The East India Company: The History of The British Empire's Most Famous Mercantile Company / Charles River Editors kitabından esinlenerek yazılmıştır.
Şirket dönemin İngiltere' sinde ve Avrupa' sında belirgin bir iz bıraktı. İngiltere' ye önemli bir sermaye akışı sağladı, bankacılık başladı, Sanayi Devrimine zemin hazırladı. Diğer Batılı ülkelerde iştah yaratarak Merkantalizm dönemini ortaya çıkardı.
Eskiden beri Doğunun zenginlikleri, icatları, bilimde önde gidişi vardı; İmparatorlukları da Batıda görülmemiş ölçeklere ulaşabiliyordu. Batının bu zenginliklere ulaşımı kısıtlıydı, ulaştığındaysa karşılığında sunabileceği kıymetli bir ürünü yoktu. Mecburen Avrupalı denizciler daha batıya giderek Yeni Dünyayla karşılaştılar. Gümüş madenleri talan edilerek Avrupa'ya taşındı, Merkantalizm zamanıydı, artık Doğudan gelen ürünler için ilgi çeken ve değerli bir mal vardı: Gümüş! Ümit Burnu' nun geçilmesiyle birlikte İpek Yolu' na da alternatif bulunmuş oldu.
1600 yılında Şirket kuruldu, kâr amaçlıydı, Kraliçe' den bir takım imtiyazlar da almıştı. Personelin bir kısmı hiç bir zaman Hindistan' ı görmedi; bir kısmı kariyerinin bir döneminde Hindistan' da görev yaptı. Şirket zamanla politik güce kavuştu, 24,000 kişilik bir silahlı kuvvet bile oluşturdu.
Yerel ticaret ağını kullanırdı, çiftçilere ne ekeceklerini söylerdi, emtiaya fiyat biçerdi, yerel yönetimlere kimi zaman komisyon verir, kimi zaman "karışmamak için sus payı" alır, kimi zaman da askeri anlamda zor kullanırdı. Askerlerin tamamı yerel insanlardı ancak o dönemin Hindistan' ı paramparça bir siyasi tablo çizdiği için "Hintli, Hintliyi öldürüyor" hissi oluşmazdı. Şirket kâr ettiği sürece bunu nasıl başardığının İngiltere Kraliçesi için önemi yoktu.
18.yy da Amerikan Kolonileri isyan ederek İngiltere' den ayrıldığında Şirket daha da önemli hale geldi. Artık Sanayi Devrimini başlatan tekstil fabrikaları için Amerika' dan pamuk gelmeyecekti, işsiz İngilizleri sorunsuzca uzaklaştırabilecek bir Yeni Dünya yoktu, dolayısıyla boşluğu Hindistan doldurmalıydı. Amerika' da yaşananlar İngiltere' de "kolonilere fazla özerklik ve yetki vermenin sakıncalı olduğu" görüşünü belirginleştirdi.
Takip eden dönemde Şirket vergi politikasını yerel insanlara yaşama fırsatı verecek ölçüde yumuşattı, yerel personele daha iyi olanaklar sunmaya başladı.
1770 başlangıcında önemli bir kuraklık ve ciddi bir kıtlık yaşandı. Şirket tarlalarda afyon ve pamuk gibi ticari ürünlere aşırı zorladığı için, "yenilebilir" tahıl vb yetiştirilemedi, 10,000,000 Hintli açlıktan öldü. Bu Şirket' in tarihinde bir dönüm noktası oldu, parlak bir Şirketten finansman krizi çeken bir Şirket'e dönüştü. Şirket' e finansman kolaylığı sağlamak üzere ana ürün olan çay için ilave vergiler koyuldu ve sevkiyat Boston' a ulaştığında Amerikalılar bunu hiç hoş karşılamayarak isyan ettiler, bağımsızlıklarını aldılar. Şirket, Amerikan Kolonilerinin kaybına neden olmuştu...
Kraliyet yönetimde varlığını giderek artan şekilde hissettirdi. 1858 de yönetim tamamen Kraliyetteydi ve resmi olarak Şirket 1874 te fesih edildi. Şirket' in ticari itibarı ve ilişkileri, politik geçmişi zamanla Hindistan' dan Singapur'a ve Çin' e doğru yayılmayı da sağladı. Batı ve Doğu kültürlerinin "egemen Batılı Beyaz Adam üstünlüğünde" yan yana geldiği bu dönemde İngiltere' de beyaz ırk üstünlüğü, seçkincilik, ırkçılık gibi fikirler filizlendi.
Ne dersiniz ? Zinciri kimin yönettiği, nasıl yönettiği, risk yönetimi, sürdürülebilirlik, stok yönetimi, stratejik yönetim, tedarikçi değerlendirmesi, performans ölçümü ve "cezalandırılması", kıran kırana fiyat rekabeti, kültürel asimilasyon, merkeziyetçilik, ademi merkeziyetçilik, çok uluslu - çok dilli - çok paralı çalışma biçimleri, etik kodlar,... bugünün Tedarik Zinciri Yönetiminde konuşulan her şey 32 Kısım Tekmili birden tefrika edilmiş... Belki de ibret almak gerekiyordur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder