Evrimci Bakış Açısıyla…
Tüm SSS - Sinyal / Sınır Sistemlerde
(Signal/Boundary Systems) geçerli olan dört ana kategori şunlardır: mozaik
zenginlik (diversity), dolaşım (recirculation), niş (niche) fırsatlar, birlikte evrilmek (coevolution).
Örneğin bir ceket aldığımızda verdiğimiz para
kaybolmaz, dolaşıma girer, mağazadan, toptancıya, oradan tedarikçiye, oradan
kısmen kumaşçıya, iplikçiye,… sistem içinde dolaşır.
Mozaik zenginlik bugünün ekonomisinde
branşlaşmayla sağlanmaya çalışılır. Ancak bu Darwin’in esneklik ve doğal
seleksiyon ilkelerine terstir, bir tedarik zinciri içinde bir araya gelerek
güçlü yanlarımızı diğerlerinin menfaatine sunar ve zayıflıklarımızı diğerleri
sayesinde atlatabilirsek “birlikte” hayatta kalabiliriz.
Niş, çok iyi anlaşılmamış bir kavramdır. Kendi
içinde alt niş alanlar da olabilir. Zamanla doğrusal bir zincir yerine çok
yönlü ilişkileri içeren bir ağ haline dönüşür.
Ekonomik piyasalar da KUS tanımına uyarlar.
Bunlardaki alıcı ve satıcılar etkileşimi sağlayan habercilerdir (agent).
Sıradan bir firma da KUS tanımına uyar. Departmanların her biri etkileşimi
sağlayan habercilerdir. Firmalarda görülen silo hali aslında bir nevi
hastalıktır, habercilerin iletişimi aksamaktadır, hasar büyüdüğünde kanser
teşhisi gelir. Burada uyum esastır, haberciler gelen sinyalleri (signal) yanlış
yorumlar ve kendi bölgelerinde bütün sistemin aksine bir çalışma yaparlarsa
sistemin tamamı zarar görür. Örneğin bant verimini artırmak için partileri
büyütmek isteyen üretim müdürü sistemin hızlı reaksiyon yeteneğini zedeler.
Bugünün ekonomisi belirsizliklerle
doludur, şartlar hızla değişir, elbette oyunun genel kuralları belirlidir.
Satranç gibi düşünün. Kurallar bilinir ama birbirinin aynı iki oyun neredeyse
yoktur. Plan yaparsınız ama her hamleyle birlikte başlangıç şartları tekrar
değişir, planlar boşa çıkar, yeniden yapılması gerekir. Uygularken fark edilen
sinyallere göre plan daha aksamadan bile değiştirilebilir.
Newton’un Doğrusal Dünyasındaki
“toplanabilirlik” niteliği bugünün optimizasyon sistemlerinin esasıdır. Ancak
gerçek hayatta sebep-sonuç ilişkileri sürekli değişen şartlara yol açmaktadır.
Bu da optimizasyonu geçersiz kılar. Newton’a göre etkiyle tepki eşittir. Bir
kediye bağırdığınızı düşünün, kedi süratle uzaklaşır, etki ile tepki hiç bir
şekilde eşit değildir. Newton mekaniği cansız cisimler için geçerli görünebilir
ancak firmalar da diğer canlılar gibi öğrenirler, tepki veririler. Bu kuramı
yaşatmaya çalışırken sensörler kullanılır, bilgisayarlar eklenir ve GoogleCar
gibi icatlar yapılır. Doğal seleksiyona direnemeyen firmalar kapanacaktır.
Evrim sonsuz bir süreçtir, dolayısıyla sürekli iyileştirme hayatta kalmak için
şarttır.
Değişim hayatta iki ayrı hızda gerçekleşir:
Derhal ve ertelemeli. Derhal olan elinizi sıcak sobaya değdiğinizde düşünmeden
geri çekmenizdir, böylece hem kendinizi korumuş hem de sobanın sıcak
olabileceğini öğrenmiş olursunuz. Refleks olarak yorumlanabilir. Ertelemeli
olanda sizin bir eyleminizin sonucunu başka bir zamanda veya başka bir yerde
veya başka birileri görür. Dolayısıyla bu şekilde öğrenmek zordur. Doğrusal
Dünyanın parçalanmış yapısında bu zaman ekseni çok zarar verir, üstelik farkına
da varılmaz. Peter Senge, duşta suyun sıcaklığını ayarlamaya çalışan sabırsız
adamı örnek verir. Su soğuktur, sıcağı açar, biraz sonra su hala soğuk olduğu
için sıcağı biraz daha açar. Borudaki su bittikten sonra ilk ayarlanan su
gelir, sıcaklık iyidir ancak biraz sonra adamcağız sıcaktan haşlanır, çünkü
yeterince beklemeden sıcak suyu fazla açmıştır.
Doğal seleksiyona direnen tüm canlılar için eğer
öğrenmek mümkünse yaşanan problemler felaket değil fırsattır. Uygun şekilde
evrilebilirsiniz. Birlikte yaşama kültürüne iyi bir örnek Kısıtlar Yönetimiyle
odaklandıktan sonra, kısıtı iyileştirmek için Yalın ve 6 Sigma tekniklerinin
kullanılmasıdır.
Organizma içindeki uzmanlar iş yapar, işler
uzmanlardan uzmanlara akar. Sinyaller haberciler tarafından doğru yorumlanmalı
ve bütünlük korunmalıdır. Organizmalar büyüdükçe etraftan daha çok enerji
çekmeye ihtiyaç duyarlar. Oysa ki, aşırı büyümeden, besin zinciri benzeri
tedarik zinciri etrafında bir araya gelen firmalar uygun bir eko-sistem
oluşturarak “birlikte var olabilirler”. Paranın zincir içindeki akışı, stok
devir hızını artırarak zincirdeki her firmada kaldıraç etkisi yaratır. Aynı
kültürdeki zinciri genişletebilen topluluklar diğerlerinin aleyhine piyasayı
kapacaktır. Gelir Dünyasını görmezden gelmek mümkün değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder