1 Şubat 2021 Pazartesi

Limit Sizsiniz / Mümin Sekman / 2008 / kitap özeti

Mentim Birkan Balcı'nın armağanıdır. 

Kitap başarı konusuna birçok perspektif ve bakış açısıyla yaklaşıyor. Girişte “Şu hayatı nasıl yaşamalı?” sorusu ile okuru sorgulamaya itiyor yazar. Ardından içlerinden birçok ders çıkarılabilecek öyküler ve hayat hikayelerinden bahsediyor.

En çok ilgimi çeken “Minik Serçe’nin” hayat hikayesi oldu. Sezen Aksu’nun Sezen Aksu olmadan önce yaşadığı zorlukları anlatan bu hayat hikayesi insana başarısızlığın başarıya giden yoldaki ilk adım olduğunu kanıtlar nitelikte. Günümüzde adını ve şarkılarını sık sık duyduğumuz, çabaları sonucunda Eurovision’a kadar yükselen sanatçının hayat hikayesi bende kendisine karşı derin bir saygı hissi uyandırdı.

Bir diğer hikâyede ise yazar okurlara bir kişilik eşleştirmesi yaptırıyor. Hikâyede kralın labirente hapsettiği ve oradan kurtulmak için ne gerekli cesareti ne de tekniği bulunan kurbanlar, kendi kanatlarıyla yükselmesinin kontrolünü kaybeden deli cesaretine sahip İkarus karakteri, babası Daidalos kanatları tasarlayan zekaya ve yeteneğe sahip ancak fazla cesareti bulunmayan mantıklı dengeci bir profil, bir de alfa karakter olarak niteleyebileceğimiz hem akla hem cesarete hem de bunların arasındaki dengeye sahip Thesseus bulunuyor. Yazar ilk önce burada kendimizi hangi gruba koyduğumuzu soruyor ve bu kitabın amacının okuyucularda buradaki cesur, mantıklı, tutkulu profillerin altın karmasını oluşturmak olduğunu anlatıyor.

Kişinin önündeki engelleri ve o engellere olan bakış açısını anlatan yavru şahinin hikayesi de oldukça etkileyiciydi. Tutku ve cesaretine hakim olamayan yavru şahin erken vakitte yuvasından uçuş denemesine kalkışıyor. Hızla yere çakılmasına ramak kala anne çaylak kuş yavru şahini yakalayıp kendi yavrularıyla beraber büyütüyor. Zamanla büyüdüğü yere ait olmadığını anlayan kuş üvey annesinin isteği doğrultunda yuvada kalmak ya da hayallerine uçmak arasında bir seçim yapıyor ve hayallerinin peşinden giderek yuvadan uçuyor. Yazar burada yavru şahinin yaşadıklarını gerçek hayata çok güzel uyarlamış. Yavru kuşun atlayışı sırasında anne çaylak tarafından yakalanmasını anlatarak cesaretin gücünün talihi de beraberinde getireceğini göstermek istemiş. Yavru kuşun büyüdükten sonra yuvadan uçma isteğinin engellenmesini ise çocuklarının hedeflerine karşı ailelerin korumacı yaklaşımlarına benzetmiş. Ve şahinin de en sonunda yaptığı gibi kişi de önündeki engeller ne olursa olsun içinde olan tutkusunu, potansiyelini ortaya koymalıdır.

Bu hayat öykülerinin ardından yazar kendi kanatlarıyla uçma derslerine başlıyor. Özellikle başarmanın bir karakter değil durum olduğu vurgusu güzel bir bilinç oluşturuyor. Sadece başarıya giden yol değil başardıktan sonra başarılı kalmanın da önemini vurguluyor. Başardıktan sonraki koşullar başarmadan önceki koşullardan farklı olduğu için ona uyum sağlamak da ayrı özellik ve çaba gerektirir. Kendi adıma dikkatimi çeken kısım azmin karşısındaki kişisel atalet vurgusu. Uçuşa başlamadan önce harekete geçmek gerekir. Bu hareket de kişisel ataletin karşısında azmin gücüyle sağlanır.

Yazarın durumları anlatırken kullandığı örneklemeler kurguyu oluşturmada inanılmaz kolaylık sağlıyor. Yer yer ünlü düşünür ve şairlere atıfta bulunması da hoşuma giden bir diğer detay oldu. Türkçedeki kelimelerin kökenlerine de dikkat çekmesi kitabı ilginç kılan detaylardan birisi.

Kitapta çok beğendiğim cümlelerden bazılarını alıntılamak istiyorum:

·     Acı ama gerçek başarımız kadar adam yerine konuyoruz. Başarımızın büyüklüğü kadar saygı görüyoruz. Hatta neyi başarırsak, ona göre tanımlanıyoruz.

·    Bilen değil, yapabilen başarılı sayılmaktadır. Yapa”bilmek” kelimesi “bilmek”i içerir ama daha fazlası da gerekir.

·     Başarıyı içimizde hazırlar, dışımızda gerçekleştiririz.

·     Başarı mesai saatlerine sığmaz

·     Başarı babadan miras kalmaz !

·     Tembellerin sandığının aksine, başarı için başka bir zamana, yere, imkana ihtiyaç yoktur, her koşul kendi başarı öyküsünü çıkarabilir, nefes alınan her yerden başarı çıkabilir.

·     Başarmak kendini şaşırtmaktır.

·   Eğer bir çocuk büyük adam olma geni ile doğmuşsa, ait olduğu yere gider; sizinle, sizsiz ya da size rağmen !

·     Bir insanın en büyük serveti, işini çok iyi yapan biri olarak bilinmesidir.

·     Başarı tatlıdır ama çoğunlukla ter kokar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder