21 Eylül 2023 Perşembe

Tekstil-Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilirlik Görünümü / Eylül 2023 / Satınalma Dergisi sayı 129

Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakat (Green Deal), Özen Yükümlülüğü (Due Diligence), Artırılmış Tedarikçi Sorumluluğu (Extended Responsibility of Suppliers), Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (UN Sustainable Development Goals) paralelinde kişisel Tekstil-Hazır Giyim sektör değerlendirmemdir. Görselleri içeren yayınlanmış yazıya bakabilirsiniz.

Küresel bir sürdürülebilirlik eğilimi var. İklim değişimi çok bileşenli, etkileşimli ve devingen bir konu olmasına rağmen indirgemeci bakış açısıyla kimi zaman sadece izlenebilirlik veya sürdürülebilir elyaf kullanımı veya karbon emisyonunu azaltmak gibi tekil başlıklara odaklanılıyor. Dr. Howard Dryden’ın 2022 tarihli makalesine bakmak isteyebilirsiniz.

Bu çerçeveden bakıldığında UN SDG13-İklim Eylemi, SDG14-Sudaki Yaşam ve SDG15-Karasal Yaşam amaçları doğrudan çevreyle ilgiliyken, SDG12-Sorumlu Üretim ve Tüketim amacı aşırı üretimi önleyerek dünya kaynaklarının gereksiz tüketimini azaltmayı öncelemektedir. Ancak bu amaç SDG8-İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme amacıyla çelişkilidir. Ekonomik büyüme tüketim-üretimle sağlanırken SDG12 bunu azaltmaktan söz etmektedir. Birleşmiş Milletler Türkiye sayfasında hedefleri alt amaçlarıyla birlikte bulabilirsiniz.

Benzer şekilde AB Yeşil Mutabakat kapsamında AB bölgesini “kimyasallardan-ambalaj atıklarından” koruyarak temiz tutmayı, bu konuda AB merkezli firmaların maliyet kaygısıyla AB dışındaki üretimlerinde sorumsuz davranmalarını önlemek üzere Özen Yükümlülüğünü ve Artırılmış Tedarikçi Sorumluluğunu, iklim eylemlerine katkı sağlamak üzere yeşil enerji kullanımı ve Sınırda Karbon Düzenlemesini gündeme almıştır. 

AB merkezli markaların Türkiye çalışma pratiği bu mevzuata göre zaman içinde değişmeye başlamıştır. Markalar, tedarikçilerinden izlenebilirlik, sürdürülebilir elyaf ve sipariş takip ettikleri portallara kayıt olmalarını ve beyan usulüyle veri girmelerini istemektedir. Girilen verinin bir kısmı üçüncü taraf belgelendirme kuruluşları (Intertek-SGS-BV gibi sosyal-çevre uygunluk, test hizmetleri; Control Union-USB-GCL gibi sürdürülebilir elyaf sertifikalama hizmetleri; Bettercotton gibi iyi uygulamalara katkı hizmetleri) tarafından desteklenmekte, bir kısmı yine üçüncü taraf denetim kuruluşları tarafından rastgele denetimlerle doğrulanmaktadır.

Mevzuat dijital pasaport adıyla ürün etiketlerinden izlenebilme kabiliyetini arzu etmektedir. Çeşitli firmaların bu konuda farklı alternatifleri (Oekotex Made In Green, Renoon, Haelixa gibi) vardır ancak henüz sektörel mutabakat sağlanamamıştır. Tedarik Zincirleri seviyeleriyle tarif edildiği için To-T1-T2-T3-T4-T5 olarak ayıracak ve üçlü muhasebe (Triple Bottomline: PPP: People, Planet, Profit; Sosyal-Çevre-Yönetim) başlıklarında değerlendireceğim. Her ana başlıkta bildiğim programları, AB yaklaşımını ayrıştırmaya ve kanımca boşluk olan alanları göstermeye gayret edeceğim.

Önce söz konusu programları kısaca hatırlayalım:

·        GOTS: Global Organic Textile Standards kuruluşunun prestijli organik ürün belgesidir, kimyasal yönetimi, kurum içi izlenebilirlik ve sosyal kurallar (adil ücret sorgusu vardır) içerir. Ürüne verilen belgedir, GOTS onaylı logoyu ürün etiketlerinde kullanma zorunluluğu genellikle markaların GOTS belgeden kaçınmasına yol açmaktadır. Kurumlar kapsam sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun olarak transfer sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir.

·        GRS: Global Recycled Standard, Textile Exchange tarafından geri dönüşüm için sağlanan sertifikadır. Genellikle polyestere özgü olduğu sanılmakla birlikte her elyaf (örnek pamuk) için geri dönüşüm söz konusu olabilmektedir. GOTS gibi ürüne verilir, kimyasal yönetimi, kurum içi izlenebilirlik ve sosyal kuralları (adil ücret sorgusu vardır) içerir. Textile Exchange onaylı logoyu ürün etiketlerinde kullanma zorunluluğu markaların mesafeli durmasına neden olmaktadır. Kurumlar kapsam sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun olarak transfer sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir.

·        OCS: Organic Content Standard, Textile Exchange tarafından sağlanır. Sadece izlenebilirlik ve çok temel sosyal kuralları içermesi ve uygulaması-sağlaması-maliyet uygunluğu kolaylığıyla özellikle atölyeler tarafından tercih edilmektedir. Ürün etiketlerinde logo kullanma mecburiyeti olmaması markalar açısından da uygun bulunmaktadır. Kurumlar kapsam sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun olarak transfer sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir. In-conversion programıyla tarlaya kadar uzanmaktadır. Pamukla sınırlı değildir.

·        RCS: Recycled Claim Standard, Textile Exchange tarafından sağlanır. Sadece izlenebilirlik ve çok temel sosyal kuralları içermesi ve uygulaması-sağlaması-maliyet uygunluğu kolaylığıyla özellikle atölyeler tarafından tercih edilmektedir. Ürün etiketlerinde logo kullanma mecburiyeti olmaması markalar açısından da uygun bulunmaktadır. Kurumlar kapsam sertifikasıyla ve işlemler kütle denkliğine uygun olarak transfer sertifikasıyla belgelendirilir, portala kayıt edilir. Polyesterle sınırlı değildir.

·        BCI / BCP: Better Cotton Initiative / Better Cotton Platform Sertifika programı değildir, pamuk tarlalarındaki üretim-üretici-hayat-çevre şartlarını iyileştirmeyi hedefler. Çırçıra kadar fiziki ayrım ve kütle denkliği gözetir, çırçırdan perakendeye kadar sadece kütle denkliği takip eder, ayırma yoktur, ürüne verilen bir belge değildir, dünyanın herhangi bir yerindeki bir pamuk çiftçisine veya pamuk tarla ekosistemine katkı yaptığınızı gösteren bir nevi “kontür” sistemidir. Markalar ve iplikçiler üyelik, diğer tedarikçiler platform kullanımını tercih eder. Tedarik zinciri boyunca platform üzerinden işlem belgesi düzenlenebilir.

·        REEL: Cotton Connect bir İngiliz sosyal kuruluşudur, izlenebilirlik için Haelixa iş birliğiyle TraceBale yazılımını kullanır, hizmete erişim ücretlidir. Çırçırdan başlayarak pamuk DNA sı üzerinde insana ve çevreye zararı olmayan bir iz bırakılır ve gerektiğinde özel cihazlarla okunarak ürünün orijini belirlenir. Odaklandığı alan tarladan çırçıra kadardır, sosyal kurallar ve çevre bilinciyle pamuk – keten tarımını ve bu ürünlerin tedarik zincirlerini iyileştirmeyi hedefler.

·        Euro Flax: Bureau Veritas tekelinde ve Fransa merkezli bir keten menşei belgelendirmesidir. Çok yavaş işleyen bir süreç tecrübe ediyorum.

·    Sorumlu Viskon: Lenzing, Birla, Canopy Renewcell, Naia gibi çeşitli formatlarla sorumlu viskon üretimini izleyebilmeyi amaçlar. Testlerle ürün doğrulaması yapılır. Ancak belgeli viskon kullanımının doğayı korumaya ne derece katkısı olduğu tartışmalıdır.

·        Diğer: Yün (RWS-Responsible Wool Standard), kaz tüyü (RDS-Responsible Down Standard), asetat, gibi çeşitli elyaflardır.

·        MRSL: Most Restricted Substances List Müşterilerin tedarikçi sözleşmelerinin ekinde yer alan çevre ve insan sağlığına zararlı kimyasalların listesidir. Bu listedeki malzemeler kullanılmamalıdır.

·        ZDHC: Zero Discharge of Hazardous Chemicals Çok ortaklı bir girişimdir, bir platform üzerinde sıfır çevresel zararlı atık seviyesine ulaşabilmek için yaş işlemlerin girdi, süreç ve çıktılarını iyileştirmeyi hedefler.

·        FEM: Facility Environment Module, Higg Index tarafından sağlanır, markaların öncülüğüne oluşan bir yapıdır, öz değerlendirmeyi takiben akredite üçüncü taraf kuruluşların doğrulamasını gerektirir. Seçilen baz yıla göre uygulama içindeki kriterlerde iyileşmeyi takip eder, %skor tayin eder, sistemde biriken veriyle kıyaslama fırsatı sağlar. Skor ve rapor bir yıl süreyle değişmez.

·        GTW: Green To Wear, ıslak işlemli üretimler için Inditex standardıdır, kimyasal kullanımı, atık su evsafı, testlerle doğrulama, üçüncü taraf denetimleri içerir.

·   Oeko-tex STD100: Süreçte ve üründe kimyasal kalıntı testlerindeki sonuçlara göre “temiz-güvenli” anlamına gelen sistem belgesidir.

·        ISO14001: Uluslararası Çevre Yönetim Sistemi Sertifikasıdır, yeterince etkin olduğunu düşünmüyorum.

·        ISO9001: Uluslararası Kalite Yönetim Sistemi Sertifikasıdır, yeterince etkin olduğunu düşünmüyorum.

·        Oeko-tex STeP: Çevre, kimyasal yönetimi ve sosyal konuları kapsayan skora göre sınıflandırma yapan, çift denetimli sistemdir. Öz değerlendirme portal üzerinde doldurulur, denetçi doğrulamaya gelir.

·        SEDEX: Supplier Ethical Data Exchange, İngiltere merkezlidir, markların öncülüğünde kurulmuştur, tekraralı denetimlerden sakınmak ve raporlama standardı oluşturmak amaçlıdır. Sadece akredite üçüncü taraf denetimi yapılması halinde Disney (FAMA) tarafından tanınır. Maliyet uygunluğu, skorlama yapmaması, çevrimiçi veya sahada denetim tekrarıyla düzeltme olanağı vermesi, diğer programlara göre daha temel seviyede olması nedeniyle sahada yaygın denetim programıdır. Kıta Avrupası müşterileri (özellikle Fransa) bu programı değil, BSCI programını isterler.

·        BSCI: Business Social Compliance Alliance, Kıta Avrupasının sosyal uygunluk programıdır, Sedex’e göre daha ağır şartlar içerir, tedarik zinciri boyunca yayılım beklentisi vardır, çevrimiçi düzeltme olanağı verir ancak düzeltmeler tamamlansa bile skoru güncellemez. Adil ücret sorgusu vardır. BEPI adıyla çevresel uygunluk programı da sağlamaktadır.

·        FSLM: Facilitt Social Labor Module Higg Index tarafından sağlanır, markaların öncülüğüne oluşan bir yapıdır, öz değerlendirmeyi takiben akredite üçüncü taraf kuruluşların doğrulamasını gerektirir. Puanlama % cinsinden yapılır her marka kendi sistemine uygun olarak değerlendirir, veriler genellikle SLCP sistemine aktarılır. Herhangi bir aksiyon takibine izin verilmez, skor ve rapor bir yıl süreyle sabit kalır.

·        Teknik Denetimler: Kalite güvencesini sağlayarak ürünlerin sevk gününde kalite kaynaklı gecikmesini önlemek ve olası müşteri şikayetlerini azaltmak üzere sipariş hayat döngüsünü takip eden önemli noktalarda işletmede kurulu sistemin değerlendirilmesidir. Firmalarda kimi zaman kalite ve denetim bağı kurulamayarak farklı departmanlara sorumluluk verilmektedir. Ancak doğrusu kalite güvence departmanının teknik denetimi kendiliğinden ve müşteri talebiyle yapılmasını sağlamak, uygunluğunu iyileştirmektir.

Değerlendirmemin özeti aşağıdaki tabloda görülmektedir. Soru işaretleri ilgili konuda henüz yeterli bilgi sahibi olmadığım alanlardır. Örneğin markalar kendi ülkelerinde bilinen çeşitli sosyal programları takip etmektedirler ancak bunları henüz incelemiyorum. Siyah renkle kapatılanlar geçersiz olanlardır, örneğin sentetik elyafta tarla konusu yoktur. Yeşil renkte olanlar bana göre kapsanması gerekirken henüz boş kalan alanlardır.

·        Sosyal Boyut: AB’ nin sosyal konulardaki yaklaşımı izleyebildiğim kadarıyla T3-İplik seviyesiyle sınırlıdır. Bu bölgede çiftçi için CC ve BCI etkindir, BCI da sosyal konular anılır ancak bir referans standart yoktur. CC mevcut sosyal standartlara benzer şekilde çiftçiler için bir sosyal kural seti önermektedir. Çırçırda sosyal kural konusu sadece CC de yer almaktadır. Her aşamada bir alt seviyenin sorumluluğu üst seviyedeki tedarikçiye verilmektedir ancak konfeksiyon firmalarının cirosu-gücü alt seviyedeki kumaşçılara göre son derece düşüktür, dolayısıyla konfeksiyon üreticisinin kumaş üreticisine yaptırımı neredeyse “yok” düzeyindedir. Markaların sosyal açıdan güvenli-şeffaf-izlenebilir tedarik zinciri algısında iplik-çırçır aşamaları eksiktir ve alt seviyelerdeki üreticilerin sorumluluğundan kaçınmaktadırlar.

·        Çevresel Boyut: AB’ nin çevre konusundaki yaklaşımı T2-kumaş/aksesuar üretimiyle sınırlıdır. İplik ve çırçır yoktur, tarlalar sadece gıda güvenliğiyle ilişkili olarak ele alınmıştır. OCS programı In-conversion olarak tarlaya kadar uzanmaktadır. Bettercotton izlenebilirliği çırçıra kadardır, tedarik zincirinin diğer aşamalarında izlenebilirlik beyana ve rastgele doğrulama denetimlerine tabidir. Lenzing ürün testiyle kullanılan elyafı kontrol eder, elyafın uygunluğu Lenzing beyanına göredir. Birla bir portal üzerinde izlenebilirlik sağlar ancak müşteriler siparişi portalda açmadan portal kullanılamadığı için tecrübe etme şansım olmadı. Çevre denetimleri bir anlık “fotoğraftır”, yıl boyunca işleyişi tanımlamakta yetersiz kalır. Son olarak tahmine dayalı satış ve üretim işleyişi aşırı üretime – bazı ürünlerde aşırı stoka – bazı ürünlerde yetersiz stoka neden olmaktadır. Bu tavır miktar iskontoları sayesinde tedarik zincirinin tamamına sirayet etmektedir. Markaların çevresel açıdan sürdürülebilirlikleri denetim-belge koleksiyonundan ibarettir, “yasak savmadır”.

·        Yönetim Boyutu: Firmalar para kazanabildikleri sürece hayatta kalacak, dolayısıyla sürdürülebilirlik uğruna yapılan çalışmalar uzun soluklu olabilecektir. Mevcut yapıda tekrarlı ve pahalı denetimler, çeşitli portallara yapılan veri girişleri zaman almakta, maliyet yaratmakta ve yeterince etkin olmamaktadır. ISO9001 Kalite Yönetim Sistemi belgesi bence yeterince etkin değildir. Firmaların benzer içeriği dikkate aldıkları teknik denetim programları yine anlık “fotoğraftır”, denetimden sonra firmada alışılmış çalışma biçimi devam edebilmektedir. Yakın zamanda bazı markalarda final kontrol performansına (sadece geçme oranı değil, aynı zamanda ortalama hata puanı) göre teknik denetim tekrarı uygulamasına başlanmıştır.  Markaların, tedarik zincirinde sürdürülebilirlik için sağladıkları katkı sadece çeşitli programlara zorlamaktan ibarettir, olumlu uygulamaların fiyata yapılan ilavelerle desteklenmesi söz konusu değildir. Bulunurluk esaslı abonelik tarzı benzeri farklı iş modelleri tekstil-hazır giyim tedarik zincirinde henüz benimsenmemiştir.

Değerlendirmenin kişisel algım, anlayışım, tecrübe ve görgümle sınırlı olduğunu hatırlatmak isterim. Lütfen sorgulayarak yorumlayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder