A - Sistem Fikri
Sistem ortak amacı olan ve etkileşimli-bağımlı parçaların bütünüdür.
Bir sistemi parçalara ayırarak öğrenemezsiniz:
- Suyu düşünün, H2O dur, parçalara ayırdığınızda Hidrojen ve Oksijen yanıcı-parlayıcı gazları görürsünüz ancak sistemi oluşturduklarında sıvı ve söndürücü olan suyu bulursunuz.
- Şekeri düşünün, karbonhidrattır, parçalara ayırdığınızda Karbon ve Hidrojeni görürsünüz, tadına bakmak bile istemezsiniz, sistemi oluşturduğunda şeker ortaya çıkar, tatlıdır.
- Ormanı düşünün, ağaçlar gördüğümüzden ibaret değildir, yerin altında kökleri vardır. Üstelik ormandaki ağaçlar yalnız değillerdir, yer altında köklerden oluşan bir ağa dahildirler.
Sebep ve sonuç yakın zaman ve konumda olduğunda kolay öğrenme fırsatınız vardır. Ancak kimi zaman sebep burada ama son uç başka bir yerde veya sebep şimdi ama sonuç çok sonra ortaya çıkabilir.
Sadece makinaların değil, insanların da sisteme katkısı vardır, stabil tutulmalıdır, kontrol şemasıyla izlenebilir.
B - Değişkenlik Bilgisi
Olağan değişkenlikte gereksiz yere müdahale edilmemelidir, en doğru yaklaşım değişkenliği azaltacak şekilde süreci iyileştirmektir. Sebepli değişimde mutlaka kök sebebi bularak müdahale edilmelidir. Sorunların ve fırsatları %96 sı sistemdendir, sistemi iyileştirmek yönetimin sorumluluğudur. Veri analizinde veriyi bağlamıyla birlikte, uzun vadede ve sadece ortalamasıyla değil değişkenliğiyle birlikte yorumlayın.
Teori pratiğin zıt anlamlısı değildir. Teori sayesinde pratikten ders alınır, öğrenme gerçekleşir. Teori sorunlara kesin bir çözüm getirmez, aksiyonlarınızın sonuçlarını öngörmenizi sağlar, aradığınız çözüm aksiyonlarınızdadır.
C - Bilgi Teorisi
Teori olmadan bilgiye ulaşılamaz. Her teori aksi ispatlanana kadar geçerli kalır, tek bir örnek bile aksini ispatlamaya yeter, teoriyi çürütmek, doğrulamaktan daha kolaydır. PUKÖ döngüsüyle teorileri deneyerek en uygununu bulursunuz, iyileştirmenin motoru budur. Bir soruya teoriyle verilen cevap artık bilgidir. Gözlemlerimizin olaya özgü verileri teori sayesinde genellenerek bilgiyi oluşturur. Özü meraktır, merak içten gelen motivasyonun temel kaynaklarından biridir.
D - Psikoloji Bilgisi
Yetişkin ve yönetici olarak sorumluluğumuz çevremizdekilerin doğal öğrenme yöntemini fark edebilmektir. Çevremizdeki insanların meraklarını körüklemeli, öğrenmeyi sevdirmeli ve teoriyle beslenen bilgi vermeliyiz.
Para motive edemez. Ücretiniz yarın iki katına çıksaydı daha verimli olacak mıydınız? Acaba öğrenme fırsatı sağlansaydı verime katkısı olur muydu? Çalışanlara işle ilgili iyileştirme sorumluluğu verildiğinde ve ihtiyaç halinde öğrenme fırsatı sağlandığında kendilerini ve işlerini iyileştirecekler ve işlerinden memnun olacaklardır. Sadece dıştan gelen motivatörler insanların iç motivasyonunu bozar.
Charles Darwin "En iyi uyum sağlayan hayatta kalır" dediğinde bizi rekabete zorlamamıştı, yanlış anlaşılıyor, aslında uyum sağlayabilen herkesin hayatta kalma fırsatı vardı. Rekabet takım ruhuna zarar verir, yardımlaşma bu ruhu güçlendirir.
Deming, sıradan bir değişimi değil, tırtıldan kelebeğe komple bir dönüşümü istemişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder