1. Önemsiz Bir Hayvan
Yaklaşık 13,5 milyar yıl önce Big Bang ile madde, enerji, zaman ve uzay ortaya çıktı. - Fizik
Yaklaşık 13 milyar yıl önce madde, enerji, atom derken moleküller oluştu. - Kimya
Yaklaşık 3,8 milyar yıl önce moleküllerden organizmalar oluştu. - Biyoloji
Yaklaşık 70 bin yıl önce Homo Sapiense ait organizmalar kültürü oluşturdu. - Tarih
Homo Sapiens "ayrıcalıklı" değildir, bir türe mensuptur, öncesi yani ailesi vardır. Zaman içinde evrimleşmiştir. 100 bin yıl önce en az 6 değişik insan türü vardı.
İnsandaki değişim doğanın yetişemeyeceği bir hızla gerçekleşti ve doğa (diğer türler) buna uyum sağlayamadılar, sonuçta insan lehine üstünlük oluştu.
2. Bilgi Ağacı
Sapiens diğer türlerden farklı olarak basit sesleri çıkarmanın ötesine geçerek konuşma dilini geliştirdi. Bu da kültür ve hayale giden yolu açtı. Efsaneler, mitler, tanrılar, dinler için zemin oluştu.
Sosyolojik araştırmalar dedikoduyla bir arada durabilen "doğal" bir grubun limitini 150 kişi olarak gösteriyor. Konuşma dili bu limitin aşılmasına yaradı.
3. Adem ve Havvanın Bir Günü
Tarım ve sanayi toplumları üyelerinin büyük bir kısmı evcil hayvanlardır! Bugün Yeni Zelanda' nın toplumu 4.5 milyon Sapiens ve 50 milyon koyundan oluşur. Tarıma geçişle birlikte Sapiens'in bilgi toplama ihtiyacı ve becerisi arttı.
4. Sel
Tarihsel kayıtlar Homo Sapiens' in diğer türler için bir seri katil olduğunu gösteriyor. Diğer türlere göre bir diğer önemli becerisi de değişen ortamlara hızlı uyum sağlayabilmesiydi. Doğayla barışık falan değiliz, bize rağmen hayatta kalabilen türler çiftlik hayvanları olacak.
Tarım Devrimi
5. Tarihin En Büyük Aldatmacası
Tarım Devrimi sanılanın aksine sadece Orta Doğuda değil, dünyanın farklı yerlerinde farklı lokal ürünlere dayalı olarak eşzamanlı başladı. Avcı-Toplayıcılar çeşitli gıdaları bir arada tüketen dengeli bir beslenme düzeninde yaşıyordu. Ancak tarıma geçişle birlikte artan gıdaya rağmen dengesiz ve kötü bir beslenme başladı.
Biz buğdayı DEĞİL, buğday bizi evcilleştirdi!
Tarım Devrimi insana birey olarak bir şey katamadı ama insan türüne önemli katkı sağladı. Evrimde geçerli olan sadece DNA kopyalamasıdır, Sapiens tarıma geçişle birlikte hızla çoğaldı. Tarım tuzaktı, artan nüfusu beslemenin tek çaresi daha fazla tarımdı, artık geri dönüş yoktu.
Stonehedge / İngiltere MÖ 2500 yıllarına aittir. Göbeklitepe / Türkiye kalıntıları MÖ 9500 yıllarına aittir. Avcı-Toplayıcılar her nasılsa bir tapınak inşa etmişlerdir?!
Sapiens sınırlı şartlarda doğal seleksiyona müdahale etmiştir. Evcil tavuk bugün dünyanın en yaygın kümes hayvanıdır. Evrimsel açıdan tavuklar tarım devrimiyle birlikte altın çağlarını yaşıyor(!) Aynı zamanda en zavallı türlerden biridir..
6. Piramitleri İnşa Etmek
Sapiens tarım için doğadaki bir alanı imar etmek zorunda kaldı. Bunlar küçük alanlardı. Tüm tarih dünya yüzeyinin bu küçücük %2 lik alanında olup bitti! İhtiyaçtan fazla gıda üretildiğinde bu fazlayla beslenen seçkinler, askerler, rahipler ortaya çıktı.
Tarihteki savaşların ve devrimlerin çoğu gıda kıtlığından kaynaklanmamıştır. Fransız Devrimini öncüleri aç çiftçiler değil, zengin avukatlardı.
Evrim eşitlik değil, farklılık üzerine kuruludur. Yaratılmamış ama evrimleşmişizdir. Haklar da mutasyona uğrayabilir. Özgürlük kuramsal olarak eşitlik fikriyle çelişkilidir. Mutluluk değil, hayatta kalmak önemlidir.
Medeniyetimizin konuşma dili sayesinde ve yaratılan mitlere dayanan hayali bir düzendir.
7. Fazla Dolu Hafıza
Toplumsal düzen hayali olduğu için sadece DNA kopyalanmasıyla sonraki nesillere aktarılamaz. Aktarım için bilinçli bir çaba gerekir. Artan bilgi miktarı aklıda tutmayı zorlaştırdığında önce sayıları peşinden de yazıyı icat ettik. Tarihte adı yazılmış ilk insan peygamber, komutan veya kral değil, muhasebeciydi. Eski Ahit (Tevrat) bile yıllarca sadece kulaktan kulağa aktarılmıştı. Yazmak yeterli değildi, yazılanları bulabilmek de gerekiyordu. Böylece özgür düşünce ve bütüncül bakış yerini bürokrasi ve sınıflandırmaya bıraktı.
8. Tarihte Adalet Yoktur
Ekonomi oyunu, gayrı resmi "cam tavanlar" ve çeşitli yasal kısıtlamalarla doludur. Ayrıcalıkların korunabilmesi için diğerlerinin sömürüsü her dönemde olagelmiştir. Kendini doğrulayan kehanetleri andıran toplumsal kısır döngüler (kölelik yasaklandı ama siyah-beyaz ırkçılığı devam etti) hiyerarşileri kalıcı hale getirebilir.
Biyoloji izin verir, kültür engeller. Mümkün olan şeyler tanımı gereği doğaldır ama eşcinselliği yine de ayıplarız. Doğal kavramı Hristiyanlık orjinlidir, "doğayı yaratan Tanrı'nın niyetiyle uyumlu" anlamına gelir. Oysa evrimin amacı yoktur. Organlar belli bir amaçla evrilmediği gibi, kullanılma biçimleri de sürekli gelişim halindedir.
Erkek ve Kadın biyolojik değil, toplumsal bir sınıflamadır.
İnsanoğlunun Birleşmesi
9. Tarihin Oku
Mitler ve kurgular, insanları doğumlarından itibaren belirli bir biçimde düşünmeye, bazı standartlara ve kurallara uygun olarak davranmaya ve belli şeyleri istemeye alıştırırlar. Böylelikle, milyonlarca yabancının etkili biçimde işbirliği yapmasını sağlayan yapay içgüdüler yaratmış olurlar. Bu yapay içgüdüler ağına "kültür" denir.
Her kültürün temel unsuru "bilişsel uyumsuzluktur". Bu farklılıklar bizi araştırmaya, eleştirmeye ve yeniden değerlendirmeye mecbur eder.
Tarih durmaksızın "birlik" yönünde ilerler. Hristiyanlığın mezheplere bölünmesi, İmparatorlukların dağılması vb sadece yoldaki kasislerdir. Bugün neredeyse tüm insanlar aynı jeopolitiğin (dünya siyasi haritası), aynı ekonomik sistemin (kapitalist piyasa ekonomisi), aynı hukuki sistemin (insan hakları), aynı bilimsel sistemin parçasıdır.
Homo Sapiens biz ve onlar kavramıyla evrimleşti. Milattan önceki bin yılda üç ayrı düzenleme görüldü:
- Ekonomi - para. Tüccar için tüm dünya pazardı.
- Siyasi - İmparatorluk. Kral için tüm dünya halkları tebaaydı.
- Din - Semavi ve diğerleri (Budizm gibi). Peygamber için tüm dünya halkları inanlardı.
Şehirleşmeyle birlikte uzmanlaşmak rasyonelleşti. Takas yetersiz kalınca para icat edildi. Paranın dini yoktu. Din bir şeye inanmamızı isterken, para başkalarının da bir şeye inandığına inanmamızı ister.
Paranın icadı teknolojik değil, zihinsel bir devrimdi. Para, birikimleri kolay ve ucuz dönüştürebildiği, depolayabildiği ve taşıyabildiği için ticari ağların oluşumuna önemli katkı sağladı.
11. Emperyal Vizyonlar
İmparatorluğun iki temel özelliği vardır: Birincisi, çok sayıda birbirinden ayrı ve farklı kültürel kimlikleri - toprakları olan insan gruplarını yönetmektir. İkincisi, esnek sınırlara ve potansiyel olarak sınırsız iştaha sahip olmasıdır.
İmparatorluklar bir olgudur, iyi veya kötü değillerdir. Bugün görünmeyen küresel bir imparatorluğa doğru gidiyoruz.
12. Dinin Kanunu
Din bazı toplumsal standartları "sorgulanamaz" hale getirir. Din bu anlamda insanüstü düzene olan inanca dayanan bir insani değerler ve normlar sistemidir. Dinler evrensel ve tebliğcidir.
Çoktanrıcılık tek bir gücün varlığını yok saymaz, ancak bu güç önyargısızdır dolayısıyla insanların dünyevi istekleriyle ilgilenmez. Tektanrılı dinlerde de çeşitli azizler vb ile kısmi çoktanrıcı yaklaşım görülebilir.
Düalizmde dünya iyi-kötü güçlerin mücadele alanıdır. Tek tanrılı dinlerde iyi tanrının kötülüğe kayıtsız kalması açıklanamazken, düalizmde bu normaldir. Zerdüştlükle parlayan bu akım bugün tektanrılı dinlerde de görülüyor. Budizm sorunun kökeninde "arzu" olduğuna inandı, istemezsek mutlu olabileceğimize hükmetti. Meditasyonla anı yaşamaya odaklandı. Tektanrılı dinlerde soru "Tanrı vardır. Benden ne istiyor?" iken Budizmde soru "Acı vardır. Nasıl kaçınabilirim?" şeklindedir.
Modern çağdaki Liberalizm, Komünizm, Kapitalizm, Nasyonalizm ideoloji diye anılır ama dinden ne farkı vardır?
Hümanizm, insana tapınmak değil midir? Dünyadaki tüm türlerin ve dünyanın insana hizmet için var olduğuna inanırken aslında insana tapınmıyor muyuz? Hümanizm üç ana çizgiyi izledi: Bireysel (Kapitalizm), Toplumsal (Sosyalizm) ve Evrimsel. Artık düşük türleri imha etmeyi konuşmuyoruz ama süper insan yaratma çabası hala popüler.
13. Başarının Sırrı
Tarihin iki önemli özelliği vardır:
- Sonradan Anlama Yanılgısı: O günün şartlarında alternatiflerden biri gerçekleşir ve daha sonra bunun doğal sonuç olduğuna dair mantıksal açıklamalar yapılır. Aslında olan biten sadece seçeneklerden biridir, rastgeledir. Tarih ikinci seviyeden kaotik bir sistemdir. Hava durumu birinci seviyedir, daha çok parametreyle daha iyi yorumlanabilir. Piyasalar ikinci seviyedir, yaşananlara göre tepki vererek sürekli değişirler.
- Fayda Yanılgısı: Tarihin seçimleri insanlığın faydası için değildir. Tarih ilerlerken insanların daha iyi veya mutlu olduğunu gösteren hiç bir işaret yoktur.
14. Cehaletin Keşfi
1500 yılından 2000 yılına kadar geçen dönemde insan nüfusu 14 kat artmasına rağmen üretim 240 kat ve enerji tüketimi 115 kat artmıştır.
Modern bilim üç önemli konuda önceki geleneklerden ayrılır: Cehaleti kabullenmek, Gözlem ve matematiğe verilen önem, Yeni güçlerin elde edilmesi. İstatistik giderek daha önemli hale geliyor.
Bilim, sanayi ve askeri teknoloji ancak kapitalist sistem ve sanayi devrimiyle birlikte birbirine bağlandı.
15. Bilimle İmparatorluğun Evliliği
Avrupa Emperyalizmi, dünyadaki diğer emperyal projelerden tamamen farklıydı, fetih yetmezdi aynı zamanda bilgi de edinilmeliydi.
Dilbilim ile Avrupalı İmparatorluklar daha kolay ve sağlam nüfuz edebildiklerini gördüler, kültürel farkları dikkate aldılar.
16. Kapitalist İtikat
Kredi fikrinin icadı önemli bir gelişmedir, sürekli gelişmeye olan inancın sonucudur, gelecek beklentisi bugünün parasına tahvil edilir. Adam Smith ekolü bireysel zenginleşmenin aynı zamanda topluma da yarar getirdiğine inanır. Kapitalist sistemdeki pürüz karların adil elde edilmesini ve dağıtılmasını garanti edememesidir.
Kapitalizmi sevmeyebiliriz ama onsuz yaşayamayız.
17. Sanayinin Çarkları
Sanayi Devrimi en temelde enerji dönüşümünde yaşanan bir devrimdir. Aslında ikinci Tarım Devrimidir. Üretmek yetmez, ürünler satılmalıdır, tüketim şarttır.
18. Kalıcı Bir Devrim
Dünya Homo Sapiens'in isteklerine uygun hale getirildikçe habitatlar ve türler yok oldu. Bir zamanlar yeşil ve mavi olan gezegenimiz, plastik ve betondan bir AVM ye dönüştü. Aile ve toplum çökerken yerine piyasa ve devlet geçmektedir. Ulus, devletin; tüketici toplumsa piyasanın hayali topluluğudur.
19. Ve Sonsuza Dek Mutlu Yaşadılar
Mutluluk somut durumla soyut beklentiler arasındaki ilişkiye bağlıdır. Sosyal bilimciler mutluluk anketlerini zenginlik ve politik özgürlük gibi sosyoekonomik etkenlerle; biyologlarsa biyokimyasal ve genetik etkenlerle ilişkilendirirler.
Kimse lotoyu kazandığı için mutlu olmaz, vücuttaki mutluluk hissi veren hormon arttığı için mutlu olur.
Mutluluk aslında bir insanın hayatını anlamlı ve değerli görüp görmediğiyle ilgilidir. Evrimsel açıdan insanın amacı yoktur, yüklenen anlam sadece sanrıdır.
20. Homo Sapiensin Sonu
Doğal seçilimin yerine akıllı tasarım üç yolla koyulabilir:
- Biyoloji Mühendisliği: Genlerimizle oynamak bizi öldürmez, ama belki Homo Sapiens'le o kadar çok oynarız ki, sonuçta Homo Sapiens olarak kalamayabiliriz.
- Siborg Mühendisliği: Beyin-bilgisayar ara yüz çalışması ürkütücüdür; beyni doğrudan internete veya pek çok beyni birbirine bağlayıp bir çeşit beyin interneti kurulursa ne olacaktır?
- İnorganik Yaşamın Yaratılması: Yaratıcısından bağımsız olarak öğrenebilen ve kendisini evrim yoluyla geliştirebilen bir program yazıldığında ne olacaktır?
Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder