2 Mayıs 2017 Salı

Vietnam - Yasam tarzi


Vietnam Asya'nin Pasifik Okyanusuna bakan tarafinda asagilarda kalan bir ulke. Okyanus kiyisini takip eden uzun bir cizgi formunda, Saygon'dan batiya dogru 100km gidildiginde Kambocya veya Laos'a geliyorsunuz ama kuzeye dogru 1000km de gitseniz hala Vietnam'dasiniz.

Ekvatorda degil ama muson iklimi hissediliyor, kuzeyde bildiginiz 4 mevsim var ama guneyde sadece 2 mevsim var, her ikisinde de sicaklik ortalama 35 derece, tek farki birinin kuru digerinin yagisli olmasi. Kuvvetli ve kisa sureli yagislar var, halk buna coktan alismis, gunluk hayat aksamiyor. Motora binenler durup yagmurluklarini giyiyor, pirinc kurutanlar terekleri kaldirip sobalari aciyor, kaucuk toplayanlar plastik bantlarla yagmur suyunu kaselerden uzak tutuyor...

Paralari hala cok sifirli, milli kahramanlari Ho Chi Minh figurlu, 1 USD = 22.800 VND, Vietnam Dongu ve kur oldukca stabil, neredeyse yil boyunca ayni kaliyor. 1 TL kabaca 6.000 VND ediyor.

Turkiye'deki gibi iki ana kent var: Ankara'nin karsiligi baskent Hanoi ve Istanbul'un karsiligi Saygon (Ho Chi Minh City, HCMC). Saygon nehri, kollari, kanallar sehrin icinden geciyor, kopruler, tuneller var.

Temel ulasim ve hayat araci motorsiklet, her gun 9.000 yeni motorsikletin trafige ciktigi bir ulke burasi. Motorsikletler genellikle yari otomatik, otomatik 50cc-100cc-125cc civarinda, kismen eski ve cesitli aksesuarla donatilmis olarak boy gosteriyor. Seyyar satici vitrinlisinden, tulumbali itfaiyecisine, bar taburesinden bozma bebek koltugundan, iki tarafli kapakli bagaja kadar turlu cesit gorulebiliyor. ayni motorde 4-5 kisi, abartili yuk (suren adamcagiz gorunmuyor) vb gibi tuhafliklar burada normal. Trafik kurallari var ama zavalli yabancilardan baska kimsenin umrunda degil, kisa zamanda araziye uyum sagliyorsunuz, ters yonden motor gelmesini garip karsilamiyorsunuz.. Korna genellikle "dikkat buradayim" anlaminda calisiyor, bazi motorlarda surekli calisan kisik sesli ikaz sinyali var, otobuslerde sinyal verildiginde sesli ikaz da duyulabiliyor.




Belirgin Bati etkisi (Fransiz ve ABD) hissediliyor. Koloni zamani mimarisi, kiliseler, baget-kruvasan, kaucuk, cicekcilik Fransiz izlerinden sayiliyor. Fransizlarin en buyuk hizmeti misyonerlerden Alexandre De Rhodes'in alfabeyi kismen Latin harflerine donusturmesi olmus, adini bir sokaga vermisler. Ulke Fransizlar cekilirken Guney - Kuzey olarak ikiye bolunmus. Donemin en guzel ornekleri sehir merkezindeki Notre Dame Kilisesi ve yanibasindaki Central Post Office' tir.



Sosyalizmle yonetiliyor. Her yerde rastlanilan orak-cekicli bayragi eski SSCB bayragi olarak hatirliyordum, meger Komunist Parti bayragiymis, dolayisiyla Cin, Kuzey Kore, Kuba, Rusya, .. tamaminda ayni bayragi gormek mumkunmus. Ulkenin bolunmus oldugu zamanlarda bugunku bayragin ust yarsi kirmizi, alt yarisi maviymis, ortada yine yildiz varmis. Birlestikten sonra tamami kirmizi (kizil) olmus.

Birlesme ulkenin tamaminda ayni olumlu yankiyi saglamamis. Guneydekiler kendilerini "maglup" hissetmisler, bir kismi ulkeyi terk edip ABD' ye gocmus. Birlesme Gunu bayrami kutlamalari da buruk geciyor, gencler kente Saygon derken, yaslilar Ho Chi Minh City diyorlar, sessiz bir protesto hissi veriyor. Gencler Ingilizce'ye yogun ilgi gosteriyor, kendilerini Ingilizce isimlerle tanitiyorlar, aralarinda Ingilizce konusuyorlar, Hard Rock Cafe'ye gidip, Heineken icmek istiyorlar, mumkunse motorlarini Vespa ile ve telefonlarini iphone ile degistirmek istiyorlar, McDonald's - KFC - Harley Davidson - Gucci - Starbucks - ..... herkes burada...




Oldukca saglikli ve dengeli bir beslenme duzeni var. Sabah Banh Mi adinda yumurtali - peynirli - jambonlu - yesillikli bir kucuk baget yiyorsunuz, bu gunluk ekmek dozunuz :) Oglen yemeginde buharda pisirilmis pirinc lapasi (karbonhidratiniz), yesillikler (sebze), balik - domuz - tavuk bir miktar et garnisi, bosaltim kolayligi icin corba ve sevenler icin aci biber, soya sosu (tuz yemeniz gerekiyor, cok terliyor, idrarla birlikte cok su kaybediyorsunuz, kaslarda kramp riski bas gosteriyor). Turkiye' de aylarca ugrasip kilo verememistim, burada 35 derecede gunluk ortalama 10,000 adim ve dengeli beslenmeyle birlikte bir ayda 7 kilo verdim, iyi hissediyorum. Cevremdekiler sabahlari spor yapmami istiyor, etraf her yastan sabah sporcusuyla dolu, sporsuz kalinca kilo kaybi ciltte porsumeyle sonuclaniyor.

  

Tuhaf sekilde mutlular, birbirleriyle yarismiyorlar, orta yas ve uzerinde calisma-edinme hirsi yok, "komsum yapmis ben de yapmaliyim" takintisi yok, cogunlukla tek cocuk yapiyorlar, ikinci cocuk icin fazladan calismaya gerek kalmasini anlamsiz buluyorlar, "aileyle vakit geciremedikten sonra cok cocuk yapmanin anlami yok" fikrindeler. Ellerindekiyle yetiniyorlar, sahip olduklari her sey bir motorun ustunde ailecek seyahat ederken bir arada ve bu onlara yasam zevki veriyor. Yasli ana - babalariyla ayni evi paylasiyorlar, atasina bakan mirasi aliyor, digerlerine verilmiyor. Ayni tek goz odada yemek yapiliyor, yeniliyor, oturuluyor, araya perde cekilerek halvet olunuyor, yattiktan sonra sokaktaki motor odanin icine park ediliyor. Azicik yalniz kalip kafasini dinlemek isteyen meydanlara, cafelere gidiyor, sezlongta yatiyor, merasimle Cafe Su Da (Sutlu buzlu vietnam kahvesi) iciyor, arkadasiyla cin satranci (bati dunyasinda az bilinen ama nufusu dusunurseniz sahiden de dunyada en cok oynanan satranc) oynuyor veya hamakta kestiriyor. Sahiden cafelerde hamak var!

Vietnam weasel coffee - EatingVietnam, Brezilya' dan sonra dunyanin en buyuk ikinci kahve ihracatcisi, ulkedeki kahvenin tamamini tekel olarak Nestle aliyor. Cok sayida yerel Starbucks kivaminda cafe zincirleri var. Kahve iki sekilde ogutulurmus; birincisi bildiginiz mekanik yontem ikincisi "canli" tabir edilen - sansarlara kahve yediriyorlar, hayvan en iyilerini "secip" besleniyor, cekirdegiyle yutuyor, sindiriyor ve diskisiyla birakiyor. Bunlar toplaniyor, pisiriliyor ve dunyanin en pahali kahveleri arasina katiliyor..

Hukumet metroya yatirim yapiyor ama her seyin motorsiklet etrafinda orgutlu oldugu kentte halk bunu cok benimsemiyor, onlarin gozunde bu devlet kademesinde curumuslugun - kokusmuslugun yeni firsatlarla beslenmesi ve yabancilara sirin gozukme cabasi olarak algilaniyor. Benim gozumde de Istanbul Belediyesi sasirip Sancaktepe yerine Saygona gelmis gibi gorunuyor (!)

Trafik kesmekes, hava kirliligi var, kask kullanmak zorunlu yapilmis ama hala olumle sonuclanan kazalar var. Trafik 20-40km hizla akiyor, motor kazalari bu hizdan sonra olumcul oluyor, zaten motorlar kucuk hacimli ve genellikle cok yuklu oluyor. Parmak arasi terlik, bu terlige uygun kadin kisa corabi, omuz seviyesine kadar cekilen gunesten koruyan eldiven, bacaklari gunesten koruyan cirt bantli ortu, sandvicin ve kahvenin poset icinde motora asilacak gibi verilmesi,... turlu cesit ayrinti bu hayat tarzina gore kurgulanmis... Sevimliler, gulumsuyorlar, yabancilar seviliyor, Turk - Alman - Israilli - Fransiz - Amerikali farki yok ve hepsi kiymetli..

Vietnami sevdim, insanlari icin hem uzuldum hem de sevdim. Burada ilgi ve sevgi gordum, ayni saygiyla uyum saglamaya gayret ediyorum.

43 yasimda Umreyle bir uyanis yasamistim, 47 yasimda tekrar yasami sevdim, paylasmak ve yetinmek gerektigini fark ettim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder