2 Temmuz 2019 Salı

İşaret / Deniz Erten / 2015 / kitap özeti

Manevi dünyaya ilgim var, Tevrat - İncil - Kuran okudum, Vatikan - Kudüs - Mekke - Medine - Hayfa (Bahai) - Vietnam (KaoDai) ziyaret ettim. Bu kitap bende yeniden ilgi uyandırdı, dilerim bir gün bunu referans gösteren daha kolay okunan genç versiyonu yayınlanır. kendi yorumlarımı italik dizdim.

"Asıl yar Yaradan'dır, gerisi yaralayandır." Mevlana.
Suya düşen değil, sudan çıkamayan boğulur.
"Bizler bir bardak denizden alınmış su gibiyiz. Ne denizin aynydık ne de ondan ayrı" Mevlana.
"Sen ne söylersen söyle, söylediğin karşındakinin anladığı kadardır" Mevlana.
"Hamdım, piştim, yandım. Odun yanınca kül olur, adam yanınca kul olur" Mevlana.

kaderSİZSİNİZ..
"Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık" İsra 13.
Kader ihtimallerdir, kaza gerçekleşmesidir.
"Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor. Kimse kendini değiştirmeyi akıl etmiyor" Tolstoy.

Hata yaptığınızda ne kadar çabuk uyarılıyorsanız, o kadar çok seviliyorsunuzdur.
Yaşayan ölüler kimdir diye sorulduğunda Huzeyfet'übnü Yeman "gördükleri kötülüğe eli ve diliyle mani olmayan, kalbiyle buğuz etmeyenlerdir." demiş.
"İlmen" gücü yetmeyen, hırsını "cebren" almak ister...
Hakikat ilmi bilmediği sürece, ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, herkes cahildir (karanlıkta kalmıştır). "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım" Hz.Muhammed.

Bu dünya her şeyin aslına göre tersten görünüp yaşanması, ahiretin aynasıdır. "Aynadaki aksin" deriz, yani tersin... Arapça latin alfabenin TERSİNE yazılıyor! Saat kadranı soldan sağa ilerliyor, ama dünya kendi ekseninde ve güneş etrafında ters yönde dönüyor, göz retinamız cisimleri tersinden algılıyor, Kabe'de tavaf ederken ters yönde dönüyoruz, Arapça tersten yazılıyor (Tevratın dili İbranice, İncilin orjinali Aramice'dir, bu iki dil de Arapça gibi latin alfabenin tersine yazılır!)
Kuran arapça değil, RAB'ca dır.
Aynadaki aksimiz bize benzer, bizim gibi 3 boyutlu değildir, hissedemez ama benzer. Matrix filmindeki fikre yakınlığa dikkat ediniz.

Ayet = işaret. Ceza = Karşılık. Din = Yol. İslam = teslim olmak. İblis = Bir'i İki gören.
Dua = çağırmak, davet etmek. Sema = gökyüzü, duymak işitmek
İmam = üm kökünden gelir, üm =anne, Ümmet = aynı annenin çocukları
İnsan = iki ayrı kökten geldiği düşünülüyor; üns köküne göre yakınlık (dünyada diğer yaradılanlara ve ahirette yaradana yakınlık), nesy köküne göre unutan anlamındadır.
"And olsun, önceden Adem'e ahit verdik de unuttu ve onu azim sahibi bulmadık" Taha 115.

Ses, duymak, işitmek, susmak, rezonans kavramları Kuran' da sık tekrarlanıyor. Kıyamet Sur üflenince kopacak, öyle bir rezonans olacak ki bilinen her şey kırılıp dökülecek... Sesin yayılması için ortama gerek var, mekanik dalga olarak sınıflandırılıyor. Her varlığın kendine göre bir frekansı vardır. Dünyanın elektromanyetik rezonansına "Schumann Rezonansı = Titreşim Boşluğu" denir. Yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşimdir. Radyo - telefon - TV sinyal iletimi bu sayede yapılır. 7,83 Hertz olarak ölçülür. Hayatın başlangıcıyla ilişkilendirilen deneyler var.
Timüs bezi bağışıklığın merkezi ve ne kadar çok titreşirse o kadar sağlıklı oluyoruz. Titreşimi artıran 3 ana faktör: Gülümsemek, tam üzerine vurmak, dilin üst damağa çarpması (zikir hali).
Epifiz bezi burun kökünün arkasındadır, beynimizdeki ışık sensörüdür, Melatonin (uykuyu düzenler, gece salgılanır, aç kalındığında gece hissi devam eder (oruç tutulurken), iletkenliği yükseltir) - DMT (uykuda özellikle rüyada salgılanıyor, doğumda ve ölümde salgısı hızlanıyor, ruh molekülü de deniyor)  - Seratonin (mutluluk veriyor) hormonlarını salgılar, faaliyetini köreltenler floridli diş macunları, amalgam diş dolguları, sigara-alkoldür. Dolayısıyla gece ibadeti İslami tavsiyedir.

Işık, nur, aydınlanmak, tersinden karanlık-cehalet-kafir gibi kavramlar da çok tekrar ediliyor. Işık elektromanyetik dalga olarak sınıflandırılıyor, yayılması için ortama gerek yok. İnsan vücudu çanak (kafatası, beyin) ve anten (omurga) formuyla bu elektromanyetik yapıyla uyumlandırılmış. Doğru yayını izleyebilmek için anteni ayarlamak gerekiyor. Elektrik akımı için iletkenlik gerekiyor - abdest alırken iletkenliğimizi artırmış oluyoruz, çamurdan başlayan yaradılış ve bilinen en büyük mıknatısın (yerküre) elektromanyetik tepe noktası (aynı zamanda altın orana (PHI sayısı = 1,618..) göre dünyanın merkezi) Kabe'ye olan yönelimle, rüku-secde sırasında artan eş zamanlı ve yere yakın ve Kabe'ye yönelik ve çok sayıda diğer müminle birlikte güneşe göre ayarlanan ortamda namaz bu yayına erişimi kolaylaştırıyor... Ay takvimiyle ibadetler dünyadaki elektromanyetik değişimlere uygun hale getiriliyor.

Öğrenilen bir davranış şekli veya öğreti veya bir düşünce, bir toplumda o toplumun mensuplarının belirli bir oranı tarafından benimsendiğinde herhangi bir zaman ve mekana bağlı kalmaksızın o toplumun mensupları tarafından zihinsel / bilinçsel bir AĞ vasıtasıyla birbirlerine aktarılıyor ve "ortak bilinç öğretisi" haline geliyor.

Kıyamet = KIYAM et, yani ayağa kalk ve uyan!
"Her nefis ölümü tadacaktır" Ankebut 57. tadacaktır, yiyecek değil! Sonsuz hayata geçmeden önce bir tecrübe yaşanacaktır.
Nefis dişidir (Havva), nefsin en güzel hali HURİdir, nefsin menzile ulaşınca nefis (harika) olur.
"İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar" Hz.Muhammed.
Kuran' da bize tavsiye edilen akıl "parçalı" olarak nitelenen "aklı cüz" değil, kalbin aklı olan "aklı küll" dür. Bu noktada kişisel gelişimden ayrılır, kişisel gelişimin aksine sadece aklın terbiyesini yeterli bulmaz ve ruhun da terbiyesi edilmesini ister.
"Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil" Hz.Şems
Gölgeyi ortadan kaldırmak için gölgeyle değil bedenle savaşmak (nefsinle cihat) gerekir.

İlk gelen ayet OKU diyor. Veri tabanından, hard diskten okumak gibi, boolean sayılara (011101110..) bakarak bunun bir elma olduğunu anlamak gibi... Matrixten aslını anlamak gibi.. İhtiyacı olan tüm veriler İnsanın bilinçaltına kayıtlı, ilk embriyo ana rahmine düştüğünde ileride yaşanacak 60-65 yıllık ömrün tüm yumuşak doku-organ-kemik-beyin-... tamamı o tek hücrede kayıtlı ve kendi rutininde BİRLİKTEN organize bir çokluğa (vücuda) dönüşüyor!
Hologramik bir evrende yaşayan hologramik varlıklar olarak biliyoruz ki "parça bütünün bilgisini taşır". Gördüğümüz her şey aslında bir bilgi ve yazılımdır, ve beynimiz her eşyayı kısıtlandırılmış ölçülerinde algılar, yani OKUr.
DNA daki mevcut bilginin %99,9 u her birimizde aynıyken, her birimiz tarafından bu datanın farklı farklı okunma ve kullanılmasıysa, fark alemi dediğimiz, FURKAN diye tabir edilen durumu yaratmaktadır.
Vücudun %70i, beynin %85i sudan oluşuyor, suyun hafızası var, rezonansı var.

HARRAN = kavşak, yolların birleştiği yer. GÖBEKLİTEPE Harran'da, Hz.İbrahim (semavi dinlerin atası) Harran'a "dönüyor". Yaygın 3 dinin peygamberleri aslında "kuzenler"! Göbeklitepe'deki anıtların ağızları yok! Nefsi susanın yerine Allah konuşur. Söz gümüşse sükut altındır. Bir ağzımız var ama iki kulağımız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder