25 Ekim 2016 Salı

2030 İçin Tedarik Zinciri Öngörüleri / Tom Gregorchik

Kinaxis blog sitesinde Tom Gregorchick 2030 Tedarik Zinciri için 3 öngörüsünü paylaşmış.

İtalik dizili olanlar benim yorumlarımdır.



  1. Firmalar iş tanımlarını değiştirecekler.
    • Demand Planner - Talep Planlamacısı, Supply Planner - Tedarik Planlamacısı, Master Scheduler - Üretim Planlamacısı gibi görev tanımları ERP sağlayıcılarının modüllerini takip ediyor. Zamanla bu görevler tek bir pozisyonda birleşecek, yazılımlar buna uygun şekilde evrilecek ve End-to-End Network Planner - Uçtan Uca Planlamacı kavramı oluşacak.
    • Eski Paradigmada daha iyi anlamak ve yönetebilmek için küçük parçalara ayırır ve her birini kendi içinde işletirdik. Böylece iş bölümü, organizasyon şeması, kâr-maliyet merkezi vb yaptık. Eski güzel zamanlarda lokal optimaların toplamı global optimayı verebiliyordu. Artık vermiyor!
    • Dolayısıyla sadece aynı işletmede değil, tedarik zincirinin tamamında "büyük resmi" görmek önem kazanıyor. Bu görevi yapacak Süpermen bulamıyorsak, normal insanlara süper yardım edecek sistemler kurgulamak gerekiyor.
    • Mevcut yazılımı değiştirmeden, kullanıcının olağanüstü yetenekler taşımasını gerektirmeden sisteme yapılacak sade bir yapay zeka ilâvesi nasıl olurdu?
    • Hızlanan, belirsizleşen dünyaya uygun çeviklik sağlanabilir miydi?

  2. Tedarik Zinciri paylaşılan veriyle yönetilecek
    • Üretim konunuz ve teknolojik düzeyiniz ne olursa olsun tedarik zincirinizle veri paylaşımınız endüstriyel standart olacak.
    • Büyük Veri yorumlanamadığı takdirde karar destek unsuru olamayacak. Zincirle paylaşmanız gereken veri hangisidir? Zincirin sizinle paylaştığı verilerden hangisi işinize yarayacaktır?
    • Sadelik esasıyla ve sonuca odaklı basit algoritmalar içeren yapay zeka asistan bu işi sizin için kolaylaştırabilir mi?

  3. Tedarik zincirinde işbirliği yaygınlaşacak
    • Hiç bir firma tek başına hareket etmek istemeyecek, tüm tedarik zinciri için en uygun hareketi belirlemek üzere işbirliği yapacaklar
    • ERP kullanımı ülkemizde %20 seviyesinde. Kayıtlı ticari işletmelerin %98i KOBİ ölçeğinde. Dolayısıyla ülkemizde tedarik zinciri için tedarikçi seviyesinde "eyleme geçecek" bilgi ve sermaye birikimi yoktur.
    • Bu şartlarda büyük ölçekli işletmelerin kendi tedarik zincirlerindeki KOBI leri kapsayacak şekilde buluttan çalıştırılan bir şemsiye sistem kurmaları daha uygun olacaktır. Bu Endüstri 4.0 ruhuna da uygun olur.
    • ERP yazılımları sadece bir yazılım değildir, işletmenin bürokrasisini dijital ve kurumsal hale getirirler. Üstelik bunu yaparken uluslararası kabul görmüş best practice (en iyi uygulamalar) uyarınca işletmeleri "aynılaştırırlar". Rekabetin özü birbirinden farklı olmakken firmalar giderek benzer hale gelir.
VMI - Vendor Managed Inventory (Tedarikçi Yönetimli Stok) uygulaması iş modeli olarak yaygınlaştığında her üç şartı da sağlamış olacaktır. 
Uçtan uca bakan planlamacılar tedarik zinciri bünyesinde veri paylaşacak ve işbirliği yapacaklardır. 
Böylece tek yönlü (müşterinin tedarikçiyi denetlediği, hakim) iş akışının yerine çift taraflı (müşteri ve tedarikçi birlikte hareket ediyor, adil) iş akışı gerçekleşecektir.
Büyük kuruluşların mali güçleri ve iş potansiyelleri nedeniyle kendi sistemlerine bağlı bulut erişim olanakları sayesinde KOBİ ler de dahil tüm zincir aynı omurgada bir araya toplanacaktır.
ERP lerin zorladığı standardizasyon ne olursa olsun sisteme eklenecek "yapay zekalı asistan" sayesinde zincir tüketicilerine ürün yerine "bulunurluk" satacak şekilde farklılaşacaktır.
Rekabet bunu gerektirmez mi?
scai>tech sayfamızda bulunurluk çözümünü görmek ister misiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder