Ekonomi Bakış Açısıyla…
Her birimizin kısıtlı kaynakları var.
İstediğimiz her şeyi yapabilecek zamanımız, enerjimiz ya da paramız yok.
Hayatta mutlu olmak için kısıtlı kaynaklarımızı nasıl kullanmalıyız acaba ?
İşte en öz tanımıyla ekonomi “kişilerin / kurumların kısıtlı kaynakları nasıl
değerlendireceğini” araştırır. Çeşitli motivatörlerin bu kararları nasıl
etkileyeceğini sorgular. Kısıtların Yönetimidir.
Ekonomideki tipik varsayımlardan biri kişilerin
/ kurumların karar verebilmek için yeterli bilgiye ve bunu yorumlayabilecek
algıya sahip olduğudur. Ancak Gider Dünyasının lokal eğilimi ve paradigma
değişikliği gerçek hayatta bunu zorlaştırır.
Kısıtlar Yönetimi veri yığınından, gerekli bilgiye doğru geçişi
özendirir.
Ekonomide “yarar” derken kişinin elde
edebileceği tatmin ve mutluluktan söz edilir. Kişiler / kurumlar kısıtlı
kaynaklarını azami yarar sağlamak için kullanırlar. Bu Kısıtlar Yönetimindeki
amaç ifadesidir ve The Choice kitabında Goldratt’ın açıkladığı bakış açısıdır.
Her birimiz kendi lokalimizde bizim için en iyi
olanı yapmaya çalışırken sistemin bütünü için iyi olandan uzaklaşırız. Bu çatışma
dediğimiz durumu yaratır, mutsuzluk kaynağıdır. Değişime direnç göstermeye
neden olur. Kısıtlar Yönetiminin düşünce süreçleri bu çatışmalara yol açan
hatalı varsayımları bulup, ortadan kaldırmaya çalışır, bu süreç kişisel değil,
nesneldir.
Ekonomide “marjinal yarar” olarak tarif edilen
kavram Kısıtlar Yönetiminde kısıtın birim zamanındaki çıktı miktarı olarak
görünür. Ekonomiye göre kişiler kısıtlı kaynaklarından azami yarar elde etmek
isterler. Üstelik beklenen yarar bir noktadan sonra azalır, buna “azalan
yararlar kanunu” denir. Kısıtlar Yönetiminde bunun açıklaması kısıttaki
iyileşmenin bir noktadan sonra başka bir kısıta yol açmasıdır. Dolayısıyla eski
kısıta yapılan yatırımın geri dönüşü azalacaktır. Oysa ki yeni kısıta yatırım
yapılsa, geri dönüş aynı hızla artmaya devam edecektir. Bu Kısıtlar Yönetiminin
dinamik yüzüdür, değişimi kucaklar, kırmızı ve yeşil eğrilerle sembolize edilen
gelişim ve stabilite fikriyle Hayati Vizyon (Vaible Vision) kavramını
oluşturur.
Ekonomideki “fırsat maliyeti” muhasebede
karşılığı olmayan bir kavramdır. Yönetim pratiğinde sıklıkla kullanılır.
Kısıtlar Yönetiminin Muhasebe tarzı olan
Dönüşüm Muhasebesi bu kavrama uygundur. Geçmişe değil, geleceğe dönüktür.
Uygulaması basittir, işletme katında kavranışı kolaydır.
Ekonomide üretim faktörleri sermaye (faiz),
toprak (kira) ve işçidir (maaş). Toplumlar bu faktörleri en iyi şekilde
kullanmak isterler. Her bir faktörü tam kapasiteyle kullanmak yani verimi
(productive efficiency) artırmak, Gider Dünyası yaklaşımıdır, üretici bakış
açısıdır, itme tipidir.
Bu faktörleri kullanırken uygulanan bir diğer
yaklaşım toplumun en yüksek değer verdiği ürün ve hizmetlere yönelmektir. Her
bir faktör talebi karşılayacak kadar (allocative efficiency) kullanılır, Gelir
Dünyası yaklaşımıdır, talebe duyarlıdır, çekme tipidir. Kısıtlar Yönetiminin
yönelimi gideri azaltmak değil, geliri artırmaktır. Bu yaklaşımdaki zayıf nokta
entropi açısındandır; ihtiyaç fazlası tüketimin cevaplanması israftır.
Ekonomide “üretim olanaklarının sınırı” kavramı
vardır. Sınır, kısıttır. Sınırın öncesinde yeterli talep yoktur. Sınır üzerinde
kısıttan azami yarar sağlamaya çalışırız. Sınırı aşmak, kısıtı iyileştirmek
demektir.
Kurumların iyi oldukları alanlara yoğunlaşmaları
ve bu bazda eksiklerini dış tedarikle karşılamaları halinde üretim
olanaklarının ötesinde bir fırsat yakalamaları mümkündür. Bu Kısıtlar
Yönetimindeki kısıtı değerlendirmek (exploit) ve diğer her şeyi kısıta göre ayarlamak
(subordinate) adımlarıdır.
Ekonomide rekabet üstünlüğü sağlamak için mutlak
avantaj (aynı ürünü daha az girdiyle üretmek) gerekmez, görece avantaj (aynı
ürünü daha ucuza üretmek) yeter. Kısıtlar Yönetiminde, kısıt üretimdeyken
benzer mantıkla azami yararı sağlayacak ürün karması için fiyatlama veya
promosyon yapılır.
Ekonomideki “elastik-ineleastik” ürün sınıflaması
Kısıtlar Yönetimindeki pazar segmentasyonu için uygun ortamı sağlar.
Ekonomide tam rekabetçi pazar hali vardır. Bu
pazarda fiyat düşünce talep artar ve üretmek isteyenler azalır. Fiyat biraz daha
düştüğünde bazı üreticilerin pazardan ayrılması gerekir. Pazardan çıkan
üreticilerin arkalarında bıraktıkları karşılanmamış siparişler pazarda kalan
firmalara yönelecektir. Rakiplerinin yapamayacağı kadar iyi şartları sunabilen
üretici parsayı toplayacaktır, buna Kısıtlar Yönetiminde “Mafya Teklifi” denir.
Ekonomide kimi zaman tavan fiyat uygulanır. Bu
geleneksel maliyet muhasebesiyle ulaşılamayacak bir noktadır, Kısıtlar
Yönetiminin Dönüşüm Muhasebesi ilkeleriyle çalışan firmalar doğrudan
maliyetlerinin üzerine çıkan her fiyatta fırsatı değerlendirmek isteyebilir. Firmalar
GAAP ilkeleri içinde çalışırken bir çok büyüme fırsatını boşa harcarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder