14 Ekim 2015 Çarşamba

Sisyphus mutlu muydu? Ya siz?



The End of Certainity / Simon Dudley / 2015 kitabından esinlenerek yazılmıştır.

Yunan Mitolojisinde Sisyhpus' tan söz edilir. Ağır bir kayayı yüksek bir tepenin zirvesine itmekle cezalandırılmıştır. Ancak ne zaman zirveye ulaşsa kaya tekrar aşağıya yuvarlanmakta ve zavallı Sisyphus kayayı tekrar itmek zorunda kalmaktadır.

Sisyphus hiç bir zaman zirveyi görememiş. Sadece kayayı görmüş. Bütün işi kayayı itmekmiş. Düşünmesi hiç gerekmemiş. Sorumluluk bilinciyle işini yapmış. Tekrar etmenin verdiği huzuru yaşamış.

Modern dünyada her gün aynı işleri yaparak, hatta aynı şeylere kızarak, şaşırarak, sevinerek her günümüzü Sisyphus gibi geçirmiyor muyuz? Peki mutlu muyuz?

Meşgul olmakla, çalışmak kafalarımızda özdeşleşmiş (business = busyness??). Düşünmeye ayıracak hiç zamanımız yok. Zaten ya aklımıza "Bu kayayı niye itmek zorunda olayım ki?" gibi tuhaf bir soru gelirse cevaplayamamaktan da korkmuyor muyuz?

Kurulu düzenin, alıştığımız paradigmanın huzurlu uyuşukluğunda ömrümüzü tüketiyoruz. Yeni paradigmanın, geleceğin belirsizliği çoğumuzu ürkütüyor. Sahip olduklarımızla yetinmeyi öğretmişlerdi bize, daha fazlası için hırs yapmayı ayıplatmışlardı. Elimizdekini kaybetme korkusu, yaşlandıkça ve okula devam ettikçe daha da pekişiyor. Aksi halde bebekler ne yürümeyi ne de konuşmayı deneyerek, yanılarak ama korkmadan öğrenemezlerdi.

Ne dersiniz, gelecek hakkında düşünmeye başlamak için sizce de çok geç sayılmaz herhalde, değil mi?

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder