Dunning–Kruger Etkisi bir çeşit algı önyargısıdır. Göreli olarak düşük profildeki insanları kendi kabiliyetlerini gerçekte olduğundan çok daha iyi hissetmelerini ifade eder. Bu önyargı bilinçaltındadır, istemsiz çalışır, kişi farkında değildir. Bu profilde etki içe dönüktür, kişi kendini bilmez.
Araştırmanın diğer yanında göreli olarak yüksek profilli insanlar vardır. Onlar da kendi kabiliyetlerini gerçekte olduğundan daha değersiz ve herkesin yapabileceği kadar sıradan hissederler. Bu profilde etki dışa dönüktür, kişi etrafındakileri bilmez.
Mümin Sekman, Başarı Bilimi isimli kitabında bu konudan "cahil cesareti" olarak söz ediyor! Gerçekten yandaki görsele bakarsanız konu hakkında hiç bir fikri olmayanların "her şeyi yaparım abi" havasında olduğunu görebilirsiniz. Biraz içine girince kişi daha önce farkında olmadığı sınırların (cam tavanların) varlığıyla karşılaşıyor. Öğrenmeye ve maruziyete devam ettiğinde giderek eksikleriyle yüzleşiyor. Bir yerden sonra öğrendiklerinin işe yaradığını görerek kendine güvenini tazeliyor. Ancak bir dahaki sefere bu tecrübenin ışığında "yüksekten atmamayı" öğrenmiş oluyor. Konuyu kişisel, firma bazında ve hatta ülke bazında bile düşünebilirsiniz. Aşırı ve yersiz kendine güven trafik kazasına, şirket iflasına hatta rejim değişikliklerine bile neden olabiliyor.
Lütfen bu yazıda "kabiliyeti", yeni paradigmanın farkında olmak anlamında değerlendirin.
Lütfen bu yazıda "kabiliyeti", yeni paradigmanın farkında olmak anlamında değerlendirin.
Kısıtlar Teorisiyle (TOC) ilgilenenler Dunning & Kruger Etkisindeki "yüksek kabiliyetli" gruptur, yeni paradigmanın farkındadırlar, eski - yeni paradigma ayrımını yapabilirler, izlenen yöntemlerin olası sonuçları hakkında fikir sahibidirler. Benzer şekilde "düşük kabiliyetli" gruptakiler paradigma değişiminin hiç bir şekilde farkında değillerdir, eski paradigmanın tam anlamıyla içindedirler, tahsilleri - tecrübeleri - rakipleri - özel hayatları hep bu paradigmaya uygundur, elde ettikleri sonuçlar ve karşılığında sergilenen efor onlara tamamen "normal ve yeterli" görünür.
Fark ettiğiniz söz konusu Kısıtlar Teorisi (TOC) satışı olduğunda "düşük kabiliyetli" grup alıcı veya müşteri, "yüksek kabiliyetli" grup satıcı veya tedarikçi konumundadır. Burada kabiliyet sadece "paradigma farkındalığı" anlamında kullanılmaktadır.
Alıcının bakış açısıyla: Dunning-Kruger Etkisi uyarınca her şeyi yeterince iyi bildiklerini düşünürler. Aslında paradigma değişmiştir ancak farkında olmadıkları için kendilerini hâlâ üstün hissederler. Kendilerinin ve kurumlarının "diğerlerinden" daha iyi olduğuna inanmışlardır. Yeni fikirlere (hele de tehdit içerenlere) kapalıdırlar, yapmaları gereken dolu iş varken bunlara ayıracak zamanları yoktur.
Dunning-Kruger bu durumda kişilerin kendilerini daha iyi tanımalarına yardımcı olunmasını öneriyor; örneğin kendileri gibi olduğuna inandıkları bir kişi veya kurumun TOC kullandığını (referans) açıklamak, kendi ortamlarındaki veriyle farklı bir uygulamanın olabileceğini kıyaslama simülasyonuyla göstermek, ... Kralın çıplak olduğunu fısıldamak gerekiyor.
Dunning-Kruger bu durumda kişilerin kendilerini daha iyi tanımalarına yardımcı olunmasını öneriyor; örneğin kendileri gibi olduğuna inandıkları bir kişi veya kurumun TOC kullandığını (referans) açıklamak, kendi ortamlarındaki veriyle farklı bir uygulamanın olabileceğini kıyaslama simülasyonuyla göstermek, ... Kralın çıplak olduğunu fısıldamak gerekiyor.
Satıcının bakış açısıyla: Dunning-Kruger Etkisiyle "herkesin elbette TOC cazibesine kapılacağını, uzun boylu anlatmaya gerek kalmayacağını, her müdür veya patronun tabii ki işini büyütmek isteyeceğini, bundan daha iyi fırsat olmadığını, müşterilerin sıraya gireceğini,..." sanırlar. Kendilerini sıradan bulurlar, herhangi birinden daha zeki falan değillerdir, sadece paradigmanın değiştiğini fark etmişlerdir, o kadar... Dolayısıyla TOC sunumunu doğrudan yaparlar ve alıcılar TOC için "mümkün olamayacak kadar iyi" algısına kapılırlar.
Dunning-Kruger bu durumda kişilerin etrafındakileri daha iyi tanımalarına yardımcı olunmasını öneriyor; örneğin onlara TOC öğretmeye çalışmak yerine onlarla birlikte eğitimlere katılıp farklı bakış açısı için sorular sorarak şüphelendirmek, birlikte simülasyon veya vaka analizi yapmak, çeşitli TOC kitap - yazılım - video - dijital referansları ucuzlatarak ve akademik çevrelere yaklaşarak farkındalığı artırmak, referans göstermek, .... Deneyimleyerek fark etmelerini sağlamak gerekiyor.
Paradigmanın değiştiğini fark ettikleri anda alıcılar potansiyellerinin tamamına ulaşabileceklerdir! Önemli bir sıçrama onları beklemektedir! Tıpkı hızlanmaya çalışırken "arabanın aslında 5.vitesinin de olduğunu" fark etmek gibi...
Dunning-Kruger bu durumda kişilerin etrafındakileri daha iyi tanımalarına yardımcı olunmasını öneriyor; örneğin onlara TOC öğretmeye çalışmak yerine onlarla birlikte eğitimlere katılıp farklı bakış açısı için sorular sorarak şüphelendirmek, birlikte simülasyon veya vaka analizi yapmak, çeşitli TOC kitap - yazılım - video - dijital referansları ucuzlatarak ve akademik çevrelere yaklaşarak farkındalığı artırmak, referans göstermek, .... Deneyimleyerek fark etmelerini sağlamak gerekiyor.
Paradigmanın değiştiğini fark ettikleri anda alıcılar potansiyellerinin tamamına ulaşabileceklerdir! Önemli bir sıçrama onları beklemektedir! Tıpkı hızlanmaya çalışırken "arabanın aslında 5.vitesinin de olduğunu" fark etmek gibi...
Balık, ıslak olduğunu bilemez!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder