuğular öngörülemediğine göre, safça onları öngörmeye çalışmak yerine varlıklarına alışmamız gerekir.

Bertrand Russel Tümevarım konusunu hindi meseliyle sorgulamıştır. Yemi her gün aksatılmadan verilen bir hindi düşünün. İnsan’ ın dost olduğuna dair inancı her gün daha da pekişecektir. Oldukça doğrusal tarzda artan bir inanç olmasına rağmen üçüncü yılın şükran gününde başına gelenler hindinin bu inancını sorgulamasını gerektirecektir!

Hindi açısından bakıldığında binbirinci günde yem verilmemesi bir Siyah Kuğudur. Kasap açısındansa beklenmedik bir durum olmadığından Siyah Kuğu değildir.

Vasatistan’ da anlatılar iş görür, geçmişi incelemek aradığınız cevapları gösterebilir. Ancak Aşıristan’ da tekrar yoktur, sinsi geçmiş aldatır, tahmin edilemez. Anlatı Yanıltmacasının zararlarından kurtulmanın yolu, deney yapmayı hikâye anlatmaya, deneyimi tarihe, klinik bilgiyi de teorilere üstün tutmaktan geçer.

Şans eseri buraya kadar gelmiş olmamız aynı riskleri almaya devam etmemiz anlamına gelmiyor.

Birine ne kadar çok enformasyon verirseniz, süreç boyunca o kadar çok varsayım üretecek ve durumu kötüleşecektir. Daha fazla rastgele sinyal alacak ve bunu enformasyon sanacaktır. Saat başı radyodan haber dinlemek sizin için haftalık bir dergi okumaktan daha kötü olacaktır, çünkü zaman aralığının uzaması enformasyonun süzgeçten geçirilmesine imkân tanır.

Uzmanların sorunu, neyi bilmediklerini bilmemeleridir. Bilgisizlik ve bilginizin niteliği konusunda yanılma bir araya gelir; daha az bilmenize yol açan süreç, bilginizle yetinmenize de yol açar.

Tahmincilerimiz olağan şeyleri öngörmekte başarılı olabilirler, fakat sıra olağandışına gelince başarısızlık kaçınılmazdır. Kendilerine farklı bir oyun oynadıklarını söylerler, sıra dışı olmasına atfen suç bende değil derler, neredeyse biliyordum diye yorumlarlar.

Yaşam süresi Vasatistan’a özgüdür, ne kadar çok yaşarsanız, yaşama olasılığınız o kadar düşer. Ancak söz konusu olan bir projenin tamamlanma süresiyse durum değişir, Aşıristan’a gelmişiz demektir, geciktikçe, gecikme olasılığı artacaktır.

Hata payı genellikle ihmal edilir. Ortalama derinliği bir metre olan nehri yürüyerek geçmeye kalkışmamalısınız. Değişkenlik önemlidir. Tahmin vadesi uzadıkça hata payı artar. Tahmin yapılan değişkenlerin rastlantısal yapısını algılayamamak hatayı büyütür.

Lütfen okul otobüsünü gözü kapalı sürmeyin.

Geçmişe “benzer” bir geleceği hayal etmemizin tek yolu, geçmişin tam bir izdüşümü olacağını, dolayısıyla öngörülebileceğini varsaymaktır. İlyada’ da söz edilen Helenus, farklı türde bir kâhindi. Helenus, geçmişi en ufak bir ayrıntısından dahi haberdar olmadan büyük bir kesinlikle öngörebiliyordu; o, geriye doğru tahmin yürütüyordu.

80/20 kuralı mecazidir, toplamın 100 olması gerekmez, iki ayrı değer kümesi söz konusudur. ABD’ de kitap satışlarında bu oran 97/20 şeklindedir. Yani kitap satışlarının %97 si, yazarların %20 sine aittir.

Vasatistan’ da popülasyon büyüdükçe ortalama daha hakim hale gelir, değişkenlik daha da azalır; büyük sayılar yasası olarak da bilinir. Standart sapma kavramı, Vasatistan’ ın dışında hiçbir anlam ifade etmez.

Benzer şekilde Gausçu sistem dışında ya çok az ya da hiçbir önem taşımayan başka kavramlar da vardır: Korelasyon, regresyon. İstatistiksel olarak anlamlı tabirini kullanıyorsanız, kesinlikle yanılsamalara dikkat ediniz. Muhtemelen birisi kendi gözlem hatalarına bakıp Gausçu olduklarını varsaymıştır; bunun kabul edilebilir olması için Vasatistan gereklidir.

Kafanıza bir çan eğrisi yerleştirdiğinizde ondan kurtulmanız güçtür.

Standart sapmanın, ortalama sapma olup olmadığını dahi anlamaya çalışmayın. Değildir ve standart sapma terimini kullanan çok (fazla sıyla çok) sayıda insan bu hususu anlamaz. Standart sapma, yalnızca şeyleri ölçeklendirdiğiniz bir sayıdan ibarettir, olguların Gausçu olması koşuluyla, salt bir uygunluk ilişkisi meselesidir.

Vasatistan’ da büyük sapmalar o kadar nadirdir ki, toplamı etkileyemezler. Vasatitan’ daki rahatlatan varsayımlar:

  1. Bağımsızlık: Tercihli bağımlılık ve kümülatif avantaj gibi sebeplerle gerçek dünyada olgular genellikle birbirlerinden tamamen bağımsız değildir, ağ yapısı bağımlılıkları artırır.
  2. Stabilite: Değişkenin dağılımının ortalama etrefında ve sınırlı olduğu sanılır ancak gerçek hayatta değişkenlik vardır, ciddi ölçüdedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder