VUCA world, VUCA company? / 10/11/2021
Bu terimi duymuş olmalısınız, yine de kısaca hatırlatayım: 1987 senesinde Warren Bennis ve Burt Nanus bu terimi oluşturdu. Volatility, Uncertainty, Complexity, Ambiguity.
Volatile – Oynak, değişim kaçınılmaz oldu.
Uncertain – Belirsiz, ne olacağını öngöremiyoruz. Complex - Karmaşık, olgular
tek başımıza kavrayamayacağımız kadar birbirlerine bağımlı. Ambiguous – Muğlak,
farklı bakış açılarıyla farklı yorumlanabiliyor, sebep -sonuç ilişkisi kurmak
kolay değil.
Hepimiz bu ortamdayız ancak aynı endüstri
kolundayken bile her birimizin, şirketlerimizin verdiği tepkiler farklı..
Organizasyon yapısı ve yönetim anlayışındaki farklar alınan sonuçları da
değiştiriyor.
VUCA ortamındaki bir şirketi canlandırmaya gayret edelim:
Gündemleri
Volatile – oynaktır, işler henüz bitmemiş olsa da dünkü önceliklerle bugünküler
farklıdır. Öncelik listesi için müşteriler – departman müdürleri çekişir. İşler
Uncertain – belirsizdir, çünkü proaktif değillerdir, olaylara tepki verirler,
değişimi izlemekte zayıf kalırlar. En güçlü oldukları noktaya odaklanmakta
kararsızdırlar, “her fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine” inanırlar. İşleyiş
Complex – karmaşıktır, maliyet tasarrufuna odaklıdırlar, bir departman için en iyisini
yapmaya çabalarken şirketin amacıyla çelikiler ortaya çıkar, umulmadık
darboğazlar oluşur, acil durumların arkası kesilmez. Aynı
zamanda Ambiguous – muğlaktır, ulaşılamayacak dengelerin peşindelerdir, örneğin
bir yandan inovasyon isterken diğer yandan maliyeti düşürmeye çalışırlar,
iletişim bulanıklaşır.
Bu ortamın sonuçlarını kızgın bir ütü metaforuyla görmeye çalışalım.
Çalışanların günlük işleri arasına sürekli
yeni konuların aniden girişini hiç bir koruma önlemi olmayan kızgın ütü olarak
düşünün. Dolayısıyla çalışanlar yaralanmamak için bu yeni işlere mesafeli
davranacaklar hatta diğerlerini de “dikkatli olmaları” için uyaracaklardır. Bu
durum State
of the Global Workplace 2013 Report /
The Gallup tarafından teyit edilmiştir, çalışanların %52 si kendilerini
işlerine bağlı hissetmiyor, %18 i işinden hoşlanmıyor çıkmıştır.
Yönetimdekiler için durum biraz daha
değişiktir, firmadan kolayca vazgeçemezler, yaralansalar bile bunu kader olarak
görür ve ütüye tutunurlar. Bu ruh hali tükenmişliğe, sürmenaja dönüşecektir.
Başlangıçta fiziksel ve duygusal yorgunluk
hissedilir. Eğer bu stresi bünye kaldıramazsa bu sefer şüphecilik –
yabancılaşma oluşur, artık karar verme yetisi zarar görmüştür. İşinden
hoşlanmayan %18 lik kesim bu durumdadır. Eğer baş edilemezse çöküş başlar, verim
düşer, kimlik bunalımına girilir. Fiziksel olarak yüksek tansiyon, yüksek kan
şekeri, gastrit, uykusuzluk, asabiyet, ... rastlanılır. Bu sıkıntılar CEO lara özgü
değildir, çalışanlarda da görülür.
Çalışanlar ve yöneticiler VUCA mağdurudur
ancak mağduru oynamak firmayı çözüme götüremez. Çarpıcı olan CEO ların bu
davranışın kök sebebiyle mücadele edeceklerine “bunun yönetim kademesinde
olmanın bedeli olduğuna inanmaları” ve sürekli olarak çalışanların yeterince
çaba göstermediğinden şikayet etmeleridir.
Çözümün zorluğu ilgili davranışın kolayca
belirlenmesine rağmen arkasındaki kök sebebin aynı kolaylıkla bulunamayışıdır.
Kök sebep firmanın organizasyon yapısı, yönetim biçimi, çalışanların
değerlendirilme yöntemleriyle ilişkilidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder