9 Ağustos 2020 Pazar

Yörük Köyü

  

İnebolu benim için özel bir yer. 
** Türkiye' de güneşin denizden doğup denize battığı tek yer :)
** İstiklal yoluyla 3 sene gece gündüz, yaz kış, genç yaşlı, kadın erkek cephane nakli var!
** Ersizlerdere adında bir belde var, bu beldeden Kurtuluş Savaşına katılan erkeklerin maalesef hiçbiri geri dönememiş, köy ERkekSİZ kalmış, ismini buradan almış..

İnebolu 'dan İstanbul' a dönerken Kastamonu-Araç ile Safranbolu arasında Yörük Köyünde mola verdim. Bozkırın ortasında yapayalnız bir Bektaşi Köyü. Köy Üniversite gözetiminde koruma altına alınmış. İnsanların ölmeyi bekledikleri, sessiz, huzurlu, serin, sakin türden bir yer. Binalar eski, çoğunun üzerinde "dikkat yıkılabilir" uyarısı var. 

Leyla Gencer, Cemil İpekçi bu köyün çocuklarıymış! Cumhuriyetin köylere kadar uzanan etkisi!!

Burada geometrisiyle dikkat çeken bir çamaşırhane var. 12 imama atfen düzgün onikigen formunda yapılmış. bir yarısının zemininde seviye diğer yarısına göre yükseltilmiş; böylece kısa boylu kadınlar alçak tarafta ve uzun boylu olanlar yüksek tarafta çamaşır yıkayabilmişler. Aynı anda 12 kadın çamaşır yıkarken, ortaya doğru verilen eğim sayesinde kirli sular birbirine karışmadan ortadaki deliğe akıyormuş.
Çamaşır taşa yatırılıyor, deterjan niyetine kül kullanılıyor, arkadaki 3 boy (ihtiyaca göre) kazanda ısıtılan suyla köpürtülüyor ve taşın üzerindeki tokmakla dövülerek yıkanıyormuş.
  
Dağdan taze kaynak suyu sağdaki gibi künk borularla getirilmiş, çamaşırhane girişinde soldaki delikli taş marifetiyle değişik boylardaki (ihtiyaca göre) kurnalara dağıtılmış. Havalandırma için cereyan yapmaması için tek tarafa ve ısınan havanın yükseleceğini düşünerek (aynı zamanda kedi-köpek-böcek girişini zorlaştırarak) çatıya yakın bir yer düşünülmüş. 

2 günlük bir şenlikleri var, köy eşrafından olmak şartıyla kim masraflar için sponsor olursa o senenin Yörük Ağası oluyor, bazıları HanımAğa :)

Bir de konak gezdim, Safranbolu tarzında Harem-selamlık-avlu-cumba tam tekmil.. 
      

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder