03/09/2021
Bir çok yerde maliyetleri düşürmek ve verimi yükseltmek için bant dengesi yapmamız gerektiği söylenir. Gerçekten işe yarar mı? Bu yazıda Dr. Goldratt’ ın denemelerine dayanarak bandın dengelenmesi halinde aslında verimin düşeceğini ve maliyetin artacağını göstereceğim.
Üretim / montaj hatları birer sistemdir.
Sistem
ortak bir amaç için bir araya getirilen birbirine bağımlı parçalardan oluşur.
Üretim bandı bu tanıma uygundur: İş istasyonları ürünü oluşturacak şekilde
birbirlerine bağlanmıştır ve hammadde tüm istasyonlardan geçerek ürüne dönüşür.
Sistemin ana karakteristiği tüm parçalarının senkronize olmasıdır. Ürün,
sistemin amacıdır, ana çıktısıdır. İstasyonların hiç biri tek başına veya bir
grup olarak ürünü ortaya çıkarmaya yeterli değildir. Sadece bir grup istasyon
yeterli olsaydı sistem bu gruptan ibaret olurdu, diğer istasyonlar başka bir
işe verilirdi… Yani sistemin tüm bileşenlerine ihtiyacımız vardır ancak azami
verime nasıl ulaşacağız?
Gerçek hayatta değişkenlik vardır.
Bir istasyondaki üretim zamanı doğal değişkenlik nedeniyle aslında bir aralıktır, tek bir sayı değildir. Örneğin bir ürün için 2 dakika gerekiyor dediğimizde bunun aslında ortalama zaman olduğunu biliriz, kimi zaman 1 dakika veya 5 dakika da olabilir. Proses sürelerinin uzayacak yönde asimetrik olduğu bilinir. Aşağıdaki örneğe bakın lütfen:
Bir iş istasyonunda eş
parçalar üretilirken uzun bir zaman aralığında gözlem yaptığımızda buna
benzeyen büyük değişkenliği olan bir sonuç görürüz. Elbette sıfır saniyede
üretim olmayacaktır. Birkaç sefer 50-70 saniye arasında çıktı alınabilmiştir,
çoğu zaman 70-120 saniye arasındadır ancak azımsanamayacak kadar çok gözlem
120-250 saniye arasında fark edilmiştir. Hatta bu aşırı uzun olanlar tüm
gözlemlerin yarısıdır! 15 yıı aşan kariyerimde çok farklı iş kollarındaki çok
sayıda fabrikanın çok sayıda prosesinde bu sonucun tipik olduğunu gözlemledim.
Medyan ve ortalamanın farkını biliyorum ama kolaylık açısından ortalamayı
kullanacağım. Proses için %50 ihtimalle ortalamadan hızlı çalışacağını
söyleyebiliriz. Bunu aklımızda tutarak devam edelim.
Birbirine bağımlılığın etkisi nedir?
Değişkenlik
tüm kaynakları etkiler. Enerji kesintisi vb gibi özel sebepli değişkenliği
(special causes) değil, normal
değişkenliği (common causes) dikkate alalım. Normal değişkenliğin çok sayıda
sebebi olabilir, istasyonları farklı şekillerde etkiler, bazen ortalamanın
altında bazen ortalamanın üzerinde sonuçlara neden olur. 7 istasyondan oluşan
bir montaj hattımız olsun:
İstasyonların ilk üç
saatteki ortalama üretimleri 10 adet/saat olduğu halde her saat
içinde iki istasyonu “birleştirdiğimizde” kapasiteleri senkronize olmadığı için
Dr. Goldratt’ ın işaret ettiği gibi sistem en yavaş olanın hızıyla hareket
eder. Bunu bilmiyor muyduk? Elbette biliyorduk ama üniversitelerde bize sistem etkisi
üzerinde durulmadan sadece “bant dengelemesi” öğretildi. Sadece iki istasyona
değil tamamına baksaydık tasarlanan kapasiteyi gerçekleştirme olasılığının
(0,5)^n olacağını görecektik (n= istasyon sayısı). Bu örnekte 7 istasyon vardı,
(0,5)^7 yaklaşık %0,8 olacaktı, yani 300 iş günü olan bir yılda sadece 2 iş
günü tasarlanan 10 adet/saat
ile üretim yapabilecektik. Dengeyi iyileştirdikçe performans bozulacaktır.
Bant dengelemenin maliyete etkisi nedir?
Biraz
önce dengelenmiş bandın tasarlanandan %20 veya daha az üretim yapabileceğini
gördük. Bu durumda toplam maliyeti daha az sayıda ürüne dağıtacağımız için
birim maliyet %25 veya daha fazla artacaktır. Yani birim maliyeti düşürebilmek
için iş istasyonlarının değil, sistemin tamamının verimli çalışması gerekmektedir.
Peki ya entegre bir montaj bandıysa?
Genellikle
fabrikalarda iş merkezleri izoledir, WIP (yarı mamul stoklar) merkezden merkeze
taşınır. Ancak süreci hızlandırmak için Ford’ dan ilham alınarak merkezlerin
arasındaki stok alanları kaldırılmış, entegre edilmişlerdir ve tüm montaj bandı
en yavaş olanın hızıyla hareket etmektedir. Dengelenmiş bir banda bakmıştık,
şimdi henüz dengelenmemiş entegre montaj bandına bakalım. En yavaş istasyon
hangisidir? Grafiğe bakalım:
Bazı proseslerin sağ
tarafa doğru uzayan “kuyruk” performansında çalışabileceğini görmüştük (yarıdan
fazlasıydı). Bir çok olağan bantta istasyonlar arasında kısmi stoklar tutularak
bağımlılık etkisi azaltılabilir ama entegre montaj bandında bu opsiyon yoktur.
Dolayısıyla bandın tamamı uzun kuyruk performansıyla çalışan prosesin hızında
ilerleyecektir. 7 istasyonlu bir proseste istasyonlardan en az birinin uzun
kuyrukta olma olasılığını %99 hesaplamıştık. Otomobil montaj bantları gibi daha
büyük organizasyonlarda bandın tasarlanandan çok daha yavaş çalışması
kaçınılmazdır. Böyle bir bantta değişkenliği azaltmak (6sigma gibi) çok kritik önemdedir, firmayı
çok büyük ölçekli – süreli – pahalı bir iyileştirme seferberliğine sürükler.
Üstelik tüm proseslerde istenen sonuçlara ulaşılamayacaktır. Hiç bitmeyen Sisyphus
çabasına benzeyecektir.
Bu etkiyi gördüğü için
veya başka sebeplerle Elon Musk Tesla fabrikasındaki aşırı otomasyondan pişmanlık duymuştur,
beklenen üretim çıktısı tasarlanandan çok önemli derecede düşüktür.
Çözüm
sistemdeki en düşük ortalama kapasiteye sahip darboğazı (kısıtı) bularak
öncesinde ve sonrasında WIP birikimi için alan sağlamaktır. Bu sistemin
performansını bir miktar artıracaktır, artan performans WIP alanı için gereken
yeniden yerleşim – taşıma vb masraflarını karşılayacaktır.
"Bandı dengelemezsek bir sürü israf olacaktır"
Örneğimizdeki
kısıtın 10 adet/saat kapasiteyle 3.istasyon olduğunu ve diğer istasyonların
kapasitelerinin 20 adet/saat veya üzeri olduğunu düşünelim. Önce iki kat
fazlalığın abartı/aşırı olmadığını söylemeliyim. Kendi kariyerimde değişkenliği
sönümlemek için gereken ekstra kapasitenin (Kısıtlar Teorisi jargonuyla
Koruyucu Kapasite) az olması halinde
yetmediğini ve %30-50 veya daha fazlasının gerektiğini gördüm.
Eğer
bandı ilk istasyonların kapasitesine göre beslemeye devam edersek kısıtın
kapasitesi gelen tüm yarı mamulü işlemeye yetmediği için kısa süre zarfında
koridorların bile WIP ile dolduğunu görürüz. Kimi zaman kısıtın yer
değiştirdiğini düşünebilirsiniz. Aşırı
stoklar aslında işletmede ekstra kapasite olduğunun göstergesidir. Aşırı stok
varken kısıt dahil her noktada kapasite israfı vardır. Kısıtta kaybedilen bir
saat, tüm işletmede kaybedilmiştir. Kısıtta her zaman yeterli miktarda iş
olmasını sağlayacak şekilde işletme içindeki WIP kontrol edilmelidir. Aşırı
stokların sebep olduğu kapasite israfını başka bir yazıda açıklayacağım.
WIP
kontrolüyle kısıtın işleyebildiği kadar hammadde beslenecektir, diğer tüm
istasyonlarda boş zamanlar ortaya çıkacaktır. Ancak bu boşluklar israf
değildir, sistemin senkronize olabilmesi için gereken bekleme süreleridir.
Kısıtlar Teorisi jargonunda tampon denilen ve azami verime ulaşmak için
kullanılan mekanizmadır. Çoğu zaman YALIN uygulamaların israf azaltma çabası
verimliliğe zarar verir. Ayrıca çalışanın maaşı çalıştığı makinenin
kapasitesinden bağımsızdır, makinenin boş kalması maaş maliyetini değiştirmez.
Makinanın fiyatıyla kapasitesi arasında doğrusal ilişki yoktur, iki katı
kapasitedeki bir makinenin fiyatı diğerinin iki katından düşüktür. Oluşan boş
zamanlar israf değildir, 5S, önleyici bakım veya çok işlevlilik için eğitim
amacıyla kullanılabilir.
Artık
verimlilik ölçümünü güncelleyebiliriz: Eğer siparişler “tam istenen kadarsa”
makinelerin boş zamanı artarken verim de artıyordur.
"Bir şeyler yerine oturmuyor ..."
Bant
dengelemenin etkisini göstermek üzere evde veya işyerinde ekibinizle
yapabileceğiniz bir denemeyi öneriyorum.
100
adet jeton/marka/pul/… ve 7 adet zar alın. 7 istasyonlu, değişken süreli
dengeli bant kurmuş olacaksınız. Zar asimetrik değildir, 1-6 arasında uniform
dağılım verir, dağılımı abarttığını söyleyebilirsiniz ama yine de değişken
kapasite için güzel bir ölçüdür. İlk istasyonun girişi depodur, attığı zar
kadar her defasında üretim yapar. Sonraki istasyonlar ancak kendilerinden
önceki istasyonun aralarına biriktirdiği stok kadar üretim yapabilirler. Oynan
turda atılan zarlar dahil edilmez. Örneğin 5 attınız ama arada sadece 3 jeton
varsa sadece 3 adet jetonu ilerletirsiniz, o turda sizden önceki istasyonun
üretimi dahil edilmez. Zarın ortalaması 1 + 2 + 3 + 4 + 5 + 6 = 21 ve 21 / 6 =
3,5 tur. 20 günlük simülasyonda 20 x 3,5 = 70 adet üretim yapılmasını bekleriz.
Stabil bir deneme olabilmesi için her istasyona 4 jetonluk ara stok dağıtın,
artık başlayabilirsiniz.
20
günlük dönemin sonunda kaç adet üretebildiniz? 70 adede ulaşabildiniz mi? Bu
simülasyon saatler sürecek tartışmalardan, matematiksel ispatlardan daha
hızlıdır, etkindir, üstelik çok daha eğlencelidir. Ufak tefek düzenlemelerle
farklı senaryoları deneyebilirsiniz, örneğin istasyonların yerlerini
değiştirmeyi, birbirlerine yardım etmelerini,… ve son tahlilde bu çabaların
sadece değişkenliği artırdığını-üretime fayda etmediğini deneyimleyebilirsiniz.
Sonuç
Bandı dengelemek sistemin çıktısını düşürür. Daha kötüsü fiili kapasite planlanandan önemli ölçüde düşüktür, siparişlerin gecikmesine, fazla mesailere, düşen üretim nedeniyle cironun düşmesine neden olur.
Olasılıklı hat dengeleme yapıldığında bu yazı tamamen çöküyor. Belli ki bu yazarın bu konu hakkında bir bilgisi bulunmamaktadır.
YanıtlaSilOlasılık, adı üzerinde, kesinlik içermez. Dolayısıyla yazının ruhu da aslında bunu ifade ediyor. Örneğin %50 ihtimalle ya 6 adet ya da 10 adet üretim yapan bir istasyon olsun. Neye göre dengeleyeceksiniz? 6 adede? 8 adede? 10 adede?
Silhttps://www.qficonsulting.com/dice-games denemenizi öneriyorum.
Selamlar,