Kur'an, İncil veTevrat'ın Sümer'deki Kökeni / Muazzez İlmiye Çığ / 1995 / kitap özeti
Kırmızı dizili olanların benim notlarımdırBatı kültürünün temeli Yunana ve dini Tevrat'a dayandırılıyor ancak aslında Sümerdir. Arkeolojik buluntularda tapınak duvarlarını süsleyen iki tarafında hayvan figürlü hayat ağacı (Göbeklitepe'deki gibi) bulundu.Medeniyet izleri: yapılara kadar gelen kullanma suyu, atık su hatları, plastik sanat, baraj-sulama kanalı-bataklık kurutması, hanlarla yolculuğun kolaylaştırılması, tekerlek, yelkenli gemi, yazı ve okul, şehir beylikleri, yazılı kanunlar, takvim, burçlar, çarpım tablosu, tababet, edebiyat,...Sümerin çok tanrılı dini zamanla dönüşerek bugünün tek tanrılı dinlerine dönüşmüş, diğer tanrılar melek, şeytan, cin motifi haline gelmiştir.Yahudi, Hıristiyan, Müslüman dinleriyle Sümer dini arasındaki ortak noktalar: Tanrının yaratıcı ve yok edici gücü, Tanrı korkusu, Tanrı yargılaması, kurbanlar-törenler-ilahiler-dualar-tütsü vb ile Tanrıyı memnun etmek, iyi ahlaklı-dürüst-haktanır olmak, büyüklere saygı küçüklere sevgi göstermek, sosyal adalet, temizlikSümer Tanrılarının da bir şeyin olması için "ol" demesi yeterdi...Tanrılarla insanları yaklaştırdığı düşünülen kuleler yaparlardı, zamanla bunlar cami-kilise-sinagog oldu. Minarelerin üzerindeki yarım ay, Sümer Ay Tanrısının sembolüdür. Namaz vakitleri, oruç, bayramlar,.... ay takvimi İslam'da belirgindir.Sümer kanunu, Babil Kralı Hammurabi' nin yaptığı kanunların temelidir. Bunlar da Musa ve Yahudi kanununu (On Emir) ve sonrasında İslam kanununu etkilemiştir. Hammurabi' nin (MÖ1750) Güneş Tanrısından kanunu alışı, Musa'nın on emri alışına örnek olmuştur. İslam hukuku Araplar Irak'ı (Mezopotamya) ele geçirdikten sonra kurallaşmıştır. Sümer kanunu Tevrata göre daha az zalimdir. Zina eden kadının taşlanması Tevrat'ta var ancak Kur'an'da yoktur.Sümer'de bekarete önem verilmiş, aynı Tanrıya niteliklerine göre çok sayıda isim verilmiş (Esma-ül-Hüsna gibi), ahiret inancına benzer kurgu yaratılmış, Kur'an'da söz edilmeyen sırat köprüsü kavramına yer verilmiştir. 7 sayısı Sümer'de-Tevrat'ta-Kur'an'da önemlidir. Sümer dahil tüm dinlerde alem 6 günde yaratılmış, yedinci gün dinlenilmiştir. Sümer tatil günü Yahudilikteki gibi Cumartesiydi! Hırıstiyanlık' taki gibi günah çıkarma, ikonalarla tapınak süsleme vardı.Sümer rahibeleri tapınaklarda ziyaretçilere "servis" verirdi, hizmetleri kutsal kabul edilirdi, diğer kadınlardan ayırt edilebilmeleri için başları örtülürdü. MÖ1500 Asur Kralı örtünmeyi evli ve dul kadınlara da zorunlu hale getirdi. Gelenek Yahudilere geçti, evlenen dindar kadınlar başlarını örttüler. Hırıstiyan rahibeler de başlarını örttüler. İslam öncesi Arap kadınları çalıştıkları için yarı bellerine kadar çıplak gezermiş. İslamiyetten sonra da cariyeler-köleler çalıştıkları için giyinmezlermiş.Sümerler Tanrılarla insanları yaklaştırmak için kuleler yapardı, kızan tanrılar dünyanın tek olan lisanını türlü lisanla değiştirdiler ve insanların anlaşmalarını zorlaştırdılar (Kabeye yaklaşırken çeşitli lisanlardaki konuşmalar giderek tek bir Lebbeyk ifadesine dönüyor).Adem'in cennetten kovulması öyküsü Sümer ve Tevratta aynı. Kur'an'da yasak ağacın "sonsuzluk ağacı" olduğu sadece Taha Suresinin 20.ayetinde belirtilmiş. Adem ve Havva' nın çocuklarından Habil çobandı, Kabil çiftçiydi ve bir gün Kabil, Habili öldürdü (Daniell Quin - İsmail kitabında sürdürülebilirliğin bozuluşunu buna dayandırır, tarım devrimi böylece başlar).Tufanın sadece Tevratta olduğu düşünülürdü. 1872 yılında Asur tabletlerinde Gılgamış Destanı fark edildi, tufan anlatılıyordu!!! Bilimsel bakış açısıyla Robert Cooper, The Inguirer's Text-Book, Being Substance of Thirteen Lectures on the Bibel eserinde ne yaradılışın ne de tufandaki geminin akla uygun olmadığını, olsa olsa söylence olacağını iddia ediyor.Eyüp Peygamber öyküsünde hayır ve şerrin Allahtan geleceği, kulun sabırla karşılaması gerektiği anlatılır. Bu tema Sümer şiirlerinde de görülmüştür.Tek tanrılı dinlerin atası kabul edilen İbrahim Peygamber ve ailesi Tevrata göre Mezopotamya'da Kaldeali Ur'dan Harran'a göçmüş, oradan da bir tüccar kolonisi olarak Filistin'e girmişti. Onun askerleri ve parasal gücüyle kendi şahsi tanrısını onlara Tanrı olarak kabul ettirmiş ve bu arada Mezopotamya'dan getirdiklerini halka aşılamıştı (Göbeklitepe Harran'dadır, duvarda iki tarafında hayvan figürü olan sonsuzluk ağacı ve altında doğum yapan bir kadın resmedilmiştir, orta kısımda içeriye giriş engellenmiştir VE figürlerin hepsi merkeze dönüktür VE hepsinin elleri namazdaki selam duruşunda olduğu gibi göbek önünde kenetlidir - aynı senaryo aynı şekliyle Kabede secde ederken yaşanıyor!!)Dinler başta Mezopotamya olmak üzere, çeşitli kültürlerden gelen etkilerle bulundukları toplumun görüş, düşünüş, anlayış ve hayal gücüne göre şekillendirilmişlerdir (Kudüste Arapça-İbranice-Aramice benzer şeklide tersten yazılır, Yahudi-Hırıstiyan-Müslüman dindar kadınlar benzer şekilde örtünür, İsa özünde Yahudidir, Yahudilerin sünnet-koşer vb bir çok geleneği Müslümanlarla aynıdır, Yahudilerin Süleyman Mabedi Müslümanların Mescid-i Aksa'sının altındadır, Yahudilerin ağlama duvarı Mescid-i Aksanın bahçe duvarıdır!).İncil'de İsa Peygamberin rüzgarın kanadını tuttuğu anlatılır, aynı öykü farklı isimlerle Sümerde vardır. Sümerdeki öykünün devamında göğe yükseliş, Tanrıyla konuşma ve yere dönüş vardır, Müslümanlıktaki Miraç hadisesi gibi!
Sümerlerle Tek tanrılı din kitaplarının arasında hemen hemen 2000 yıl var. Sümerler onları nasıl etkileyebildi?!- İsrail tarihi her üç dinin atası kabul edilen İbrahim Peygamberle başlıyor. Ur kentinden Harran'a (Göbeklitepe!), oradan da Filistin'e gider. Kalabalıklaştıkça sorun çıkar, Musa Peygamber gibi Tanrıdan emir aldığını söyleyenler gelir, sorunlar bir türlü çözülemez, Davud ve oğlu Süleyman zamanında bir krallık kurarlar. Süleymanın ölümünden sonra ülke ikiye bölünür: Kuzey İsrail, güney Yahuda olur.
- Bir süre sonra Babil Kralı Nabukadnezar İSraili işgal eder, yağmalar, pel çok İsrail bilginini Babil'e sürgüne götürür. Bu bilginler Babil'de çivi yazısı öğrenir, Babil kitaplarını incelerler. Daha sonra Persler Babil'i ele geçiriyor ve sürgündekileri serbest bırakıyorlar.
- Geri dönenler İsraili kaos içinde buluyor, mabedler olmadığı için din yaşanamamış, yabancılarla evlilikler nedeniyle farklı tanrı ve inançlar ülkeye yayılmıştır. Kendi halklarını bir araya toplayabilmek üzere Ezra ve arkadaşları Torah olarak bilinen ilk 5 kitabı (Tevrat) yazmışlar: Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar, Tesniye. Bu bölümlerde Musa'nın ölümü de anlatıldığına göre bunların Musa tarafından yazılmış olması olası değil.
- Zamanla Tevrata ilk 5 kitaptan sonra 34 bölüm daha eklenmiş. Yazım tarzı Hitit tarih yazıcılığı ve Sümer edebi yazı karışımıdır.
- Kur'an'ın yazılı hale gelmesi de benzer bir öyküdür. Peygamberin sağlığında ezberleyenler olmuştu ancak savaşlarda bunlar ölmeye başlayınca yazılı bir metin ihtiyacı ortaya çıktı. Halife Ebubekir başlangıçta bu fikri hoş karşılamamış ancak etrafındakilerin zoruyla Zeyd'e Peygamberin sandığını getirtmiş, ezber ayet bilenleri bir araya toplamış, sonuçta iki kitap ortaya çıkmış. Kitaplar Ebubekir ölünce yeni Halife Ömer'e, sonra Ömer'in kızı Hafza'ya ve sonrasında Halife Osman'a geçmiş. Kitaplar arasındaki farkları düzeltmek üzere bir kurul oluşturulmuş, ezber bilenler bir araya toplanmış ve bugünkü tek kitap ortaya çıkmış. ilk kitaplar yazılırken ezberlemiş olanın doğru söylediğini onaylamak için 4 tanık, daha sonra 2 tanık istenmiş. Sonuncusunda tek tanığı yeterli saymışlar.
- İncil'de İsa Peygamberin sağlığında yazılamamış. Kur'an'da İncil'in İSa'ya öğretildiği söyleniyor. Zamanla çok sayıda versiyon oluşuyor, MS350 yılında İznik Konsülü bu versiyonları Matta, Markos, Luka, Yuhanna olarak 4 versiyonda birleştiriyor.
- Lütfen aşağıdaki yazılara da göz atın:
bu kitaba bayıldım
YanıtlaSil