TOPLUM
Kapitalizmden bilgi toplumuna: Bilgi, aletlere - süreçlere - ürünlere uygulanarak Sanayi Devrimi (1700-1880) gerçekleştirildi. Bilgi, işlere uygulanınca Prodüktivite Devrimi (1880-1945); bilinin kendisine uygulanınca da Yönetim Devrimi (1945-1990) gerçekleşti. Frederick W. Taylor hem işçiden hem patronlardan büyük tepki görmesine rağmen Prodüktivite Devrimine zemin hazırladı. Sıradan insanlar kısa bir eğitimle vasıflı işçi olabiliyordu. 50 kata varan verim artışları oldu, bundan işçiler de yararlandı, proleterler artık burjuva olmuştu. 1950 de yönetici; bilginin uygulamasından ve performansından sorumluydu.
Kuruluşlar toplumu: Ortak amaçlar için çalışan uzmanlardan oluşur. İhtisaslaşmıştır, odaklandığında etkindir. Toplum - cemaat - aile vardır, kuruluş ise yapandır. İşlevi bilgileri verimli kılmaktır. Prototipi senfoni orkestrasıdır. Elde ettiği sonuçlar her zaman dışardadır. İşleyişi net olmalı ve öz değerlendirme yapılmalıdır. Patron - ast olmaz, eşitlik temelli ekiplerden oluşmalıdır. Sürekli değişime uyumludur. Değişimi yönetmelidir. Kültürü, içinde yaşadığı toplumu aşmalıdır, istikrar bozacak kadar devrimci kalabilmelidir. Uzmanların bağlılığı maaşla sağlanamaz, kendini ifade ve geliştirme fırsatı sağlanmalıdır.
Emek, sermaye ve bunların geleceği: ABD de GSYİH içinde emeğin payı düşüyor, emek eskisi kadar önemli değil. Emeğin niteliği vasıflı işçilikten teknisyenliğe doğru evriliyor (Endüstri 4.0 bunu körüklüyor). Bu durum gelişmekte olan ülkeleri çok zorlayacaktır. Yönetim hesap vermezse performans düşer. Gelişmiş ülkelerde emeklilik fonları sahibi olmayan kapitalistler haline geliyor, "Emekli Sandığı Sosyalizmi" denilebilir mi?
Yeni işgüçlerinin verimi: En düşük verim devlet memurluğundadır. İnsanlara saat karşılığı değil verimliliğe göre ücret verilmelidir. Aksi durumda enflasyon oluşur. Ayrıca hizmet - bilgi işçisi nitelik farkı da bir şekilde gözetilmelidir. Ekipler Beyzbol takımı (herkes ekip üyesidir, herkesin ayrı bir işi vardır, birbirlerine yardım etmezler, bilgiyi durumdan alırlar), Senfoni Orkestrası (herkes ekip üyesidir, herkesin ayrı bir işi vardır, birbirleriyle uyumlu çalışırlar, bilgiyi şeften alırlar) veya Çiftler Tenis Takımı (herkes ekip üyesidir, birbirlerinin açıklarını kapatırlar, bilgiyi birbirlerinden alırlar) gibi olabilir. Bu ekipler saf olmalıdır, melez olamazlar. Verimi artırmak için tek yol sorumluluk sahibi hizmet-bilgi işçisiyle ortaklıktır. Artık terfi edecek pozisyon olmayan yatay organizasyonlar vardır. Dış kaynak kullanımı verimi artıracaktır.
Sorumluluğa dayalı düzen: Kuruluşlar geleneksel güç yerine sorumluluk temelli olmalıdır. Kuruluşlar "sosyal sorumluluk" sahibi olmalıdır. Birinci sorumluluk ekonomik performanstır, aksi halde toplumun kaynakları israf edilmiş olacaktır. İkinci sorumluluk topluma karşı olandır, çevreyi korumayı içerir. Son olarak insanlara karşı sorumludur (böylece triple bottom line-PPP oluyor). Bilgiye dayalı kuruluşta yönetim işi, herkesi patron yapmak değil, katılımcı yapmaktır.
POLİTİKA
Ulus-devletten Mega-devlete: Küreselleşme ulus devleti önemsizleştirdi. Pareto' ya göre toplumda gelir dağılımını toplumun kültürü ve ekonomik verim düzeyi belirler. Adaletsizlik vergilerle düzeltilemez. Hükümetlerin yapıcı oldukları sosyal politikalar başarısız olmuştur. Askeri harcamalar fevkalade verimsizdir, sakınılmalıdır.
Transnasyonallik, bölgecilik, aşiretçilik: Paranın anavatanı yoktur. Bilginin de anavatanı yoktur, erişim kısıtlanamaz. Transnasyonallik ihtiyacının iki temel unsuru çevrecilik (sürdürülebilirlik, küresel ısınma, Planet), terörizmin önlenmesi ve silah kontrolüdür (UNSDG16-barış). Bölgecilik (Avrupa Birliği, NAFTA,..) ilk aşamadır. Yüksek teknoloji ve bilgiye dayalı ekonomi ulus devleti daha da önemsizleştirir. Eş zamanlı olarak içten gelen Aşiretçilik baskısı da vardır. Ayrımcılık hissi belirginleşir, küçük birimlerin ekonomik performansı daha iyi olabilmektedir.
Hükümetin geri dönüşüne ihtiyaç: İşe yaramayan uygulamalar hemen bırakılmalı, işe yarayanlar çoğaltılmalı, kısmen yarayanlar analiz edilmelidir. Sosyal vergilendirme yerine ekonomik vergilendirme uygulanmalıdır. Sosyal sektör oluşturulmalıdır.
Sosyal sektör yoluyla vatandaşlık: Sosyal ihtiyaçlar iki alanda artacaktır: Hayır işleri ve toplumu/insanı değiştirme. Hükümet sosyal alanda yapıcı - yönetici olmaktan çıkıp politika yapıcısı olmalıdır. Artık özel sektör ve kamu sektörüne ilave olarak sosyal sektör vardır. Vatanseverlik yetmez, vatandaşlık gerekir. Gönüllülük önemli bir açılımdır.
BİLGİ
Bilgi: Ekonomisi ve verimi: Piyasayı düzenleyici rolünde etkin kılan, bu işi bilgi çevresinde yapmasıdır. Yeni bilgi üç türlüdür: İyileştirme (sürecin, ürünün, hizmetin iyileştirilmesi, kaizen), işleme (varolan bilgiyle yeni ürün-süreç-hizmet üretimi) ve inovasyon (gerçek yenilik). Bilginin verimliliği, miktarından daha önemlidir. Yönetimin bilgiyi verimli kılma performansı ekonomilerde giderek daha da önemli olacaktır.
Hesap vermekle yükümlü olan, okuldur: Yeni teknoloji ve öğretim biçimi benimsenmelidir. Önemli olan teknolojinin kendisi değil, tetiklediği değişimdir. Okulun işlevi, içeriği, amacı, değerleri gözden geçirilmelidir. Eğitim artık yaşam boyudur (Endüstri 4.0, döngüsel ekonomi nedeniyle iş kayıpları, iş niteliğinde değişim var).
Eğitimli insan: Aynı anda iki kültürün içinde yaşayıp çalışmaya hazırlıklı olacak, yani hem kelimelere ve fikirlere odaklanan bir "aydın" olarak, hem de insanlara ve işe odaklanan bir "yönetici" olarak çalışmaya hazırlıklı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder