9 Haziran 2019 Pazar

Coğrafya Mahkumları / Tim Marshall / 2018 / kitap özeti

10 haritayla dünyadaki stratejinin sınırlarını görmeye gayret edilmiş.


1. RUSYA
Doğal sınırlar itibariyle şimdikinden daha küçük olamazdı. Kuzey Avrupa ovasının düzlüğü, geçmişte iki defa aşılmış olması, birleşik Almanya' nın eskisinden daha yakın olması, artık varşova paktının olmaması, komşu ülkelerin NATO veya AB üyesi olması, nüfusun azalması, doğal gaz konusunda ABD alternatifinin önem kazanması, hala sıcak deniz limanı aranması, çetin iklim şartları ...


2. ÇİN
Uçak gemisi yaptı, donanması güçleniyor, pasifikte kıyı emniyeti ve hava sahası kontrolünde gelişme var, tek tip olmayan nüfusu giderek artıyor, gıda ihtiyacı da artıyor ancak ekilebilir alanlar ve hava kirliliği sıkıntılı düzeyde, Tibet'i Hindistan'dan önce ilhak ederek sınır emniyetini ve 3 büyük nehrin su kaynağının emniyetini sağlamak zorunda kaldı, Mao zamanında birlik sağlandı ve bu birliği korumak ideolojiden dahi önemli görüldü, Sincan eyaleti tüm tartışmalara rağmen doğal kaynak zenginliği, sanayi yatırımları ve Pakistan'a olan lojistik açıklık nedeniyle önemli oldu, demiryolu yatırımları artıyor ve büyüyen Çin nüfusu civar bölgelere doğru yayılıyor, Çin' de yönetim ve halk arasında örtülü bir anlaşma var: "biz size refah sağlayacağız, siz de koşulsuz itaat edeceksiniz" şimdilik işler yolunda ancak ucuz üretim biterse veya ucuz mal satacak pazar sıkıntısı çıkarsa bu anlaşma kolayca bozulur ve büyük bir isyan riski doğar. Tayvan ayrı bir tartışma noktası, Çin üzerinde hak iddia ediyor ve ABD işgal edilirse Tayvan' ı korumak üzere anlaşma yapmış durumda. Afrika' daki doğal kaynaklar, limanlar, askeri üs potansiyeli, pazar ihtiyacı Çin' in çok ilgisini çekiyor, yatırımlar devam ediyor.

3. ABD
Parayla satın alınan Missisippi havzası, Kaliforniya, Alaska, İspanyolların ABD lehine terk ettiği topraklar, işgal edilen Hawai derken ABD coğrafyanın dayattığı doğal sınırlara kavuştu. Sulamaya ve lojistiğe elverişli büyük nehirler, doğal kaynaklar, Avrupalı göçmenlerle beraber artan kozmopolit nüfus dünyanın en güçlü devletine zemin hazırladı. ABD donanması dünyanın açık ara en büyük-en güçlü donanmasıdır, bunu uzaydaki uydu hakimiyeti takip etmiştir. Savunma riski olmadığı için küresel konulara ilgi duydu, ideolojik kutuplaşma - soğuk savaş dönemlerini yaşadı, NATO, IMF, Dünya Bankası,... türlü örgütlerde kurucu ve büyük patron oldu. Dünyanın hiç bir bölgesinde kalıcı ve zamanla ABD' ye kafa tutacak bir gücün oluşmasına fırsat vermedi. Bugün Çin' in güçlenen donanması şaşırtıcı oluyor. Çin ile ticari bir savaşın eşiğinde. Yabancı petrol ve doğal gaz ihtiyacı giderek artan Çin' in aksine ABD nin iç üretimi nedeniyle dış bağımlılığı azalıyor ve bu ABD ' nin Ortadoğuya bakışını değiştiriyor. Suriye' de ABD zayıflarken Rusya ve Çin' in etkilerini artırma çabaları dikkat çekiyor. İsrail ile olan ilişkilerde Trump ailesinin kişisel dokunuşu ön planda, aslında ABD nüfusunda Hispanik - Asyalı göçmen artışı dikkat çekici düzeyde ve bu insanlar Ortadoğu (İsrail) yerine Latin Amerika -Uzak Doğu bölgelerine daha çok ilgi duyacaklar.. Afrika' ya ilgi duyuyor ama Çin' in gerisinde kalmış bir görüntüsü var.

4. BATI AVRUPA
İklim cömert, kış mevsiminin bile olumlu bir yansıması var (hala çalışılabiliyor ve mikropları kıracak kadar soğuk, salgınlar azalıyor), lojistiğe uygun ve birbirleriyle kesişmeyen nehirler (dolayısıyla farklı ekonomik gelişme alanları), geniş ovalar var. ABD nin aksine göçle değil, organik olarak büyüdüğü için farklı dil ve kültürlerden gelen bir bölünmüşlük var. Kıtanın kuzeyi hemen her açıdan güneyinden daha iyi durumda ve bu da kaynakların adil paylaşımı konusunda ülkeler arasında (Almanya-Yunanistan) veya ülke içinde (İtalya'nın kuzey ve güneyi) sıkıntılar yaratıyor. Almanya ve Fransa kıtanın en güçlü ülkeleri, birbirlerini tehdit olarak görüyorlar ve AB bu iki ülkenin "birbirlerine vuramaması için sarılmaları gereken şekilde" yapılandırılmış. AB şu aralar krizde ve birlik bozulursa "Alman Sorunu" yeniden ortaya çıkabilir endişesi var. Almanya batıyla olduğu kadar doğuyla da (Rusya) belirgin bir ilişkiyi ustaca sürdürüyor. BREXIT İngiltere' deki AB algısının doğrudan sonucudur; egemenlik haklarının bir kısmının AB ye devrine sıcak bakmıyorlar ve göç almaktan çekiniyorlar.

5. AFRİKA
Mercator haritalarda olduğundan çok daha küçük görünen bir kıtadır, aslında ABD den 3 kat, Grönland' den 14 kat daha büyüktür! Coğrafi handikaplar (çöller, dağlar, balta girmemiş ormanlar, debisi düzensiz nehirler, doğal derin limanların olmayışı, aşırı sıcak, salgın hastalıklar,...) ve kabile düzeniyle gelen olağanüstü çeşitlilikteki dil - kültür farkları burada bir medeniyetin yükselmesine olanak sağlamamış. Demokrasi yok, iç karışıklıklar, iç savaşlar, sömürü hala devam ediyor. Demiryolu veya karayoluyla lojistik kabiliyet çok yavaş artıyor, suni derin liman yapılmaya başlanmış. Avrupa ve ABD lilerin aksine Çin yatırım olanaklarıyla gelirken insan hakları - demokrasi - mali disiplin vb standartlar aramıyor, bu sebeple rağbet görüyor. Kıtada nüfus artışı devam ediyor.

6. ORTADOĞU
İsimlendirme bile konuya bakışın Avrupa perspektifinden olduğunu gösteriyor. Geniş çöllerden oluşan bu coğrafyada Avrupalıların sanal olarak koydukları sınırlar etnik nüfus yapısına, coğrafi şartlara, ekonomik hayata uymadı, bu nedenle de çatışmalar hiç bitmedi. Coğrafyanın tamamında hakim din İslam ancak Şii - Sünni temel ayrımına ilaveten kendi içinde de çeşitli şekillerde ayrımlar var ve ayrıca burada Hristiyanlar (Arap ama hristiyan da var), yahudiler (İsrail, Arap ama yahudi de var) de yaşıyor, dolayısıyla sürekli kavga yaşanıyor. Kürt nüfus ayrı bir tartışma konusu, suni sınırlar nedeniyle çok sayıda ülkeyi aynı anda karıştırıyor. Bu coğrafya IŞID olarak bilinen aşırı gruplara da ev sahipliği yapıyor, uluslararası bir operasyon ve yönlendirme söz konusu.. Yaşananlar Ortadoğu'daki tüm sorunların sadece İsrail kaynaklı olmadığını gösterdi. İran' ın artan nüfusu, nükleer kabiliyeti, Şii temsili, Hürmüz Boğazını kontrol etmesi, ABD ile olan gerilim, ambargo gibi konular gerginliği tırmandırıyor. Türkiye ayrı bir durum; batıdaki komşularına göre Avrupalı değil, doğudaki komşularına göre Arap değil. İslam coğrafyasının tek demokratik - laik devleti, bu konuda artan sıkıntılar var. Bölgenin en güçlü ordusu, NATO üyesi, Rusya ve İran ile komşu.. Zaman zaman Rusya - İsrail - İran ilişkilerinde sıkıntılar yaşanıyor, Suriye' deki olaylara askeri müdahale gerekti, Irak içinde terör karşıtı askeri operasyonlar yapılıyor. ABD nin azalan ithal enerji ihtiyacı bu bölgeden uzaklaşmasına ve arkasında Rusya - Çin - Hindistan tarafından doldurulan bir boşluk bırakmasına yol açıyor.

7. HİNDİSTAN & PAKİSTAN
Her ikisinde de nükleer silah var, birbirlerinden hoşlanmıyorlar, ufak tefek silahlı çatışmaların ötesinde büyük bir savaşa girmek istemiyorlar. Hindistan merkezden yönetilemeyecek kadar büyük bir ülke, Müslüman, Hindu ve Sikhlerden oluşan zor bir karma nüfus yapısı var. Etnik nüfusun özellikle Peştun olanları (EL Kaidenin hamuru) Pakistan - Hindistan - Afganistan topraklarına yayılmış halde. Çin ile olan ilişkilerde her ikisi de temkinli olmak zorunda. Hindistan' ın güçlenen bir donanması var ama Çin ile yarışamaz. Pakistan sağlanan lojistik olanaklar nedeniyle Çin' e yaklaşıyor.

8. KORE & JAPONYA
Aralarındaki sınır rastgele çizilmiş, gelişmişlik farkları nedeniyle aslında birleşmeye istekli değiller. Kuzeyde nükleer kabiliyet olması tehdit yaratıyor. Güneyin başkenti Seul sınıra çok yakın, çok kırlgan bir durum var, ABD himayesindeler. Kore - Japonya ilişkileri hala gergin, birbirlerine güvenmiyorlar. Japonların doğal kaynak ihtiyacı onları anakarada işgale zorluyor. 2.Dünya Savaşı sonrası askeri güç kurması yasaklanmasına rağmen Japon donanması giderek güçleniyor ve ABD buna göz yumuyor. Pasifikte güç dengesi yeniden kuruluyor..

9. LATİN AMERİKA
Coğrafi açısından çok handikaplı bir bölge, İspanyol - Portekiz sömürge döneminden sonra bu diller ve kültürler yaygın, Amazon ormanları, yüksek dağlar, düzensiz debili lojistiğe uygun olmayan nehirler, hızlı artan nüfus,... Demokrasi fakiri, diktatör yoğun, iç savaşlarla dolu bir yakın geçmiş, ... Uyuşturucu ticaretiyle anılan ekonomi. Panama kanalına Nikaragua'da oluşturulmaya çalışılan Çin alternatifinin akibeti henüz net değil. Fakirlik belirgin.

10. KUZEY KUTUP BÖLGESİ
Küresel ısınma nedeniyle buzlar eriyor, alttan kara görünüyor. Paydaş ülkeler (Rusya, ABD, Danimarka, Kanada, Finlandiya, İsveç, İzlanda) bu bölge üzerinde anlaşamıyorlar. Bu bölge ABD - Asya arasında deniz trafiğini Panama kanalı tekelinden kurtarabilir, mesafeyi kısaltacağı için ekonomik olabilir. Bölgenin doğal kaynaklar açısından zengin olduğu biliniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder