3 Kasım 2025 Pazartesi

Japonya-Kyoto ve Fuji Dağı

Kyoto ikinci başkentmiş. Tokyo şehir adıyla ola harf benzerliğinin bir özelliği yokmuş. Tokyo, coğrafi olarak Kyoto'nun doğusunda kaldığı için Japonca isimlendirmesi "Doğudaki başkent" anlamına gelen Tokyo olmuş. Geleneksel dokusunu koruyor. Henüz uçan arabalar, dijital Japonlar falan görmedim :)

Gracery Kyoto Sanjo otelinde kaldık, yeri fevkalade merkeziydi.

Bugün tapınak ziyaretine gittiğimizde önce kimono giydik. Erkekler ve kadınlar kendilerine ayrılan reyonlardan birer kimono beğeniyorlar ve soyunma odasına giriyorlar. Yaşlı-tecrübeli bir teyze içlik giymemizi istiyor, önce korse kıvamında bir kuşak, sonra birinci kat astar, üzerine seçtiğimiz kimono özenle giydiriliyor. Son aşamada bel kuşağı ve aksesuarlar tamamlanıyor. Hızınızı alamadıysanız samuray kılıcı, kağıt şemsiye gibi aksesuarları ilave ücretle kiralayabiliyorsunuz. Parmak arasına uygun kese tarzı çorap ve parmak arası terlikle dışarı çıkmaya hazırsınız.


Tapınak ziyaretlerinde rehberiniz size Şinto-Budist tapınak ve öğreti hakkında bilgi veriyor. Dönüşte matcha (yeşil çay diye biliniyor ama bizim kınaya benziyor) çayı seremonisine katılıyoruz. Standart Japon oturuşu uzun süren seremoni boyunca hepimize zor geliyor, kısmen yayılıyoruz. Japon usulü hazırlandığında matcha çayı bence fena değildi.


Bambu ormanı sessiz ve huzur dolu, ince uzun ağaç gövdeleri arasında kaybolmuş hissi veriyor. Peşinden gelen altın tapınak bir zamanlar ne büyük bir zenginliğin ne kadar değersiz görüldüğüne, bir ortamın nasıl oluşturulduğuna dair ipuçları taşıyor. Ölülerini yakıyorlar, külleri aynı aile mezarlığına yerleştiriliyor, her yeni gelen için ince bir çubuğa ismi-ölüm tarihi yazılıp mezara ekleniyor.

 

Geyşalık bir meslek, sanıldığı gibi cinsel içeriği yok. Bir evde yaşıyorlar, kurallara tabi bir hayat sürüyorlar, eğitim alıyorlar, evin sahibine "anne" deniliyor, sponsorlardan-faaliyetlerden elde ettiği gelirle evi açık tutuyor. Geyşalar evlenmiyor, Kyoto'da onlara Geiko ve çıraklarına Maiko deniliyor. İşleri itibarlı misafirler için yemek davetlerinde  ev sahipliği yapmak, geleneksel Japon müziğiyle şarkı söylemek/dans etmek/basit refleks oyunlarıyla eğlenceli ortam sunmak şeklindeymiş. Origami, ıslak kağıtla yapıldığında daha hassas katlamalar mümkün oluyormuş, renkli kağıtlarla birlikte çalışıldığında güzel ürünler çıkıyor, sergilemişler. Japon ev ortamında orta avluda zen bahçesi var.

 

Metroyla Inari tapınağına gittik. Metro bambaşka bir deneyim, Sayga Tur her birimize IC Card (Istanbul Kart gibi)  hazırlamış, içlerine para yüklemiş, koşa koşa binip koşa koşa indik :) Inari Şinto tapınağı, bağış sahipleri için yüzlerce Tori hazırlanmış, kırmızı renkte, önden bakıldığında hepsi aynı, arkadan bakıldığında ayaklar üzerinde bağışçıların isimleri kazılmış. Şinto ve Budist tapınaklarında tütsü-arınma ile giriş sessizlik gibi ritüel motifler korunmuş ama turist eğlencesine (uzaktan kase içine para atacaksın, girerse dileğin gerçek olacak; para atarsan bugünkü falını yazılı olarak teslim alabilirsin; para atarak dua edebilirsin; ...) yer verilmiş. Her birinde hediyelik eşya, sokak lezzeti satışı var.


Japon hızlı trenine Shinkansen deniliyor, sahiden 300km hıza ulaşıyor ve içeride ivmeden dolayı rahatsızlık duymuyorsunuz. Aynı rayda ileri ve geri gidiyor, 16 vagonla manevra yapması zaten zor olurdu :) Fazla bagajınız varsa bagaj yeri satın almanız gerekiyor, koltuklar 2+3 formatında, birer pedal eklenmiş, basarak ileri-geri döndürebiliyorsunuz.

Japonya-Osaka ve Nara

Ölmeden önce Japonya'yı görmek muradımızdı, eşimle birlikte başardık! 

Sayga Tur ile gittik, THY ile Osaka'ya iniş, otobüsle Nara-Kyoto, hızlı tren ve otobüsle Fuji dağı, otobüsle Tokyo ve THY ile İstanbula dönüş...

Uçuş: 11 saatte gidiyor, 13 saatte dönüyor, aktarmasız, 3+3+3 koltuk düzeni var, ikram kaliteli, yürümek isteyenler kuyruğa kadar gidince piknik yapabiliyor. Koridorda oturmak o kadar gerekli değil, uçağın önü-arkası da çok fark etmez, otobüsle transfer var, iki kapı da açılıyor. Grup-promosyon bilet alındığında çevrimiçi-çağrı merkezi gibi yöntemlerle ücreti mukabilinde koltuk seçimi-ilave bagaj hakkı-.. almak uygun olmayabiliyor, hemen herkeste sorun çıktı. Alacaksanız önerim acente üzerinden veya kontuara geldiğinizde almanızdır. Bagaj hakkı 23kg tek parça bavul + 8kg tek parça kabin şeklinde. 165USD ile bavuldaki hakkınızı 32kg yükseltebilirsiniz.

Otel: Fairfield Marriott Osaka Namba 4 yıldızlı otelde kaldık. Tuvaletler şahane, insan sabah olsa da keyif yapsam diyor :) Pijama niyetine gecelik veriyorlar, sünnet çocukları gibiydik, eşimle takım giyinmek eğlenceliydi. Çift kişilik yatak vardı (bazı otellerde iki ayrı yatak oluyor). Kahvaltı bir Japon klasiği, peynir yok, yiyecek bir şey beğenmesi zor, kahve-kruvasan-yumurta var. Japonya'da meyve yok, olanlar aşırı pahalı. Sakura zamanı fotoları hatırlayıp kiraz sorduğunuzda "onlar sadece çiçek açıyor, meyvesi yok" diyorlar. 

  

Diğer: 

  • Çift çizgi tabir edilen fiş tipi ve 110volt elektrik kullanılıyor. Universal adaptörler prize tam oturmuyor, sürekli temassızlık var, çalıştığında da 110-220 farkı nedeniyle telefonun şarj etmesi uzun sürüyor. Bazı otellerde doğrudan USB çıkışı hatta adaptörlü şarj kablosu bulunabiliyor. En emniyetlisi en basit olanından priz adaptörü almak (universal-fantezi olanı değil).
  • Hava gündüzleri ılık-sıcak, geceleri serin-soğuk ayarında, genellikle bulutlu ve ara sıra yağışlı. Katlanabilir küçük bir şemsiye taşımakta yarar var, yağmurluk yetmiyor.
  • Telefonunuz e-sim teknolojisini destekliyorsa mutlaka uygulamayı kurun. Japonya'da turla gitseniz dahi serbest zaman veya farklı bir şey yapmak istediğinizde sahada internet ihtiyacınız var. Çok yerde ücretsiz wi-fi olsa bile kendi telefonunuzda internet taşımak daha güvende hissettiriyor.
  • Google Maps çok başarılı, çalışkan gezginler görmek istedikleri yerleri, alışveriş noktalarını, mağazaları vb önceden haritada işaretlemişlerdi :)
  • Havaalanında form doldurma eziyetinden sakınmak üzere göçmen barkodunuzu çevrimiçi alabiliyorsunuz. Tax free için kullanılabilir olmasına rağmen mağazalar pasaportunuzla işlem yapmaya alışıklar. Pasaport sahibi ile kredi kartı sahibinin aynı olması gerekiyor.
  • Ülkede hemen her yerde (mağazalar, taksiler, ...) kredi kartı geçerli, seçim ekranı gelirse usd yerine japon yeni tercih edin. Japon yenini İstanbul havaalanından, Osaka havaalanından alabilirsiniz. Gerektiğinde FamilyMart, SevenEleven gibi 24 saat açık marketlerdeki ATM lerden banka-kredi kartınızla Japon Yeni çekebilirsiniz. Kimi zaman USD banknot alıp Japon Yeni ödeyen kiosk benzeri cihazlar da göreceksiniz.
 

Uçak yaklaşık 4 saat rötarla inebildi, otele yerleşip hemen Dotonburi bölgesine gittik. Osaka, Japonya'nın genel çizgisine uymayan bir şehir. Kurallar daha esnek, insanlar daha gürültülü, daha genç, rengarenk bir yapısı var. Gece yarısından sonra da hala canlıydı. 

Ertesi sabah Osaka kalesini ziyaret ettik, içine girmeye gerek görmedik, bahçesi güzeldi. Burak Kan-Gurukafa sayesinde doğru noktalarda kolayca foto çekimlerini yaptık. Katı kast sistemini delen parlak bir müteahitin önce göze girmesini, sonra talih yaver gidince başa geçmesini, dağınık grupları toparlamaya başlamasını ve öldüğünde kendinden sonra gelenin yarım kalan işleri tamamladığını dinledik. Kaleyi savunan ana-oğulun yenilgi sonrasında harakiri yaptıkları yeri gördük. 

  

Buradan sonra Nara'ya gittik. İlk başkentmiş. Japonya'da %48 Şinto, %48 Budist, %2 diğer inanışlar var. Şintoizm atalara, doğaya, insanlara saygı temelli. Kutsal ruhlara kami deniliyor, bunlar tapınaklara tori denilen kapılardan geçerek geliyorlar, geyikler gibi mesaj taşıyan motifler var. Nara, bu geyiklerin serbest dolaştığı, zaman içinde selam vermeyi öğrenerek karşılığında krakerle ödüllendirildikleri bir yer. Doğal güzellik ve ruhani uyum bir arada.