18 Aralık 2015 Cuma

İçgörüden anlayışa, anlayıştan bilgeliğe...


Ashton Fourie / Change Management Coordinator at Huisman Equipment B.V. / China) gönderisinden hem özetliyor hem de yorumluyorum (italik dizili olanlar benim ilavelerimdir).
Orjinali insight (içgörü), understanding (anlayış), wisdom (bilgelik).
İçgörü bir olguya veya duruma baktığınızda kalabalığın içinden sistemi ve elemanlarını fark edebilmektir. İçgörü olmadan karmaşanın içindeki düzeni göremezsiniz. İçgörüyle birlikte sistemi oluşturan insanları, süreçleri, fikirleri, vb ayırt edersiniz.
Anlayış, fark ettiğiniz bu elemanların birbirleriyle olan ilişkilerini kavramaktır. Sistemi canlı tutan sebep – sonuç ilişkilerini çözersiniz. Peter Drucker “her sistemin varoluş amacına doğru gittiğini” söyler. Anlayış sayesinde sistemlerin tasarlandıkları DEĞİL, gerçekten oldukları halini görürsünüz!
Bilgelik, ayırt ettiğiniz sistem elemanları ve mevcut işleyiş şartlarını, arzu edilen sonuçlara ulaşmak üzere aksiyon planına geçirebilmektir. Amacı belirlersiniz, bu amaca ulaşacak şekilde “doğru noktalara bastırırsınız” ve böylece sebep – sonuç ilişkileri sizin lehinize çalışır, sonunda amacınızı gerçekleştirirsiniz.
Özetle:
İçgörü, sisteminizin neye benzediğini kavramaktır.
Anlayış, sisteminizin niçin şimdiki gibi davrandığını kavramaktır.
Bilgelik, sisteminizin “arzu ettiğiniz” gibi davranmasını sağlayabilmektir.
Kısıtlar Yönetimi içindeki TP-Thinking Processes – Düşünme Süreçleri uygulamaları sebep-sonuç ilişkileriyle sistemi tanımaya ve değiştirmeye yardımcı olur. Diğer tüm Kısıtlar Yönetimi uygulamalarının ortak paydasıdır. Kurum içinde algı ve dil birliğini de sağlar. Odaklanmayı kolaylaştırır, işleri hızlandırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder