9 Ağustos 2014 Cumartesi

2003 yılında Türkiye'de Konfeksiyondaki gelişim politikası hakkındaki düşüncelerim

KONFEKSİYONDA VERİM VE SİSTEM DANIŞMANLIĞI PROJESİ

AMAÇ:

1. Türk konfeksiyon sektörünü Departman Mağazacılık üzerinden ihracata hazırlamak
2. 2005 Serbest Ticaret döneminde firmaları verim ve kalite olarak iyileştirmek
3. Kalite sistemi, önceden belirlenmiş zaman bazlı verim sistemi, laboratuvar hizmetleri, akış esaslı üretim sistemi fonksiyonlarını merkezi / ekonomik / etkin olarak sağlamak
4. Firmaları aynı ağ üzerinde birleştirerek “farklılıklardan” oluşan esneklik ve fiyat avantajı yaratmak

GEREKÇELER:

1. Neden konfeksiyon? Neden Türkiye?

  • TGSD Ufuk 2010 Hazır Giyim Sektörü Yol Haritasında
  • Sektör Türkiye ihracatının %39 unu, istihdamın %25 ini, üretimin %25 ini temsil etmektedir. İhracatımız dünyada beşinci, AB de ikinci durumdadır.
  • Olası dört üretim havzası Çin, Hindistan, Latin/Güney Amerika ve Pan Avrupa-Akdeniz şeklindedir.
  • Gelişmiş ülkeler ithalatta DTÖ anlaşmaları ile uyumlu çevre, sosyal şartlar, özel şartlar, belge formaliteleri gibi engelleri artıracaklardır.
  • KOSGEB 2005 Tekstil Raporuna göre tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin toplam sanayi üretimindeki payı %9, imalat sanayiindeki payı %12, istihdamdaki payı %21, toplam ihracattaki payı %38 dir.
  • DPT, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, TGSD 2001 Durum ve Geleceğe Dönük Öncelikler Araştırmasına göre işletmelerin
  • Sadece %18 inin kalite belgesi vardır.
  • %45 i kalite standartlarına uyum çalışması yapmaktadır.
  • %68 i verimlerini düşük bulmaktadır.
  • %50 si işçi sirkülasyonunun verimi düşürmediğini savunmaktadır.
  • Rekabet gücünü firmaların %27 si kaliteye, %15 i fiyata, %13 ü hıza, %5 i esnekliğe dayandırmıştır. Önümüzdeki yıllardaki beklenti sırası kalite, hız ve esneklik olarak değişmiştir.
  • TÜTSİS-Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası 1999 yılı Çalışma İstatistiklerine göre üye işyerleri personelinin %77,5 i işçi sendikalarına üyedir. Çalışanların %74,9 u TÜRK-İŞ/Teksif, %14 ü HAK-İŞ/ Öz İplik-İş, %11,1 i DİSK/Tekstil sendikalarına üyedir. Ücretlerin %93,3 ü zaman esasına göre ve sadece %6,7 si verim esasına göredir. Çalışanların %45 i ilkokul, %35 i lise dengi okul mezunudur.
  • DİSK, internet sitesi, Yeni Sanayi Stratejisi, Aralık 2004 itibariyle “ucuz emeğe dayalı geri teknolojilerle üretilmiş ürünlerin ürün çeşitliliğinin son derece arttığı bir ortamda uluslararası bir pazarda rekabet edebilmesi hayli zor. Gerçek rekabet gücü pazardaki her türlü gelişmeye hazır olabilecek yetenek ve beceri düzeyine sahip işgücüyle mümkün olacak” denilmektedir. Aynı raporda “TÜSİAD’ın aksine turizm, tekstil, gıda sektörlerine öncelik vermek akıllıca değildir” yorumu da vardır.
  • Koç-Yönder, Mart 2003, internet sitesinde Necati Arıkan’a göre;
  • Çalışanların motivasyonu ve katkısı önemlidir, farkı insan kaynakları yaratacaktır.
  • AB, NAFTA benzeri bölgesel ekonomik alanlar giderek genişleyebilir. AB, Türkiye için önemlidir.
  • TİSK İşveren Dergisi, Kasım 2004, Lizbon Stratejisi: UNICE Görüşü ve Ülkemiz için TİSK Önerileri ve TUSİAD Lizbon Stratejisi Türkiye Raporu, Mart 2003 raporlarında AB nin Lizbon Stratejisi, Avrupayı 2010 yılına kadar daha çok sayıda ve daha nitelikli istihdam ve daha fazla sosyal uyumla, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilecek, bilgiye dayalı dünyanın en rekabetçi ve dinamik ekonomisi haline getirmeyi amaçlamaktadır.
  • TÜSİAD, Mart 2003, Lizbon Stratejisi Türkiye Raporuna göre; Türkiye dinamik bir pazar ve uluslararası ticaret için bölgesel bir üs olarak gelişmek yönünde ciddi bir potansiyele sahiptir ve bu potansiyelin gerçekleşmesi AB yi Lizbon Stratejisi hedeflerine yaklaştıracaktır.
  • Ak Parti Programında üretim ve yatırım politikaları olarak “Girdi maliyetlerini düşüren, kalite, verimlilik ve istihdamı artıran teşviklere önem verilecektir” ve “Çalışma barışının sağlanması, çalışma hayatının sağlıklı ve dengeli bir biçimde sürdürülebilmesi için işçi, işveren ve hükümetten oluşan üçlü bir yapı içinde sosyal diyalogun en ileri seviyelere taşınması ve sorunların uzlaşma ortamında çözülmesi en önemli hedeflerimizdendir.” denilmektedir.
İşin harcı alem niteliği bu sektörü tabana ve halka yaymıştır. İplik, dokuma ve terbiye alt sektörleriyle kıyaslanamayacak kadar ucuz yatırım ihtiyacı, bayanlara fırsat veren doğası, vardiya gerektirmeyişi, son derece geniş fason olanakları, temelde alaylı kökene sahip insanların rahatça çalışması gibi nedenlerle sosyolojik olarak önemlidir.
Müşterilerin yabancı firmalar olması, büyük ölçüde AB ülkelerinden olması, kendi kurallarını dayatacak kadar güçlü olması, temelde ihracata çalışılması ve artan fiyat rekabeti nedeniyle (dikiş makinalarının temel teknolojisi 2.Dünya Savaşından beri değişmemiştir, elektronik/otomotiv/… ile kıyaslanırsa ne kadar dramatik olduğunu daha kolay anlaşılacaktır) üretim teknolojilerinde değişiklik ihtiyacının ortaya çıkması, bu ihtiyaca cevap verebilecek ve değiştirebilecek yöneticilerin eksikliği nedeniyle konu ilginçliğini korumaktadır.

2. Neden verim? Neden kalite?

  • TİSK İşveren Dergisi, Kasım 2004, Lizbon Stratejisi: UNICE Görüşü ve Ülkemiz için TİSK Önerileri raporunda
  • Eurostat verilerine göre Türkiye, işgücü verimliliği bakımından karşılaştırma yapılan 32 ülke (ABD, Japonya, AB, Bulgaristan, Romanya, …) içinde en son sırada yer alıyor. ABD 100 kabul edildiğinde, AB ortalaması 72,5 olan endeks değeri Türkiye için 16,3 tür. Ülkemizde verimliliği teşvik eden bir ücret politikası oluşturulup uygulanmalıdır.
  • Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü ve DPT kaynaklı olarak hazırlanan karşılaştırmada Türkiye’de işgücü maliyetinin AB ülkelerine göre (üstelik daha fazla ücret alan beyaz yakalılar AB istatistiğine dahil edildiği halde) yüksek olduğu görülüyor.
  • TGSD Ufuk 2010 Hazır Giyim Sektörü Yol Haritasına göre;
  • Esnek üretim sistemlerine geçiş hızı artacaktır.
  • Perakendeciler aynı kaliteyi daha ucuza isteyecek, global tedarik zincirleri kuracak, siparişler küçülecek, erken üretim-teslimat önem kazanacaktır.
  • Teknolojide yenilikçilik ve insan kaynakları kalitesinin yükseltilmesi gereklidir.
  • Üretim gamını, ürün çeşitliliğini sağlayacak yatırım, kümeler, geri kalmış yörelere yatırımlar, TKY, üretim kalitesinde iyileştirme yatırımları, işletmelerin danışmanlık hizmeti almaları gündeme gelecektir.
  • Aşağıda yakın rakiplerimizle yapılan karşılaştırma tablosu verilmektedir:
 TürkiyeÇinİtalyaPolonyaFas
Kalite8065-701007575
Esnek üretimOrta / iyiZayıfÇok iyiOrtaİyi
Verim %55-6540-5070-7550-6050-60
Temrin, hafta3-43-52-43-44-5
İşçilik, USD/saat2,140,6116,652,521,92
İşçilik / Verim3,561,3522,804,583,49
Maliyet(ABD:100)51-5333-3512756-5840-43

  • Tekstil İşveren Dergisi, sayı 298, Ekim 2004, Mehmet Kumbaracı’ya göre; firmaların kaliteden asla ödün vermemeleri, şirket kadrolarının gözden geçirilerek, yeni üretim ve yönetim teknolojileri kullanımıyla, maliyetlerini düşürücü önlemler almaları kaçınılmazdır.
Tekstil İşveren Dergisi, sayı 299, Kasım 2004, Prof.Dr.Işık Tarakçıoğlu’na göre;
  • Werner Stengg’in raporunda belirtildiği gibi; Türkiye, Avrupadaki en büyük tekstil ve konfeksiyon üretim kapasitesine ve dünyanın aldığı ücrete göre en yüksek katma değer sağlayan işçilerine sahip ülkesidir.
  • Ya Çin’le aynı kulvarda koşup kaybedilecek ya da AB gibi yapısal değişiklikler yapılıp, yeni rekabet üstünlükleri kazanılacaktır. Yapısal değişiklikler: § Sermaye yoğun hale gelmek § Esnekliği yüksek, küçük ve orta büyüklükte işletmeler olmak § Modaya çok bağımlı, yüksek kaliteli, teknik tekstil ürünleri ağırlıklı hale gelmektir.
  • Dikim işlemi hala emek yoğundur. Makina hızının artması çok etkili değildir, normal bir operasyon süresinin sadece %10-30 u kadarında iğne kumaş içinde veya iş makinanın altındadır, gerisi tutum ve düzenlemedir.
Prof.Dr.Adnan Gülerman “ülkemizde verimliliğin maliyeti olumsuz etkileyecek ölçüde düşük olduğunu “ söylemektedir.
  • MPM, Milli Prodüktivite Merkezi internet sitesinde;
  • Verimlilik hedefi “Kaynakların tutumlu ve akılcı bir biçimde kullanıldığı daha insancıl çalışma ortamları içinde, doğal çevreyi özenle koruyarak, daha çok ve daha kaliteli ürün elde etmek” olarak belirlenmiştir.
  • Verimlilik şunlara bağlıdır: § Ürün tasarımında ve bileşimindeki değişmeler § Üretim sürecinin niteliğindeki gelişmeler - üretim akışını hızlandırıcı yeni düzenlemeler getirilerek verim artırılabilir. § Üretim sürecinin kapsamında meydana gelebilecek değişim § Örgüt ve yönetimdeki değişmeler § Üretimde kullanılan sabit sermaye kapasitesi-kısa dönemde sendikalaşma işgücü girdisini sabitleştirir, işgücü verimi artırılmalıdır. § Girdilerin kalitesi
1 - Verimlilik herkesin işidir, bu nedenle ciddi artış yaratacak ortak özellikler:
  • Asalaklıktan uzak durarak üretici olmak
  • Kaynakları akılcı ve tutumlu kullanmak
  • İsraftan (zaman dahil)
  • Durmadan kendimizi ve çevremizi yenilemek, geliştirmek
  • Beklentilerimizi sürekli yükseltmek
  • İş bölümü, iş birliği ve paylaşmaya değer vermek
Koç-Yönder, Mart 2003, internet sitesi, Necati Arıkan’a göre;
  • Verimlilikte iddialı artış hedeflerimiz olmalıdır. Sadece üretimdeki verim artışı değil, tasarımdan nakliyeye kadar tüm aşamalarda topyekün verim artışı, tedarik zinciri verim artışı söz konusudur.
  • Emek yoğun ve geleneksel sanayide Çin’le rekabet zordur. Yüksek teknoloji ve modaya yönelmeliyiz.
  • Konfeksiyonda varlığımızı modayla sürdürebiliriz.
KOSGEB 2005 Tekstil Raporuna göre;
  • Fiyatlar %30 kadar düşecektir.
  • Hızlı Tepki başarının önemli koşullarından biridir. Ürün farklılaştırması, yeni modeller arasındaki sürenin kısaltılması, zamanında teslim, yüksek kalite KOBİ lerin yaşama şansıdır.
  • Global pazar için uluslararası standartlara uyum önemlidir.
  • Yeni yatırımlar modernizasyon ve kalitenin yükseltilmesi için olmalıdır.

DPT VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planında 2001-2005 dönemi için, Haziran 2000 de;

2 - 1998 yılından itibaren verimlilik bilincinin oluşturulması, KOBİ lerde verimlilik artırıcı tekniklerin yerleştirilmesi ve söz konusu tekniklerin uygulamasını sağlayıcı nitelikte eğitim, danışmanlık ve araştırma çalışmalarını kapsayan verimlilik artırma proje uygulamalarına girişilmiştir
3 - Artan rekabet ortamında, mal ve hizmet üretiminin iyileştirilmesi ve sonuçta başarı kazanmanın yolu öncelikle verimlilik ve kalite düzeyindeki artışa bağlı olacaktır. Küreselleşen ve AB ye aday olan ülkemiz firmaları yoğun rekabet ortamına girecektir.
4 - Her alandaki mal ve hizmet üretiminde verimlilik artışını hedefleyen tekniklerin yaygın kullanımı için, değişik kuruluşlarca farklı platformlarda çalışmalar yürütülecektir.
DPT, Türkiye Sanayi Politikası, Ağustos 2003 te;

5 - Türk sanayiinin zaafları olarak düşük ölçekli kapasite, düşük verim, düşük kalite, çevre bilinci eksikliği sayılmaktadır.
6 - Özel kesimin yüksek katma değer yaratan, rekabet gücünü geliştiren, istihdamı, verimliliği ve ihracatı artıran, ihtiyaç duyulan teknolojilerin üretimi ve/veya transferini sağlayan yatırımlara ağırlık vermesi büyük önem taşımaktadır.
7 - Verimliliğin artırılması ve kalitenin geliştirilmesi ulusal düzeyde, kamu ve özel kesim ile sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirilecektir.
8 - Tüm sanayi sektörlerinde verimlilik artışına yol açan bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşması ve etkin kullanımı sağlanacaktır.
9 - Kalite belgelendirme ve Toplam Kalite Yönetimi faaliyetleri, verimlilik ve rekabet gücünü yükseltme etkileri nedeniyle uluslararası uygulamalar çerçevesinde devlet yardımları ile desteklenecektir.
10 - KOBİ lerde teknoloji düzeyinin ve ürün kalitesinin yükseltilmesi, verimliliğin artırılması, bilgiye erişimin kolaylaştırılması, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin sağlanması, ana-yan sanayi bütünleşmesi, işletmeler arası iş birliği ve e-ticaret imkanlarının artırılması desteklenecektir.
11 - Bu kapsamda, işletmelerin rekabet ortamına uyum sağlamalarına katkıda bulunulması için yeniden yapılandırma ve modernizasyon yatırımlarının teşvik edilmesi, teknik mevzuat uyumu ve işletme düzeyinde kalite seviyesinin artırılması ile topluluğun çevre gereklerine uyumun kolaylaştırılması konularında destek gerekmektedir.

DPT VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Hazır Giyim Alt Komisyon Raporu Haziran 2000 de;

12 - İşletmelerde verimlilik ilkelerine göre çalışma olarak işletmelerin doğru işi (talebi olan ürünü), doğru zamanda (ürünün tüketiciye ulaşma hızı ve zamanlılık), doğru biçimde (yeni ürün tasarımı ve çeşitlilik), beklenen kalitede (müşteri memnuniyetini öne çıkaran), çevreye zrar vermeden, doğru miktarda ve en az maliyetle üretmeleri şeklinde tarif edilmektedir.
13 - Verimlilik artırma teknikleri olarak motivasyon, ergonomi, iş etüdü teknikleri, hizmet içi eğitimler, işçi-işveren ilişkilerinde özen, adil ücret politikası, üretim planlaması, yerleşim ve iş akışı düzenlemeleri, yeni yönetim ve organizasyon teknikleri, düzenli verim ölçümü yapılması, Toplam Kalite Yönetimi sayılmaktadır.

Ak Parti Programında, 2005;

14 - Üretimde kalitenin ve verimliliğin artırılması için Türk firmalarının uluslararası kalite standartlarında üretim yapması özendirilecektir.
15 - Enformatik, biyoloji ve gen mühendisliği, ileri malzeme teknolojileri, enerji teknolojileri, gıda teknolojileri, esnek üretim sistemleri ve sağlık teknolojilerine özel önem verilecektir.
16 - Katma değeri yüksek yeni ürün, hizmet ve sistemleri Türk ekonomisine ve sanayiine kazandırılacak biçimde hayata geçirilecektir.
17 - Türkiye’nin bilim ve teknoloji kapasitesini artıracak, yeni buluşları üretime kazandıracak her türlü çalışma desteklenecek ve gereken düzenlemeler yapılacaktır.
18 - Bilim ve teknoloji politikalarının ana unsuru bilim ve teknolojiyi, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürecek mekanizmalar olmalıdır.
19 - Başta özel sektör ve üniversitelerimiz olmak üzere Türkiye’de araştırma ve geliştirme faaliyetlerine katkı sağlayacak tüm araştırma kuruluşları, bilgi üretme kriterine göre desteklenecektir.

CHP Parti Programında, 2005;

20 - Akılcı, verimli bir ekonomi amaçlanmalıdır.
21 - Verimlilik, akılcılık, etkinlik ölçüleri devletin hem özel sektöre hem kamu sektörüne yaklaşımında başlıca ölçü olmalıdır.
22 - Doğru teknoloji kullanımını ve üretimini milyonlarca işletmeye ulaştırarak girişimcilik, verimlilik, kalite ve şeffaflık tabana yayılacaktır.

Türkiye’nin AB Katılım Sürecine İlişkin 2004 Yılı İlerleme Raporu ve tavsiye metninde;

23 - İşletmeler de daha verimli hale gelmek için yatırım yapmalıdır.
24 - Kamuda da verimlilik artışı zorunludur.
25 - Türkiye’nin Sanayi Politikasının temel hedefi; artan küresel rekabetle başa çıkabilmek için, dışa dönük bir yaklaşım temelinde, sürdürülebilir büyümeyi teşvik ve muhafaza etmek amacıyla rekabet edebilirliğin ve verimliliğin artırılmasıdır.

TÜSİAD, Lizbon Stratejisi Türkiye Raporunda, Mart 2003;

26 - Diğer aday ülkeler gibi Türkiye de Lizbon Stratejisine tam uyum gösterecektir.
27 - Girişimcilere danışmanlık desteği yetersizdir.
28 - Yeni ve ihtisaslaşmış teknoloji transfer organizasyonları gerekmektedir.
29 - Verim artışını sürdürebilmek için endüstriyel inovasyona ağırlık verilmelidir. Ekonomide bilgi yayılımı güçlendirilmelidir.

3. Neden Eğitim ve Rekabet?

  • TİSK, internet sitesi, Ekim 2004, Ferhat İlter’in İskoçya Mesleki Eğitim Sistemi izlenimleri şöyledir: “AB tarafından desteklenen, MEB, DPT, İş-Kur, TİSK, TOBB, TESK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK, TÜSİAD işbirliğinde yürütülen Türkiye’de mesleki eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi, MEGEP çerçevesinde İskoçya model olarak incelenmiş ve beğenilmiştir. Sistem modülerdir, belgelendirme esaslıdır, herkese açıktır, özel sektörle yakın bağı vardır, bağımsız üniteler olarak rekabetçidir.”
  • DPT, Türkiye Sanayi Politikası, Ağustos 2003 e göre mesleki ve teknik eğitimin etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla iş dünyası ile pratik işbirliği sağlayan yeni organizasyon modelleri geliştirilecektir.
  • Türkiye’nin AB Katılım Sürecine İlişkin 2004 Yılı İlerleme Raporu ve Tavsiye Metnine göre eğitim bağlamı işgücü piyasalarındaki beceri talebine yeterince uymamaktadır.
  • TÜSİAD, Mart 2003, Lizbon Stratejisi Türkiye Raporuna göre; eğitim modüler, iş dünyasının gereklerine uygun ve belgelendirme esaslı olmalıdır.
  • AB Genel Sekreterliği, Tek Pazar ve Rekabet Dairesi Başkanlığı, Ekim 2004, Rekabet Politikası Eğitim Notunda;
  • AB rekabet mevzuatına uyum 01/01/96 tarihinden beri Gümrük Birliği ile eş zamanlı bir taahhüdümüzdür. Katılım Ortaklığı Belgesinde de kısa vadeli önceliktir.
  • Devletin piyasaya müdahalesi kontrollü olarak azaltılmalıdır. Piyasa güçleri hakim olmalıdır. 
  • TÜRK-İŞ, internet sitesi, Eğitim Komisyonu Raporunda, Aralık 2004;
  • Yaşam boyu eğitim yeni dünya düzeninin hızlı değişim ortamında şarttır, sendikal eğitime de yön vermektedir.
  • Eğitimin içeriği: Ücretler, gelir dağılımı, sosyal güvenlik, toplu iş sözleşmeleri, işçi ve liderlik eğitimi, temel meslek sağlığı, iş güvenliği, bilgisayar ve dil eğitimi, aile ve çocuk eğitimi, ekonomi, hukuk, tüketici haklarıdır.
  • Maalesef verim ve kalite program içeriğinde yoktur.
  • T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, internet sitesi, Küçük İşletmeler İçin Avrupa Şartı Raporuna göre, Nisan 2002;
  • 10 Temel madde arasında şunlar vardır: § 4. Uzmanlık ve ustalıkların geliştirilmesi (availability of skills) § 8. Küçük işletmelerin teknoloji kapasitelerinin desteklenmesi
  • Türkiye, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler İçin Çok Yıllı Programı Aralık 2002 tarihinde kabul etmiştir. Amaç, iş dünyasının rekabet edebilirliğini artırmaktır.
  • T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı, Kasım 2003 te onaylanmıştır. Temel hedefleri:
  • KOBİ lerin verimliliğinin, katma değer içindeki payının ve uluslararası rekabetçiliğinin artırılması
  • KOBİ lerin teknoloji kapasitelerinin artırılması için teknoloji transferinin geliştirilmesi ve kalite yükseltilmesinin sağlanması ve bu amaçla eğitim, danışmanlık desteklerinin yoğunlaştırılması
  • T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye Sanayi Politikası Dökümanı Eylül 2003 te onaylanmıştır:
  • Temel hedefi artan dünya rekabet şartları altında sanayiinin rekabet gücünü artırmaktır.
  • Genel politikası kalite ve verimliliğin artırılmasıdır.
  • Sektörel politikada tekstil ve konfeksiyona yer verilmiştir, dünyadaki sektörel yapının kurulması istenmektedir.
  • Küme (cluster), yerel kaynakları paylaşan, ortak teknolojileri kullanan, birleşmeler oluşturan, bütünleyici ilişkiler içinde işbirliği yapan ortak kurumlar grubudur.
  • T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Genişleyen Avrupada Sanayi Politikası Bildirisinde;
  • Avrupa’da imalat sanayiinde düşük verim artışı endişe verici durumdadır. 1996-2000 döneminde AB de büyüme oranı %3,2 iken, ABD de %5,5 olmuştur.
  • AB de yenilikçi fikir ve yatırımlar ABD ve Japonya’nın gerisindedir.
  • Rekabet edebilirliğin sağlanmasında sanayiinin, rekabet edebilirliği temelinde AB politikalarının rekabetçilik, büyüme ve verimlilik üzerinde yoğunlaştırılması gerekmektedir.
  • AB nin endüstriyel rekabet edebilirliğinin, büyüme ve verimlilik itici güçleri: § Bilgi § Buluşlar (inovasyon), araştırma § Girişimcilik § Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılmasıdır.
  • T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, AB İnovasyon Politikası konusunda bildiride, 2003 ; inovasyon desteklenmelidir. İnovasyon AB verimliliğinde önemli faktördür, refah ve uzun vadeli büyümeyi sağlayacaktır. Kümelere (cluster) öncelik verilmelidir. İnovasyon farklı formları vardır:
  • Teknolojik (ar-ge ye dayalı)
  • Mevcut teknolojilere dayanan inovasyon
  • Organizasyonel inovasyon (işgücü yönetimi, dağıtım, finans, imalat gibi alt organizasyon yollarının bulunması)
  • Dizayn ve pazarlama alanlarındaki sunuma yönelik inovasyon
  • TGSD, Ufuk 2010 Hazır Giyim Sektörü Yol Haritasında, üretim içerikli hazır giyime özgü üç proje olarak;
  • Rekabet için yeniden yerleşim
  • “Turquality” ve “Made in Turkey” promosyon etiketleri
  • kümelerin kurulması
  • KOSGEB 2005 Tekstil Raporunda;
  • Kısa vadeli strateji uluslararası markalaşma, dağıtım kanallarına derinlemesine nüfuz ve stratejik ortaklıklar geliştirme yönünde olmalıdır.
  • Türk tekstil sektöründeki hazır giyim şirketlerinin yalnızca tasarım şirketleri haline gelmeleri gerekmektedir.
  • Alıcı ülkeler satın almalarını kısıtlı sayıdaki ülkeden yapacaklardır. İkinci ülke pozisyonu Türkiye için önemlidir.
  • Kümeler oluşturularak güç birliğine gidilebilir.
  • Tekstil İşveren Dergisi, sayı 299, Kasım 2004, Prof.Dr. Işık Tarakçıoğlu’na göre;
  • Türk tekstil ve konfeksiyon sanayiinin en önemli üstünlükleri dünyada en ucuz işçilik, kolay eğitilebilen genç nüfus, tecrübeli ve dinamik sanayiciler, esneklik, hızlı servis ve kalitedir.
  • Türk tekstil ve konfeksiyon sanayiinin özgün tasarım, kalite, verimlilik,I pazarlama ve dağıtım yeteneklerini daha da geliştirerek, üst sınıf modaya yönelik ürünler ve moda-marka ürünler grubuna yönelmesi şarttır.
  • CHP Parti Programında Türk Teknoloji Öbekleri ve Uzmanlaşmış Sanayi Bölgeleri desteklenmektedir.
  • Ak Parti Programında kaynakların etkin ve verimli kullanılması bakımından hammadde, enerji, işgücü, ulaşım ve pazar potansiyelini dikkate alınarak tarımda ve sanayide ekonomik havzalar veya cazibe merkezleri oluşturulması desteklenecektir.

YÖNTEM:

Kamu ve sivil kurumlarca desteklenen bağımsız bir danışmanlık firması aracılığıyla düzenleyici rol oynanacaktır.
  • Aynı ağ (KÜME) üzerinde…..
  • Firmaları ürün grupları / üretim yetenekleri / mevcut yatırımları bazında aynı ağ (küme-cluster) üzerinde toplayarak atıl kapasitelerini değerlendirmek, verimi arttırmak, maliyeti paylaşmak, gereksiz yatırımlardan kaçınmak
  • Verim ve esnekliği arttırmak…
  • Türkiye’nin alışılmış ve büyük siparişlere uygun konfeksiyon üretim sistemi olan oturan / yedekli / demet / push düzenini TKY, Yalın üretim, çağdaş bir sistem olan ayakta / yedeksiz / elden ele / pull düzenine çevirerek verim ve esneklik artışı sağlamak, üretim zamanını azaltmak, ürün çeşitliliği sağlamak
  • ILO tarafından da kabul gören GSD bazlı önceden belirlenmiş zaman sistemini kullanarak gerçekçi / ölçülebilir verim izleme sistemi oluşturmak, müşterilere doğru / çabuk fiyat verilmesine yardımcı olmak, adil ücretlendirmeyle sosyal uyuma katkıda bulunmak
  • Kalite sistemiyle… Firmaları tekrar eden yatırımlardan kurtarıp tek elden sistem kurulumu, denetimi, akredite takibi sağlayarak ihracat potansiyelini arttırmak, maliyeti düşürmek, kaliteyi iyileştirmek, doğrudan dağıtıma verilebilecek kadar iyi olmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder