Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat (Green Deal), Özen Yükümlülüğü (Due Diligence), Artırılmış Tedarikçi Sorumluluğu (Extended Responsibility of Suppliers), Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (UN Sustainable Development Goals) paralelinde kişisel Tekstil-Hazır Giyim sektör değerlendirmemdir. Görselleri içeren yayınlanmış yazıya bakabilirsiniz.
Küresel
bir sürdürülebilirlik eğilimi var. İklim değişimi çok bileşenli, etkileşimli ve
devingen bir konu olmasına rağmen indirgemeci bakış açısıyla kimi zaman sadece
izlenebilirlik veya sürdürülebilir elyaf kullanımı veya karbon emisyonunu
azaltmak gibi tekil başlıklara odaklanılıyor. Dr.
Howard Dryden’ın 2022 tarihli makalesine bakmak isteyebilirsiniz.
Bu çerçeveden bakıldığında UN
SDG13-İklim Eylemi, SDG14-Sudaki Yaşam ve SDG15-Karasal Yaşam amaçları doğrudan
çevreyle ilgiliyken, SDG12-Sorumlu Üretim ve Tüketim amacı aşırı üretimi
önleyerek dünya kaynaklarının gereksiz tüketimini azaltmayı öncelemektedir.
Ancak bu amaç SDG8-İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme amacıyla çelişkilidir.
Ekonomik büyüme tüketim-üretimle sağlanırken SDG12 bunu azaltmaktan söz
etmektedir. Birleşmiş
Milletler Türkiye sayfasında hedefleri alt amaçlarıyla birlikte
bulabilirsiniz.
Benzer şekilde AB Yeşil
Mutabakat kapsamında AB bölgesini “kimyasallardan-ambalaj
atıklarından” koruyarak temiz tutmayı, bu konuda AB merkezli firmaların maliyet
kaygısıyla AB dışındaki üretimlerinde sorumsuz davranmalarını önlemek üzere Özen
Yükümlülüğünü ve Artırılmış
Tedarikçi Sorumluluğunu, iklim eylemlerine katkı sağlamak üzere
yeşil enerji kullanımı ve Sınırda
Karbon Düzenlemesini gündeme almıştır.
AB merkezli markaların Türkiye
çalışma pratiği bu mevzuata göre zaman içinde değişmeye başlamıştır. Markalar,
tedarikçilerinden izlenebilirlik, sürdürülebilir elyaf ve sipariş takip
ettikleri portallara kayıt olmalarını ve beyan usulüyle veri girmelerini
istemektedir. Girilen verinin bir kısmı üçüncü taraf belgelendirme kuruluşları
(Intertek-SGS-BV gibi sosyal-çevre uygunluk, test hizmetleri; Control
Union-USB-GCL gibi sürdürülebilir elyaf sertifikalama hizmetleri; Bettercotton
gibi iyi uygulamalara katkı hizmetleri) tarafından desteklenmekte, bir kısmı
yine üçüncü taraf denetim kuruluşları tarafından rastgele denetimlerle
doğrulanmaktadır.
Mevzuat dijital pasaport
adıyla ürün etiketlerinden izlenebilme kabiliyetini arzu etmektedir. Çeşitli
firmaların bu konuda farklı alternatifleri (Oekotex
Made In Green, Renoon, Haelixa gibi) vardır ancak henüz
sektörel mutabakat sağlanamamıştır. Tedarik Zincirleri seviyeleriyle tarif
edildiği için To-T1-T2-T3-T4-T5 olarak ayıracak ve üçlü muhasebe (Triple Bottomline:
PPP: People, Planet, Profit; Sosyal-Çevre-Yönetim) başlıklarında
değerlendireceğim. Her ana başlıkta bildiğim programları, AB yaklaşımını
ayrıştırmaya ve kanımca boşluk olan alanları göstermeye gayret edeceğim.
Önce
söz konusu programları kısaca hatırlayalım:
·
GOTS: Global Organic
Textile Standards kuruluşunun prestijli organik ürün belgesidir,
kimyasal yönetimi, kurum içi izlenebilirlik ve sosyal kurallar (adil ücret
sorgusu vardır) içerir. Ürüne verilen belgedir, GOTS onaylı logoyu ürün
etiketlerinde kullanma zorunluluğu genellikle markaların GOTS belgeden
kaçınmasına yol açmaktadır. Kurumlar kapsam sertifikasıyla ve işlemler kütle
denkliğine uygun olarak transfer sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt
edilir.
·
GRS: Global Recycled Standard, Textile Exchange tarafından geri
dönüşüm için sağlanan sertifikadır. Genellikle polyestere özgü olduğu sanılmakla
birlikte her elyaf (örnek pamuk) için geri dönüşüm söz konusu olabilmektedir.
GOTS gibi ürüne verilir, kimyasal yönetimi, kurum içi izlenebilirlik ve sosyal
kuralları (adil ücret sorgusu vardır) içerir. Textile Exchange onaylı logoyu ürün
etiketlerinde kullanma zorunluluğu markaların mesafeli durmasına neden
olmaktadır. Kurumlar kapsam sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun
olarak transfer sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir.
·
OCS: Organic Content Standard, Textile Exchange tarafından sağlanır.
Sadece izlenebilirlik ve çok temel sosyal kuralları içermesi ve
uygulaması-sağlaması-maliyet uygunluğu kolaylığıyla özellikle atölyeler
tarafından tercih edilmektedir. Ürün etiketlerinde logo kullanma mecburiyeti
olmaması markalar açısından da uygun bulunmaktadır. Kurumlar kapsam
sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun olarak transfer
sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir. In-conversion
programıyla tarlaya kadar uzanmaktadır. Pamukla sınırlı değildir.
·
RCS: Recycled Claim Standard, Textile Exchange tarafından sağlanır.
Sadece izlenebilirlik ve çok temel sosyal kuralları içermesi ve
uygulaması-sağlaması-maliyet uygunluğu kolaylığıyla özellikle atölyeler
tarafından tercih edilmektedir. Ürün etiketlerinde logo kullanma mecburiyeti
olmaması markalar açısından da uygun bulunmaktadır. Kurumlar kapsam
sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun olarak transfer
sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir. Polyesterle sınırlı
değildir.
·
BCI / BCP: Better Cotton Initiative / Better
Cotton Platform Sertifika programı değildir, pamuk tarlalarındaki
üretim-üretici-hayat-çevre şartlarını iyileştirmeyi hedefler. Çırçıra kadar
fiziki ayrım ve kütle denkliği gözetir, çırçırdan perakendeye kadar sadece
kütle denkliği takip eder, ayırma yoktur, ürüne verilen bir belge değildir,
dünyanın herhangi bir yerindeki bir pamuk çiftçisine veya pamuk tarla
ekosistemine katkı yaptığınızı gösteren bir nevi “kontür” sistemidir. Markalar
ve iplikçiler üyelik, diğer tedarikçiler platform kullanımını tercih eder.
Tedarik zinciri boyunca platform üzerinden işlem belgesi düzenlenebilir.
·
REEL: Cotton Connect bir İngiliz sosyal
kuruluşudur, izlenebilirlik için Haelixa
iş birliğiyle TraceBale
yazılımını kullanır, hizmete erişim ücretlidir. Çırçırdan başlayarak pamuk DNA
sı üzerinde insana ve çevreye zararı olmayan bir iz bırakılır ve gerektiğinde
özel cihazlarla okunarak ürünün orijini belirlenir. Odaklandığı alan tarladan
çırçıra kadardır, sosyal kurallar ve çevre bilinciyle pamuk – keten tarımını ve
bu ürünlerin tedarik zincirlerini iyileştirmeyi hedefler.
·
Euro
Flax:
Bureau Veritas tekelinde ve Fransa merkezli bir keten menşei
belgelendirmesidir. Çok yavaş işleyen bir süreç tecrübe ediyorum.
· Sorumlu Viskon: Lenzing, Birla, Canopy Renewcell, Naia gibi çeşitli formatlarla sorumlu viskon üretimini izleyebilmeyi amaçlar. Testlerle ürün doğrulaması yapılır. Ancak belgeli viskon kullanımının doğayı korumaya ne derece katkısı olduğu tartışmalıdır.
·
Diğer: Yün (RWS-Responsible Wool
Standard), kaz tüyü (RDS-Responsible
Down Standard), asetat, gibi çeşitli elyaflardır.
·
MRSL: Most
Restricted Substances List Müşterilerin tedarikçi sözleşmelerinin ekinde yer alan
çevre ve insan sağlığına zararlı kimyasalların listesidir. Bu listedeki
malzemeler kullanılmamalıdır.
·
ZDHC:
Zero Discharge of Hazardous Chemicals Çok ortaklı bir girişimdir, bir platform
üzerinde sıfır çevresel zararlı atık seviyesine ulaşabilmek için yaş işlemlerin
girdi, süreç ve çıktılarını iyileştirmeyi hedefler.
·
FEM: Facility
Environment Module, Higg
Index tarafından sağlanır, markaların öncülüğüne oluşan bir yapıdır, öz
değerlendirmeyi takiben akredite üçüncü taraf kuruluşların doğrulamasını
gerektirir. Seçilen baz yıla göre uygulama içindeki kriterlerde iyileşmeyi
takip eder, %skor tayin eder, sistemde biriken veriyle kıyaslama fırsatı
sağlar. Skor ve rapor bir yıl süreyle değişmez.
·
GTW:
Green To Wear, ıslak
işlemli üretimler için Inditex standardıdır, kimyasal kullanımı, atık su
evsafı, testlerle doğrulama, üçüncü taraf denetimleri içerir.
· Oeko-tex
STD100:
Süreçte ve üründe kimyasal kalıntı testlerindeki sonuçlara göre “temiz-güvenli”
anlamına gelen sistem belgesidir.
·
ISO14001: Uluslararası Çevre Yönetim Sistemi
Sertifikasıdır, yeterince etkin olduğunu düşünmüyorum.
·
ISO9001: Uluslararası Kalite Yönetim Sistemi
Sertifikasıdır, yeterince etkin olduğunu düşünmüyorum.
·
Oeko-tex STeP: Çevre, kimyasal
yönetimi ve sosyal konuları kapsayan skora göre sınıflandırma yapan, çift
denetimli sistemdir. Öz değerlendirme portal üzerinde doldurulur, denetçi
doğrulamaya gelir.
·
SEDEX: Supplier
Ethical Data Exchange,
İngiltere merkezlidir, markların öncülüğünde kurulmuştur, tekraralı
denetimlerden sakınmak ve raporlama standardı oluşturmak amaçlıdır. Sadece
akredite üçüncü taraf denetimi yapılması halinde Disney (FAMA) tarafından
tanınır. Maliyet uygunluğu, skorlama yapmaması, çevrimiçi veya sahada denetim
tekrarıyla düzeltme olanağı vermesi, diğer programlara göre daha temel seviyede
olması nedeniyle sahada yaygın denetim programıdır. Kıta Avrupası müşterileri
(özellikle Fransa) bu programı değil, BSCI programını isterler.
·
BSCI:
Business Social Compliance Alliance, Kıta Avrupasının sosyal uygunluk programıdır,
Sedex’e göre daha ağır şartlar içerir, tedarik zinciri boyunca yayılım
beklentisi vardır, çevrimiçi düzeltme olanağı verir ancak düzeltmeler
tamamlansa bile skoru güncellemez. Adil ücret sorgusu vardır. BEPI adıyla çevresel
uygunluk programı da sağlamaktadır.
·
FSLM: Facilitt
Social Labor Module Higg
Index tarafından sağlanır, markaların öncülüğüne oluşan bir yapıdır, öz
değerlendirmeyi takiben akredite üçüncü taraf kuruluşların doğrulamasını
gerektirir. Puanlama % cinsinden yapılır her marka kendi sistemine uygun olarak
değerlendirir, veriler genellikle SLCP
sistemine aktarılır. Herhangi bir aksiyon takibine izin verilmez, skor ve rapor
bir yıl süreyle sabit kalır.
·
Teknik Denetimler: Kalite güvencesini sağlayarak ürünlerin sevk
gününde kalite kaynaklı gecikmesini önlemek ve olası müşteri şikayetlerini
azaltmak üzere sipariş hayat döngüsünü takip eden önemli noktalarda işletmede
kurulu sistemin değerlendirilmesidir. Firmalarda kimi zaman kalite ve denetim
bağı kurulamayarak farklı departmanlara sorumluluk verilmektedir. Ancak doğrusu
kalite güvence departmanının teknik denetimi kendiliğinden ve müşteri talebiyle
yapılmasını sağlamak, uygunluğunu iyileştirmektir.
Değerlendirmemin özeti
aşağıdaki tabloda görülmektedir. Soru işaretleri ilgili konuda henüz yeterli
bilgi sahibi olmadığım alanlardır. Örneğin markalar kendi ülkelerinde bilinen
çeşitli sosyal programları takip etmektedirler ancak bunları henüz incelemiyorum.
Siyah renkle kapatılanlar geçersiz olanlardır, örneğin sentetik elyafta tarla
konusu yoktur. Yeşil renkte olanlar bana göre kapsanması gerekirken henüz boş
kalan alanlardır.
· Sosyal Boyut: AB’ nin sosyal konulardaki yaklaşımı izleyebildiğim kadarıyla T3-İplik seviyesiyle sınırlıdır. Bu bölgede çiftçi için CC ve BCI etkindir, BCI da sosyal konular anılır ancak bir referans standart yoktur. CC mevcut sosyal standartlara benzer şekilde çiftçiler için bir sosyal kural seti önermektedir. Çırçırda sosyal kural konusu sadece CC de yer almaktadır. Her aşamada bir alt seviyenin sorumluluğu üst seviyedeki tedarikçiye verilmektedir ancak konfeksiyon firmalarının cirosu-gücü alt seviyedeki kumaşçılara göre son derece düşüktür, dolayısıyla konfeksiyon üreticisinin kumaş üreticisine yaptırımı neredeyse “yok” düzeyindedir. Markaların sosyal açıdan güvenli-şeffaf-izlenebilir tedarik zinciri algısında iplik-çırçır aşamaları eksiktir ve alt seviyelerdeki üreticilerin sorumluluğundan kaçınmaktadırlar.
· Çevresel Boyut: AB’ nin çevre konusundaki yaklaşımı T2-kumaş/aksesuar üretimiyle sınırlıdır. İplik ve çırçır yoktur, tarlalar sadece gıda güvenliğiyle ilişkili olarak ele alınmıştır. OCS programı In-conversion olarak tarlaya kadar uzanmaktadır. Bettercotton izlenebilirliği çırçıra kadardır, tedarik zincirinin diğer aşamalarında izlenebilirlik beyana ve rastgele doğrulama denetimlerine tabidir. Lenzing ürün testiyle kullanılan elyafı kontrol eder, elyafın uygunluğu Lenzing beyanına göredir. Birla bir portal üzerinde izlenebilirlik sağlar ancak müşteriler siparişi portalda açmadan portal kullanılamadığı için tecrübe etme şansım olmadı. Çevre denetimleri bir anlık “fotoğraftır”, yıl boyunca işleyişi tanımlamakta yetersiz kalır. Son olarak tahmine dayalı satış ve üretim işleyişi aşırı üretime – bazı ürünlerde aşırı stoka – bazı ürünlerde yetersiz stoka neden olmaktadır. Bu tavır miktar iskontoları sayesinde tedarik zincirinin tamamına sirayet etmektedir. Markaların çevresel açıdan sürdürülebilirlikleri denetim-belge koleksiyonundan ibarettir, “yasak savmadır”.
·
Yönetim Boyutu: Firmalar para
kazanabildikleri sürece hayatta kalacak, dolayısıyla sürdürülebilirlik uğruna
yapılan çalışmalar uzun soluklu olabilecektir. Mevcut yapıda tekrarlı ve pahalı
denetimler, çeşitli portallara yapılan veri girişleri zaman almakta, maliyet
yaratmakta ve yeterince etkin olmamaktadır. ISO9001 Kalite Yönetim Sistemi
belgesi bence yeterince etkin değildir. Firmaların benzer içeriği dikkate
aldıkları teknik denetim programları yine anlık “fotoğraftır”, denetimden sonra
firmada alışılmış çalışma biçimi devam edebilmektedir. Yakın zamanda bazı
markalarda final kontrol performansına (sadece geçme oranı değil, aynı zamanda
ortalama hata puanı) göre teknik denetim tekrarı uygulamasına başlanmıştır. Markaların, tedarik
zincirinde sürdürülebilirlik için sağladıkları katkı sadece çeşitli programlara
zorlamaktan ibarettir, olumlu uygulamaların fiyata yapılan ilavelerle
desteklenmesi söz konusu değildir. Bulunurluk esaslı abonelik tarzı benzeri
farklı iş modelleri tekstil-hazır giyim tedarik zincirinde henüz benimsenmemiştir.
Değerlendirmenin kişisel algım, anlayışım, tecrübe ve görgümle sınırlı olduğunu hatırlatmak isterim. Lütfen sorgulayarak yorumlayınız.