Yayınlanan yazıya bakabilirsiniz.
Cambridge
Elements Business Strategy üzerinde 2023 yılında yayınlanan Sustainable Value
Chains in the Global Garment Industry raporunu özetlemeye gayret edeceğim. Benim
ilavelerim italik dizilidir.
Tekstil ve Hazır Giyim
endüstrileri büyük baskı altındadır ve uzun vadeli ekonomik (profit),
sosyal (people) ve çevresel (planet) eşikleri karşılayacak
şekilde yeniden yapılanmak zorundadır. Bu baskı
·
iklim
krizi ve Paris Anlaşmasından,
·
sürdürülebilir
tedarik zincirlerine odaklanan sivil toplum kuruluşlarının çabalarından,
·
hızlı
modaya (fast fashion) karşı oluşan kamuoyundan,
·
tedarik
zincirlerindeki oynaklık (volatility) ve kırılganlıklardan (fragility),
·
özellikle
AB bünyesinde artan regülasyonlardan (döngüsellik yeşil mutabakat, özen
yükümlülüğü,…) kaynaklanmaktadır.
1.
Hazır Giyim Tedarik Zincirleri ve Sürdürülebilirlik
Hızlı moda olası tek üretim modeli değildir.
Dayanıklı ürünlerin talep edildiğinde ve yeterli miktarda üretilmesini öngören
yavaş moda (slow fashion); paylaşımlı kullanım, kiralama, onarım ve geri dönüş
içeren döngüsel ekonomi modelleri; çevre ve sosyal konulara yoğunlaşan sosyal
girişimler gibi alternatifler vardır.
Karşılaşılan riskler sosyal boyutta eskiden
iş kanunu içinde değerlendirilen ancak artık insan hakları
olarak yorumlanan çocuk işçilik, aşırı çalışma saatleri, zorla çalıştırma,
ayrımcılık, örgütlenme hakkının engellenmesi, İSG aksamaları, ücretlendirme
sıkıntıları gibi konuları içerir. Çevresel boyutta su kullanımı, atık su,
emisyonlar, kimyasal yönetimi ve kirlilik gibi konular sayılabilir.
Türkiye, 2020 senesinde AB ye en çok hazır
giyim ihracatı yapan altıncı ülke ve en çok tekstil/elyaf ihracatı yapan
altıncı ülkedir. 2020 senesinin en büyük hazır giyim perakendecileri Inditex,
Uniqlo, H&M, Nike, Adidas, The GAP şeklinde sıralanmıştır.
1.1.
Sürdürülebilirlik
Artık iş stratejisine ek olarak sunulan
sürdürülebilirlik stratejisi fikri yetersizdir. Bugün gereken Sürdürülebilir İş
Stratejisidir,
bu iki kavram herhangi bir noktada diğerinden vazgeçebileceğiniz unsurlar
değildir.
Birleşmiş Milletlerin Küresel Kalkınma Amaçları
çerçevesi sistem anlayışından yoksundur, farklı bağlamlarda amaçlar
birbirleriyle çelişkili sonuçlar doğurabilmektedir. Piyasalardaki belirsizlik
kriz olduğu kadar inovasyon fırsatıdır.
1.2.
Değer Zincirleri
Değer zinciri analizi yapılırken zincirdeki
aktörlerin ağdaki konumu, coğrafi ortamı ve sosyal etkileşimleri dikkate
alınmalıdır.
1.2.1. Değer zincirinde güç
(power) ilişkileri
Güç, zincirdeki bir aktörün kendi iradesiyle
kullanabileceği “diğerlerini etkileyebilme” potansiyelidir. Dört biçimde
görülür: Pazarlık (bargain) gücü, kurumsal (institutional) güç, örnek olma
(demonstrative) gücü ve kural koyucu (constitutive) güç. Zincir içinde güç
çatışması her zaman vardır, dinamiktir, işbirliği ile rekabet arasında salınır.
1.2.2. Zincir Yönetimi
(Governance)
Zincirdeki ürün-teknoloji yapısına göre
değişiklikler vardır. Hazır giyimde Markaların büyük alıcılar olarak kural
koyma ve piyasayı etkileme gücü vardır. Ancak zincir boyunca hammaddeye doğru
giderken güç ilişkileri değişir, konfeksiyonculara nazaran daha yoğun sermaye
birikimi ve daha yüksek ticari hacmi temsil eden kumaşçılar üzerinde
“markaların beklediğinin aksine” maalesef konfeksiyoncuların etkisi oldukça
sınırlıdır. Ayrıca kaliteli-iyi servis algısı da zincirin her noktasında aynı
olmayabilir.
1.2.3. Değer Zinciri Riskleri
ve Kamuoyu
Sektörler, coğrafyalar, kullanılan teknoloji
gibi faktörlerden etkilenmektedir. Genel olarak geçim kaygısındaki gelişmekte
olan ülkelerin sürdürülebilirlik konularına “mecbur kaldıkları için”
katıldıkları söylenebilir.
1.3.
Inovasyon
1.3.1. Aşamalı (Incremental)
– Sıçramalı (Radical) İnovasyon
Aşamalı inovasyon mevcut ürün ve hizmetlerde
verimin yükseltilmesi gibi küçük ölçekli iyileştirmelerdir. Sıçramalı inovasyon
ise bir endüstriyi dönüştürecek kadar büyük-yıkıcıdır.
Yaklaşım çok seviyelidir: Makro seviyede üretim
yapılan ortamda sosyo-ekonomik görünüm dikkate alınır. Mezo seviyede istenen
yönde değişim için firmalarda-çalışanlarda-kanun koyucularda uyulması gereken
kurallar, prosedürler belirlenir. Mikro seviyede kuralları sorgulamak isteyen
girişimciler için kontrollü deneysel ortamlar sağlanır.
1.3.2. İnovasyon Politikası
ve Yönetişim (Governance)
Aktörler arasında eğitim, öğretim, tecrübe
paylaşımı, ikili ilişkiler, test-pazarlama-üretim destekleri, yasal
düzenlemeler, finansman olanakları gibi geniş bir yelpazede özel-kamu
liderliğinde çeşitli faaliyetlerdir.
1.3.3. Küresel Değer
Zincirlerinde İnovasyon
Bu ortamlar CAS-Complex Adaptive Systems
(Karmaşık Uyumlu Sistemler) olarak tanımlanmaktadır, çok yönlü etkileşim
vardır, dinamiktir, sürprizlere açıktır, zincirin nihai amacına yakınsama
eğilimi taşır, zincirdeki her aktör için öğrenme potansiyeli vardır.
1.4.
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri İnovasyonu
1.4.1. Gerekçeleri
Sürdürülebilirlik krizi, hızlı modaya karşı
oluşan tepki, pazarın beklentisi, yasal düzenlemelerdir.
1.4.2. Aktörler
Firmalar, hükümetler, sosyal girişimler (sivil
toplum kuruluşları) sayılabilir.
1.5.
Katkı
Sürdürülebilir iş modelleri için inovasyon
arayışı artmaktadır. Alıcı konumlu markaların fiyat baskısına ek olarak
tedarikçilerdeki maliyetini üstlenmeden sürdürülebilirlik taleplerini
artırmaları adaletsizliğe yol açmaktadır. Artık Küresel Kuzey eskiden olduğu
gibi en büyük Pazar değildir, Küresel Güneydeki Çin – Hindistan – Pakisatn gibi
ülkelerde gelişen çok canlı iç talep vardır.
2.
Yönetişimde inovasyon
2.1.
Değer zincirinde yönetişim
2.1.1.Markaların liderliği
Markaların ilk seviye (Tier 1) tedarikçilerde
yoğunlaştığı sürdürülebilirlik çabasıdır.
Uyum (Compliance) yaklaşımında markalar standardı
belirler, tedarikçilerden uymalarını ister, uyumu denetler, uyamayanları
zincirden çıkarır. Bu yaklaşıma ilişkin yukarıdan aşağıya yönelimi, yerel
şartları dikkate almaması, denetim hilelerine açıklığı, tedarikçilerin
çelişkili hedeflere zorlanması gibi eleştiriler vardır.
İşbirliği (Cooperation) yaklaşımında markalar daha yüksek
fiyatlar, daha uzun terminler ve uzun vadeli ilişkilerle daha gelişime dönük
bir tavır sergiler. Tedarikçilerin mavi-beyaz yakaları ve sahipleri birlikte
gelişme fırsatı bulur. Bu yaklaşımda çok idealist ve gerçeklikten uzak şeklinde
eleştirilmektedir. Uyum ve İşbirliği yaklaşımlarının hibrit kullanılabildiği de
görülmüştür.
Alternatif olarak markalar ve tedarikçiler
birlikte sürdürülebilirlik-Pazar koşullarını şekillendirmeye
çalışabilmektedirler. Belirgin sivil toplum kuruluşu-sürdürülebilirlik düşünce
yapılarında markaların ortak/lider durumu çıkar çatışması olarak
yorumlanabilmektedir.
2.1.2.Tedarikçilerin
liderliği
Endüstriyel-sektörel kurumlar aracılığıyla etki
edilebilmektedir.
2.1.3.Sendikaların liderliği
Sendikaların küresel ölçekte birleşerek büyük
markalarla bağlayıcı anlaşmalar yapmasıdır.
Bu çabaların arzu
edilen sonuçlara ulaşamama sebepleri nelerdir?
·
Neyin
“sürdürülebilir” olduğu hakkında maalesef görüş birliği yoktur.
·
Standartların
küresel uygulamaları maalesef aynı olamayabilir.
· Markaların (pazarın) ana motivasyonu hala önce fiyattır.
Kaynak: Alexander, R; Lund-Thomsen, P. (2023).
Sustainable Value Chains in the Global Garment Industry. Cambridge University Press. doi:
10.1017/9781009217729
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder