2 Mayıs 2017 Salı

Vietnam - Amerikan etkisi

Bu cografya Ortadoguya benziyor, hep savaslarla birlikte yasamislar. 1945 te kuzeyde Ho Chi Minh bagimsizlik ilan ettikten sonra Fransizlarla mucadele ettiler, Fransa 1954 te teslim oldu, 1956 da ulke ikiye bolundu. Guney ve Kuzey arasindaki catismalara 1962 de ABD dahil oldu ve savas 1973 e kadar surdu. Ateskes sonrasi catismalar Kuzey kuvvetlerinin 1975 te Saygon'u dusurmesiyle sonlandi. Ho Chi Minh 1969 da olmustu ama artik milli kahramandi.

Savas cok zalimceydi. ABD teknik ustunlugune ragmen bolge cografyasina ve gerilla taktiklerine alisik degildi. Agir, cok agir hava bombardimani sonuc vermedi. Helikopterlerin gorusunu ve tanklarin ilerlemesini onleyen ormanin yok edilmesi gerekiyordu, savastaydilar, baskasinin ulkesiydi, umursamadilar, napalm bombalariyla kilometrekarelerce orman kul edildi, "moon surface" tabir edilen gorunum ortaya cikti. Aranan VietKong bulunamamisti. Fransiz savasinda baslayan tunellerin devam ettigi anlasildi, kopeklerle hava bacalari arandi, zehirli gaz, su, kizgin yag dokuldu, nehirden yararlanamamalari icin nehirler zehirlendi. Gorulemeyen dusmana ulasabilmek icin portakal gaziyla savas bolgeleri "yikandi", kimyasal zehir yagmurlarla birlikte topraga, yer alti sularina, nehirlere karisti, umulmadik derecede uzaklara kadar etki gosterdi, genetik hasar ortaya cikti, iki kafali bebekler, koturum dogumlar, alti parmakli insanlar gorulmeye baslandi.

Gerillayla sivil ayirt edilemeyince cozum hepsini oldurmekte bulundu.



VietKong ormana cekildiginde Amerikalilar yoruldular, tropik hastaliklar, kotu beslenme, haserat ve bocek sokmalari, bubi tuzaklari, oldurmek icin degil yaralamak icin ates eden gerilla Amerikalilari bezdirdi, her yarali asker vicdan sikintisi ve baska bir askerin yaraliya yardim etmesi sonucunu dogurdu. Amerikalilar zalimce gerilla-sivil ayirt etmeden Vietnamlilarla savasirlarken VietKong Amerikalilarin vicdaniyla savasiyordu. Seneler sonra ABD askerleri kendilerine verilen madalyalari "gurur duyacak bir sey yapmadik" diyerek Vietnam'daki muzeye bagislayacak, buyuk bir kismi intihar edecekti.

Guneyin merkezi Saygon'du, temsil eden nokta sonradan Reunification Palace adini alan baskanlik konutuydu, o zamanin ilkel teknolojisiyle savas muhabere merkezi, baskanin ikametgahi, kabul odalari, siginaklar hep bu binanin icindeydi. Savas bahcede hala duran tankin bahce kapisini yikarak namlusunu saraya cevirmesiyle son buldu.

Savasla ilgili her iki tarafin dokumanteri, savas sonrasi arac gereci, videolar, canlandirmalar her sey bir muzede toplanmis, War Remnanat Museum, sahiden bir ibret abidesi. Ozgurluk icin gelenlerin nasil oldurdukleri, memleketini korumaya calisanlarin nasil zulum gordugu ciplak gozle goruluyor, dokumanlarin buyuk kismi Time, Newsweek gibi uluslararasi mecradan alinmis.

Savas hakkindaki izlenim ancak Cu Chi Tunnels goruldugunde tamamlaniyor. Bu tuneller zamanin Vietnamli olcusune uygun olacak kadar kucuk yapilmis ve boylece techizatli Amerikan askerinin girmesi fiziken engellenmis. Bunun uzerine Amerikalilar Tunel Faresi tabir edilen Filipinli, Taylandli daha ufak tefek muttefikleri tunellere indirmeye kalkmislar, bubi tuzaklariyla karsilasilmis.

Tunelde yasamak farkli bir deneyim, disarida arama tarama yapan ABD devriyesini dusunurseniz gurultu yapamazsiniz, yemek pisirdiginizde koku ve dumani hissettirmeden (sabah sisine karistirarak, pisirme noktasindan 4 km otede, pespese filtrelerden gecirilmis olarak tahliye ediliyor) cikartmalisiniz, nehir zehirli oldugu icin metrelerce derine kuyu kazarak yeralti suyuna ulasmalisiniz, elektrik yok, ates yakamazsiniz, karanliga alisacaksiniz, tuvalet olanagi yok, arada bir disari cikip gizlice yapacaksiniz, giris - cikis noktalariniz dogal gorunumlu ve kamufle olacak....

Tunellerde siviller saklanmis, VietKong yumusak topraga carpip patlayamayan bombalari toplamis, olen - yaralanan - kacan Amerikalilarin techizatlarini biriktirmis ve elinden geldigince silah imalati yapmaya calismis. SSCB ve Cin'den destek almislar. Tuneller Amerikan ussunun yanibasinda, isler ters giderse Kambocya'ya kolayca ulasabilecek kadar sinira yakin, ani bir hareketle Saygon'u vurabilecek kadar Saygon'a yakin, nehir havzasinda, yumusak toprakli, yeralti suyuna ulasilabilir bir mevkiide konumlanmis.

Saygon' un dustugu gun ABD helikopterleri catilardan yuzlerce insani toplamis, ABD' ye siginmislar. Bunun ABD' nin Guneye gizli garantisi oldugunu iddia ediyorlar. Insanlar kacabilmek icin birbirlerini cignemisler...

Ulkede Amerikalilara karsi hissedebildigim iki farkli gorus var:

Yaslilar olanlari unutamiyor, unutmak istemiyor, Amerikalilari sevmiyor, sehre Ho Chi Minh City diyorlar. Diger taraftan cocuklarinin kuresel dunyaya hazirlanabilmesi icin okumasini, meslek edinmesini, calisip bir aile kurabilmelerini de istiyorlar. Ve bunlar icin cocuklarin Ingilizce ogrenmeye cabalamasini, yabanci sirketlerde calismalarini sineye cekiyorlar. Oyle ki gencler kendilerini Ingilizce isimlerle tanitiyor, aralarinda Ingilizce konusuyor, bati tarzi hayata ilgi duyuyorlar, sehirden Saygon olarak soz ediyorlar. Gencler olan biteni unutup, temiz bir baslangic yapmak istiyor.

Kulturel yapi nedeniyle genc - yasli catismasi yok, aileler bir arada yasiyor, tatillerde memleketlerini ziyaret ediyorlar.

Vietnam, ABD nin en buyuk tekstil tedarikcisi. Cografi olarak yakin, iscilik ucuz, emek yogun sanayi kavrami ulkenin gerceklerine uyumlu... Hepsi bu mu?
Amerika'da yasayan etnik gruplar arasinda onemli olcude Vietnamli var, Amerikalilar icin bu "tanidik" hissi veriyor, bu insanlar ticarete aracilik ediyor.
Dahasi ABD vicdanini kuresel ticaretin parasiyla "yikamaya" calisiyor, eski yaralarini sariyor, kanimca gunah cikariyor.
Diger taraftan 10 yillik savasla elde edilemeyenler "American way of life" olarak coktan Vietnami ele gecirmis. Amerikan elciligi ve bayragi Saygon' un orta yerinde, akliniza gelebilecek hemen tum Amerikan (kapitalist) markalari burada, Ingilizce seferberligi var, sehir expat nufusun hosuna gidecek sekilde yapilaniyor, kolaylik saglaniyor.

Bu ayni zamanda ABD'nin gerektiginde Vietnam'i islah etmek icin kullanacagi bir sopaya benziyor, simdilik uzerindeki balla mesguller ve belki bir gun (Trump) sopayi da fark edecekler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder