Rönesans/Reform hareketinden
sonra dünyada keşifler Avrupa’dan batıya doğru yapıldı. Uzak doğunun uzaklığı
da batıya doğru gidilerek ulaşılmasındaydı. Emek yoğun sanayiyse doğuya doğru
yayıldı. Sanayi devrimleriyle birlikte işçi sınıfı ortaya çıktı, şartlar
iyileştikçe ucuzlaması açısından teknolojisi batıda tutularak angaryası doğuya
doğru kaydırıldı. Kuzey Afrika, Doğu Avrupa derken Bangladeş, Hindistan,
Tayland, Çin bu şekilde geldi. Tur tamamlandı, daha doğuya gidince yeniden
batıya geliyor olduk.
Dünya nüfus artış haritasına
bakıldığında kabaca Osmanlı’nın Kanuni zamanı sınırlarına benzeyen bir coğrafyayla
karşılaşırsınız. Çoğunluğu Müslümandır, hakim diller Türkçe ve Arapçadır. Genç
nüfus vardır, talep canlıdır, doğal kaynaklar (petrol, doğal gaz gibi)
nedeniyle ahalinin bir kısmında ciddi alım gücü de vardır. Türk Cumhuriyetleri
Rusya’ dan ayrılarak bireyselleşmişlerdir. Arap devletlerinde de Arap Baharı
etkisi görülmüştür. Bu coğrafyada gerginlikler bitmez, Batının katkısıyla
yıkılan yerler Batının yardımıyla yeniden inşa edilerek Pazar canlı tutulur.
The
Next 100 Years isimli kitapta ülkelere biçilen roller aleni şekilde
gösterilmiştir.
Dünya
Düzdür,
Yeni
Küresel Sahne,
Küresel
Demografik Değişim,
Aynı dönemde batı ve kuzey
ülkelerinde ortalama ömür uzamıştır, daha çok insan yaşlı ve sağlıklı olarak
hayata devam etmektedir. Bu coğrafyada nüfus artışı yok denecek kadardır.
Çalışacak genç bulamadıkları gibi, askere alacak genç bulmak ta zorlaşmıştır.
Dolayısıyla insansız savaş araçları, vuruş gücü artırılmış özel donanımlı
komando veya “batı” için savaşmaya hazır diğer coğrafyanın insanları ortaya
çıkmıştır. Bu ülkelerde sosyal güvenlik sorunludur, az sayıda çalışanın bakması
gereken yaşlı emekliler çoğalmaktadır. Yaşlanan bu insanlara, tahsil ve sağlık
düzeylerine uygun olarak “nitelikli” işler sağlanmalıdır. Bu ülkelerde yaşanan
asayiş sorunları onları “göçmenleri işçi olarak buraya getireceğimize
yatırımcılarımızı patron olarak oraya götürelim” çözümüne ulaştırdı. Böylece
çevreleri temiz kalacak, asayiş sağlanacak, zamanla milli unsurları arınmış
olacaktı. Bunun için tedarik zincirlerinin pürüzsüz çalışması ve mutlak surette
kontrolün uzaktan batılı tarafından sağlanabilmesi gerekliydi.
Almanya özelinde bakalım. Milli
unsur ciddi şekilde belirgindir, nüfus yaşlı ve eğitimlidir, disiplinlidir,
yüksek teknolojiye yatkındır. Ülkedeki göçmenler asayiş sorunu olarak
algılanır, yeni göçmen kabulünde isteksizdir, otomotiv – ecza – kimyevi –
dayanıklı ev eşyası – elektronik gibi tedarik zinciri kapsamında
kurgulanabilecek endüstrilerde liderdir. Türkiye ile yakın ilişkilidir,
müttefiklikten Almanca eğitim yapan kurumlara, 400+ Alman menşeili işletmeye
kadar Türk ekonomisi içinde faaldir. Türkiye’ de Endüstri 4.0 konusunun Alman
güdümünde ve bu sektörlerde yaşanması boşuna değildir. Bana göre Endüstri 4.0
Almanya’nın yeni dünya düzeninde kendisine hakim konum kazanma konusunda çok
başarılı bir adımıdır.
Türkiye’nin bu oyunda figüran
değil, önemli bir rol alabilmesi için şartların tarafsız bir gözle
değerlendirilmesi gerekir. Almanya özelinde, ilgili endüstrilerde devlet
kurumlarını (gümrük gibi) kapsayacak şekilde düzenlenmeli ve KOBİ’ lerimizi
(Türkiye’de kayıtlı şirketlerin %98i KOBI’ dir) koruyabilmelidir.
2. Paradigma Değişimi
Bilinen tarihte insanlık yaklaşık
12,000 yıl boyunca avcı-toplayıcı-zanaatkar olarak yaşadı. 1800 lerdeki ilk
sanayi devriminden bugüne kadar geçen 220 yıldır işçi – memur – müdürüz.
Dolayısıyla zamanın akışı hızlanırken , üst üste olaylar gelişirken buna
alışacak veya uyum sağlayacak kadar fırsatımız olamadı. Paradigma değişmişti
ama fark etmek zor, uyum sağlamak daha da zordu. Dahası sanayi devrimi belli bir yılda olup
bitmiyordu, yıllar boyunca ve dünya etrafında dolaşarak devam ediyordu.
Herhangi bir anda bir ülkenin bir bölgesindeki ikinci sanayi devrimi
başladığında başka bir ülkenin bir yerlerinde (Auberginler gibi) daha birinci
sanayi devrimi başlamamış olabiliyordu.
Paradigmanın
Neresindesiniz? ,
Reconstructing
Your Worldview,
Mindset,
Yeni
Paradigma,
Paradigmayı
Kim Değiştirebilir?,
Paradigmayı
anlamak,
Paradigmayı
Hissetmek,
İsmail,
Paradigma
İşinize yarar mı?,
DüzÜlke
Eski paradigmanın dört önemli
kavramı “Kesinlik / Bolluk / Bağımsızlık / İtme” şeklindeydi. Günler birbirinin
aynısıydı, yarın bugüne benziyordu, tahmin edilebiliyordu. Haberleşme
olanakları sınırlıydı, aynı ülkedeki tedarikçilerin birbirlerinden haberi olamayabiliyordu.
Bu dönemde lokal optimaların toplamı global optimayı veriyordu, parçalara
ayırarak anlamayı ve yönetmeyi kolaylaştırabiliyorduk, birim maliyet kavramı
hızla tutunmuştu, ABD hükümeti GAAP adıyla bunu resmileştirmişti. Kesinlik
sayesinde MRP ve optimizasyon kullanılabiliyordu. Talep arzdan fazlaydı,
yeterki üretilebilsindi. Kapasitede sınırsızlık maliyetine bakılmadan
sağlanabiliyordu, Fiyat = maliyet + kar olarak çalışılıyordu. Stokları
müşterilere doğru itiyorduk, her şey satıldığı için stok bilançoda varlık
olarak (bugün de öyledir) kıymetli karşılanıyordu.
Henry
Ford’ u yanlış anlamışım
Zamanla bu kavramlar “Belirsizlik
/ Kısıtlılık / Bağımlılık / Çekme” şekline dönüştü. Dünya hızlandı, arz talebi
aşınca stoklar depolarda birikmeye başladı, nakit akışı bozuldu, aşırı stoklara
rağmen istenen ürünler bulunamayınca daha da çok stok yapmaya gayret edildi.
Süreçler ve firmalar birbirlerinden haberdar oldular, birindeki aksama
diğerlerini de etkilemeye başladı. Değişkenlik süreçlere, tedarik zincirlerine
büyük zarar verdi, yer yer aşırı stoklar oluşurken, yer yer yetersiz stoklar
nedeniyle üretim aksadı veya satış kaçırıldı. Artık hızla değişen şartlar
yüzünden MRP ve optimizasyon kullanılamıyordu, ne kadar hızlı hesaplansalar da
sonuçları aynı hızla geçersizleşiyordu.
Siyah
Kuğu,
Siyah
Kuğu ve Değişkenlik,
Siyah
Kuğu ve Tahmin,
Siyah
Kuğudan sakınmak,
Thinking
Fast & Slow,
Tahminleme
hakkında kışkırtıcı düşünceler,
Optimizasyon
hakkında kışkırtıcı düşünceler,
Birim
maliyet hakkında kışkırtıcı düşünceler,
Perakendenin
Temel Sorunu Nedir?,
Sürekli
iyileştirme nasıl sağlanır?
ABD deki bir araştırmada artan
teknolojik ve yönetim becerisine rağmen, iki katına yükselen işçilik verimine
rağmen ROI de 1960 lardan beri sürekli gerileme olduğu belirlendi. Eski
paradigmanın yönetim araçları artık işe yaramıyordu.
Hayalet
Ekonomi,
ROI
Erozyonu
CAS-Complex Adaptive Sytems –
Karmaşık Uyumlu Sistemler kavramı, kaos teorisi, kelebek etkisi, Heizenberg
belirsizlik kuramı,…. Derken artık doğrusal dünya (Newton) bitmişti. Buna uygun
ve değişime (evrime) dayanıklı yapılar olmalıydı. Artık ne bildiğin değil, ne
kadar hızlı öğrenebildiğin, ne kadar iyi uyum sağlayabildiğin önemliydi. Evrim
insan formuyla beraber bitmemişti, devam ediyordu, bir üst form şirketlerdi,
takip eden tedarik zincirleri oldu. Doğal seleksiyona karşı başarıyla
dayananlar en akıllılar değil, en iyi uyum sağlayanlar olacaktı (Darwin).
Signals
& Boundaries
Endüstri 4.0 körü körüne
izlendiğinde amortisörsüz bir araba ortaya çıkaracaktır, “şeyler bağlanacak” ve
işler kendiliğinden yürüyecektir. Bir yerdeki aksama tüm sistemi kolayca
tıkayabilecektir, kırılgan bir yapıdır, evrime uygun davranma becerisi
kazandırılmalıdır. Belli noktalarda uygun zaman-stok-kapasite tamponlarıyla
desteklenerek değişime direnci sağlanmalıdır.
3. Temel Teknolojiler
AI, Big Data, Augmented Reality,... gibi teknolojiler Almanya için “temel” sayılabilir ancak Türkiye özelinde “ileri”
sınıfında olduklarını düşünüyorum. Daha temel teknolojilere ihtiyacımız var;
örneğin ERP kullanımı sanayimizin sadece %20 siyle sınırlıdır. Ürünlere
bulunurluk sağlama konusu henüz çözümlenememiştir.
İsrail
– Türkiye Karşılaştırmalı kalkınma öyküleri
Michael Porter / Rekabet
kitabında kavramı enine boyuna inceliyor, blog sayfamda bölüm özetlerini (
1,
2,
3,
4,
5,
6,
7,
8,
9,
10,
11,
12,
13,
14,
15)
görebilirisiniz. Dolayısıyla Türkiye için Jeopolitik konum avantajı bence hâlâ
kullanılabilir. Avrupa’ nın Endüstri 4.0 veya başka bir formatta tedarik
zinciri içinde Türkiye olacaktır. Bu kapsama Lojistik sektöründe dahil olmak ve
bunu “bulunurluk” sağlayarak gerçekleştirmek bizi rekabetçi kılar. Kazanılan
zaman zarfında inovasyon – girişim – arge – eğitim çalışmaları yapılabilir,
master plana bağlı olarak seçilmiş sektörlerde KOBI’ leri içerme şartıyla
Endüstri 4.0 dönüşümüne devam edilebilir.
Location
Is Still Everything,
SCHAIN
Vaka Analizi
Paradigma değişimiyle birlikte
yoğun belirsizlik ve hız içeren bir dünyada yaşar olduk. Bu nedenle tahminler
tutmuyor, optimumlar hızla geçersizleşiyor ve sonuçta lokasyon bazında yüksek
genel stok seviyelerine rağmen aynı zamanda bazı ürünlerde aşırı stok varken bazılarında
yetersiz stoklar ortaya çıkıyor. Availability-Bulunurluk bu noktada önem
kazanıyor. Eski paradigma ürünü Tahmin-MRP-Optimizasyon-Birim Maliyet
araçlarıyla bulunurluk maalesef sağlanamıyor. Yeni paradigmaya uygun yalın –
Kısıtlar Teorisi araçlarıyla daha başarılı sonuçlar alınabiliyor.
Kısıtlar
Teorisini satmak neden zor-1,
Kısıtlar
Teorisini satmak neden zor-2
Bu durumda benim senaryom şu
şekilde olacaktır: Avrupa istediği herhangi bir teknolojik seviyede küresel
tedarik ağı kurabilir. Türkiye bu ağda üretici olarak yer alabilir veya
alamadığı haller olur. Ancak her halikarda tüm ürünler Avrupa’ ya yakın +
Avrupa’ yla çalışmaya alışık + Lojistikte Endüstri 4.0 şartlarını karşılamış +
Bulunurluk sağlayabilen ve dolayısıyla tedarik ağı içindeki alım emirlerini
koordine eden “amir” yapısıyla Türkiye’deki dağıtım merkezlerinden geçer.
Böylece Türkiye lojistikte deniz-hava-kara-ekspres-network gibi her alanda
Hedef2023 ilkeleriyle uyumlu olarak gelişirken bir yandan da Avrupa’ ya üst
seviyede “bulunurluk” hizmeti ihraç etmiş olur. Devlet seviyesinde özellikle
gümrüklerde Endüstri 4.0 uyumluluğu şarttır. Ekstrem şartlarda bu servis
Avrupa’ da yerleşik dağıtım merkezleri için Türkiye’ de yerleşik firmalarca
“uzaktan erişimle” de sağlanabilir. Örneğin İngiltere’deki British Railways
gibi kurumların çağrı merkezleri Hindistan’ dadır. Hindistan’ da robotik
cerrahinin kumandası ABD’ den yapılabilmektedir.
Organizasyonların
Büyüme Aşamaları,
Bu senaryoda kazanılan
“bulunurluk” kabiliyeti milli ekonomide KOBI’ lere küme-SaaS-ana firmanın
hizmeti vb değişik modellerle ulaştırılabilir. Milli ekonomide israfı azaltır,
verimliliği artırır, uzun vadede Endüstri 4.0 yayılımını kolaylaştırır.
4. Türkiye’ ye Etkileri!
4.1. Toplumsal
Ülkemizde dini eğilim giderek
artmaktadır. İslamın halka anlatılma tarzında temel bir vurgu değişikliği
gerekir. Aslında İslam okumaya – araştırmaya – çalışmaya değer verir. Kur’an’
da “firmalar – devletler kurarak, özendirecek tarzda yaşamaya” ve böylece
İslama davet kavramı vardır. Tevekkül için önce gayret etme şartı vardır.
Tamamen kaderci değildir. Doğruyu savunmayı özendirir, sadece itaat etmek
değildir. Bu tema vurgulandığı sürece artan genç nüfusun üretken kalması,
eğitimi mümkün olabilir.
Blog
yazıma bakabilirsiniz.
Benzer şekilde Atatürk fikriyatı
da vurgulanmalıdır. Hedefin muasır medeniyet seviyesi olduğu, cumhuriyetin
gençlere emanet edildiği, övün-çalış-güven coşkusu anlatılmalıdır.
Ülkemizdeki oryantal kültürün
(elinden geleni yapmak) etkisi hafifletilmelidir, çaba kadar sonuca da değer
verilmelidir.
Okullarda konuşmaya – okumaya –
yazmaya yetecek nitelikte İngilizce eğitimi sağlanmalıdır. Belirlenen şartları
sağlayabilen gençlere zorunlu 3 aylık yurtdışı İngilizce kamp bursu
sağlanabilir.
Okullarda müfredat
hafifletilebilir ve açılan zamana dijital okuryazarlık sağlayacak fırsatlar
(bilgisayar kullanımı, mobil aplikasyonlar, kod yazımı,…) yerleştirilebilir.
Uzak erişimle yüksek kalibredeki eğitmenlerin dersleri Türkiye sathında
izlenebilir hale getirilebilir. Yurtdışındaki seçilmiş kurumların uzaktan eğitim
programları gençlere devlet eliyle sunulabilir.
Okullarda temel matematik görgüsü
mutlaka kazandırılmalıdır. Bu görgü Problem Çözme Teknikleri, kültürel farklar,
dinler tarihi, dünya vatandaşlığı, demokrasi, çevre bilinci, Avrupa Birliği
kavramı vb konularla zenginleştirilmelidir. OECD ülkeleri arasında ortak
yapılan
PISA sınavlarında ülkemizin
sonuçları oldukça kötüdür. Yüksek skor alan ülkelerdeki müfredatlar incelenebilir,
Kısıtlar Teorisi –
Thinking
Process – Düşünme Süreçleri kavramına fırsat verilebilir.
Y
kuşağının “anlam arayışı” bir şekilde cevaplanmalıdır. Bu cevap milli –
oryantal – islami olabilirse kucaklayıcı hale gelecektir. Bu kuşak için
girişimcilik önemli bir seçenektir, canlı tutulmalıdır.
Eğitime yaşam boyu devam olanağı
sağlanmalı ve özendirilmelidir. Geçiş dönemindeki orta yaş kuşağı için PISA
benzeri bir değerlendirme raporu yayınladı ve Türkiye’ deki bu ara kuşağın
durumu gençlerden de beter göründü. Birdenbire dönüşüm olamayacağına göre
stratejik olarak bu ara kuşağa belirli yeteneklerin kazandırılması
gerekecektir.
4.2. Ekonomik
Endüstri 4.0 fosil yakıtlardan
elektriğe doğru geçişi beraberinde getirecektir. Elektrik fosil yakıtların
aksine sürdürülebilir rüzgar-güneş-kayagazı vb kaynaklardan elde
edilebilmektedir. Bu da eski dünyanın alışılmış ekonomik işleyişini
değiştirecektir. Şimdiden ortadoğudan Amerika kıtasına doğru olan tanker
hareketi azalmıştır, tankerlerin kuru yük gemilerine dönüşümü söz konusudur.
OPEC gücünü yitirecektir. Türkçe-Arapça coğrafyanın önemli bir avantajı
kaybolacak, geriye Türkçe-Arapçaya ilave olarak İngilizce bilen yetişmiş genç
nüfus kalacaktır.
Entropi,
Resource
Revolution,
Artan elektrik bağımlılığı yakın
zamanda kablosuz elektrik aktarımını zorlayacaktır. Samsung’ un kablosuz şarj
olabilen telefonları bunun öncüsüdür. İngiltere’ de işaretli şeritte giderken
elektrikli otomobilin şarj olmasını sağlayacak bir deneme devam etmektedir. Bu
aynı zamanda demografik gerçeklerle birlikte değerlendirilmelidir. Kuzey-batı
dünyasında genç nüfus azalınca işçi kadar asker de azalmıştır. Bu sebeple
insansız araçlar, vuruş gücü artırılmış komandolar görülmeye başlanmıştır.
Böyle bir ordunun savaş sahasında hareket kabiliyetini koruyabilmek için
kablosuz elektrik aktarımı – şarj çok kritiktir.
İletişim altyapısında ve
yazılımlarında “yerli know-how” kritiktir. Bir sonraki olası darbe kolaylıkla
dijital olarak gerçekleştirilebilir. Türkiye’ nin milli iletişim – uydu –
internet – işletim sistemi – devlette kullanılan yazılımlar gibi “stratejik
değeri” olan noktalarda yerliye dönüşümü önemlidir. Askeri seviyede
jammer-proof iletişim olanağı sağlanmalıdır. Sınır karakolları veya elverişsiz
doğal şartlardaki karakollarda dijital izleme-çevrimiçi müdahale olanakları
sağlanmalıdır. Böylece daha az şehit görmek mümkün olacaktır.
Devlet katındaki uyum kimlik –
ehliyet – pasaport – ruhsat – merkezi bilgi sistemi çerçevesinde olmalıdır.
Kimliklere eklenecek RFID etiketlerle havaalanı – otoyol gişesi – resmi kurum
girişi vb yerlerdeki kontrol etkinleşir, hızlanır. Bu evrakın kendi içindeki
uyumu sayesinde GBT kolaylaşır. Aselsan, Arvento benzeri yerli sermayeli yüksek
teknoloji şirketler aracılığıyla trafiğe yeni çıkan araçlara ve trafik
muayenesine girecek araçlara taşıt takip sistemi zorunlu hale getirilebilir, bu
sistem ehliyetteki çipi – RFID etiketi okumadan aracı çalıştırmayacak şekilde
kurgulanabilir. Trafik kazası istatistikleri en kötü olan yerlerden başlayarak
24 saat otomatik izlemeli trafik kontrolü yapılabilir, kaybolan araçların yeri
tespit edilebilir, otoyol gibi kalabalık trafikli yerlerde asayiş kontrolleri
kolaylaşır. İsrail’ deki gibi ücretsiz wi-fi erişimi sağlanarak kullanıcıların
dijital takibi yapılabilir, meydanlardaki toplantı-miting-eylem vb katılımı
belgelenebilir. Terörle mücadele konusunda bir fırsat sağlayabilir.
Uzaktan eğitim, kaliteli eğitimin
Türkiye’ de herkese ulaşmasında önemli rol oynayabilir. Benzer şekilde uzaktan
çalışma opsiyonu büyük şehirlerde trafik sorununu hafifletebilir. Büyük
şehirlere göçü azaltabilir hatta tersine çevirebilir. Erzurum’ daki çağrı
merkezi operasyonları iyi bir örnektir.
Dijital altyapıya hak ettiğinden
fazla önem verilmesi halinde temel altyapıda gecikmeler yaşanabilir.
Standartlar belirlenmeden yapılacak altyapı çalışmaları yakın zamanda tekrarlı
ve dolayısıyla israf yaratan yenilemelere yol açabilir. Yedekli sistem kurulumu
şarttır, Türkiye deprem bölgesindedir. Altyapı çalışmaları vasıfsız – az
vasıflı – 4.0 nedeniyle işinden olanlara öncelik verilecek şekilde iş
yaratabilir. Tarımda arazi birleştirmeleri, mekanizasyon, gübre optimizasyonu
vb tedbirler gerekecektir, eskinin sanayi işçileri köye dönerek çiftçi – çoban
olabilmelidir. Tohumculukta inovasyon ve arge Türkiye için zorunludur,
kullanılan tohumun büyük kısmı İsrail menşeilidir.
Dijital para-
Bitcoin göz önünde tutularak mevzuat ve
küresel uyum sağlanmalıdır. Bu durumda Türkiye için vergi kaybı olmayacak bir
çözüm bulunmalıdır.
4.3. Hukuki
Tek numarayla kişisel takip ve
merkezi sistemde bilgi işlenmesi çeşitli sahtekarlıkları kolaylaştırabilir. En
basitinden seçilmiş kişilere kayırmacı bakış açısıyla trafik ihlali serbestisi
tanımlanabilir. Merkezi sistemde kişinin haberi olmadan veri değişikliği
yapılabilir. Çeşitli kötü niyetli kişilerce olası erişim kodunun çalınması –
kaybı vb (gasp, darp, kayıp, çocuk-yaşlı zayıflığı gibi) durumunda kişisel
kayıtlarda önemli hasar riski vardır.
Bir diğer risk sisteme kayıt
olmayı geciktirerek veya başkasının verisiyle kayıt olarak veya ölenin kaydını
düşürmeyerek veya sistemden kaydını sildirerek vb sistemden izini kaybettirmek
mümkün olabilir. Yasa dışı kişisel iletişim ve
bilgilerin takibi kolaylaşır, suistimal edilebilir. Big Brother – 1984 hissi
vermeden, “önce emniyet” temasıyla bağımsız kuruluşlara denetim ehliyeti
verecek bir sistem kurgusu düşünülebilir.