İlk büyük sıkıntının Hindistan'da ve aşırı sıcak dalgası olacağı, önce yaşlılar ve çocukların öleceği, yakıt-jeneratör-su için zorbalık riski üzerinde durulmuş. Bu olay Hindistan'ın Paris Anlaşmasını ve işlevsiz COP toplantılarını sorgulamasına, re'sen hareket etmesine ve hatta Küresel Güney için rol model olmasına yol açıyor.
Küresel Kuzey dünyayı kirleterek-ısıtarak-sömürerek zenginleşmesine rağmen şimdi küresel ısınmayı önlemek üzere kural dayatıyor ve Küresel Güneye maddi destek sağlamıyor (aslında bu destek UNSDG17 içinde de anılıyor ve uygulanmıyor). İklim sıkıntıları oğlak-yengeç dönenceleri arasında daha belirgin olarak görülüyor, sıkıntıyı çekmeyen Avrupa ülkeleri kayıtsız davranıyor, bedelini bu coğrafyadaki yoksullar ödüyor. Uluslararası mahkemeler yetersiz kalıyor, devletler sadece işlerine gelen karaları kabul ediyor. Milletler öfkeyle beslenerek bencilleşiyor. Ülkeler azalan emisyonlar bildiriyor ama genel emisyon seviyesi artıyor, yalan söyleyenler var!
Küresel Güneyin çıkarını "ekonomik savaşla/eylemlerle" savunacak akımlar görülmeye başlanıyor (Robin Hood organizasyonları). Küresel ısınmaya sebep olan Küresel Kuzeyi ve zengin azınlık-karar vericileri cezalandırma isteği büyüyor. eyleme dayalı protestolar artıyor. Fosil yakıtla ilgili termik santrallerde, konteyner gemilerinde, özel ve sivil jetlerde, büyükbaş hayvan besiciliğinde, AVM mağazalarında, e-ticaret sitelerinde ... sabotajlar başlıyor. Elektrik motorlu zeplinler uçuyor. Zenginlerin hesaplarına erişimleri "bir şekilde" kısıtlanıyor. Kaybedecek bir şeyi olmayanlardan korkmakta yarar var. "Afrika, Afrikalılarındır!" hareketi yükseliyor.
Yer altındaki fosil yakıtlar 3000 gigaton seviyesinde ve sadece 500 gigaton fosil yakıldığında 2 derecelik artış gerçekleşiyor. Bu kaynağın parasal değeri 1500 trilyon USD olduğu için kolay kolay el değmeden bırakmak mümkün değil. Karbon esaslı ve dijital izlenebilirliği olan yeni bir parayla çıkarılmayan fosil yakıtlara ton bazında bir bedel ödenerek karbon emisyonu azaltılabilir. Bu parayı ödül olarak değerlendirirsek beraberinde karbon vergisiyle cezanın da düşünülmesi gerekiyor. Ayrıca havadan yakalanacak CO2 kuru buz formundayken kuruyan petrol kuyularına gömülebilir ve bu da petrol şirketlerinin sürdürülebilir gelecekteki yeni iş modeli olabilir.
Canlı çeşitliliğindeki daralmanın sebebi insanlar, dengesizliğe sebep oluyor, doğal yaşam koridorlarına ihtiyaç var.
Gelir adaletsizliği çok çarpıcı. En zengin %2'lik kesim tüm dünyayı tüketiyor. Aslında her şeyden herkese yetecek kadar var; daha fazla zenginliğe değil, daha iyi paylaşmaya ihtiyacımız var. Sosyalizmi yeniden değerlendirmek gerekebilir. Kök sebep sürekli büyümeyi önceleyen Neoliberal Kapitalizmdir! Tek bir endeksle durumu anlamak zor, GSYİH yetersiz bir ölçüm, Gini Katsayısı bir referans ama yeterli değil. Artan oranlı vergi, servet vergisi, bizzat kullanılmayan gayrimenkul vergisi vb öneriliyor. En düşük ve en yüksek ücret arasında 1:8 oranı tavan olarak getiriliyor.
Düzeltici aksiyonlar sıralanıyor: Zorunlu kabul edilen gıda-barınma-giyinme-elektrik-internet-eğitim-sağlık hizmetleri kamulaştırılıyor, balık tutmayı zorla engelleyen eylemler görülüyor. Buzulların erimesini yavaşlatmak üzere buzul diplerinde biriken suyun yüzeye pompalanarak tekrar dondurulması deneniyor. Permakültür kapsamında toprak reformuyla mülkiyet tabana yayılıyor, Hindistan öncülüğünde kooperatifler-kolhozlar görülüyor. Paranın zaman değerini gösteren iskonto oranı için "bizden önceki ve bizden sonraki yedişer nesil" fikrine paralele çan eğrisi deneniyor, iklim lehine projelerin fizibilitesi sağlanmaya gayret ediliyor. Dünya vatandaşlığı (kotalara göre istediği ülkeye yerleşebilen, iş ve barınma garantisi verilen sığınmacılar) öneriliyor.
AB Yeşil Mutabakat (Green Deal) ile Roosvelt Yeni Düzen (New Deal) karması olan ve yenilenebilir enerjiyle verimliliği içeren bir sistem Yeşil Yeni Düzen adıyla tartışmaya açılıyor. Böylece Jevons Paradoksunun (verim artınca kaynak kullanımı azalacağına, çıktı artışı yaşanır) önüne geçilmek isteniyor. Hem verimde hem verimsizlikte, hem iyi hem kötü ayrımı var aslında. Düşmemek için dayanıklı (robust) olmak veya düşsek bile çabuk kalkabilmek için gerekenler iyi verimsizlik örneğidir. Üçlü muhasebe (Triple Bottomline) çağrıştırıyor.
Merkez Bankalarının birlikte hareket etmesi, senyoraj (para üretme kabiliyeti) yetkisinin kısıtlanması isteniyor. Piyasa artık tüm devletlerden daha büyük ve güçlü, Matrix hissi veriyor. 1944 senesindeki Bretton Woods anlaşması ve takip eden yıllarda daha sonra Washington Consensus olarak isimlendirilen IMF, WTO, Worldbank, ... gibi kuruluşların faaliyetleri neticesinde borçlar gelişmekte olan ülkelere yıkıldı, ekonomik sömürgecilik başladı. Bu süreç serbest ticaret döneminde hızlanarak devam etti. Stockholm Sendromu (rehinenin kaçırana hayran olması) ve Lima Sendromu (kaçıranın rehinelere yakınlık duyarak salıvermesi) küresel çapta aynı anda yaşanıyor. Şu anda narsist öfke (siayasi nüfuz ve zenginlik gibi ayrıcalık getiren olanakların elinden alınmasıyla deliye dönme, "benim olmayacaksan kara toprağın olacaksın!" ruh hali) aktivist eylemlerle birlikte büyüyor. Vergi cennetleri, banka hesap gizliliği kaldırılsın isteniyor. Afrika ülkeleri borçlarını ödemeyi ve USD kullanımı red ediyor. Öğrenciler, öğrenim kredilerini ödemeyi red ediyor.
Mevcut sosyal medyalar yerine blokchain şifreli ve kendi verilerinizi istediğiniz kurumla paylaşabileceğiniz/telif hakkı sizin olan bir oluşum; banka sistemi yerine kooperatifçilik esaslı blokchain/dijital izlenebilirliği olan ve kara parayı dışlayan bir finansal sistem öneriliyor.
Konuyla ilgili bulduğum bazı kitapların özet bağlantılarını paylaşıyorum:
- Küçük Güzeldir / E.F.Schumacher / 1973: Orta ölçekli teknoloji ve özellikle Scott Bader şirket hikayesi
- ENTROPİ Dünyaya Yeni Bir Bakış / Jeremy Rifkin, Ted Howard / 1980: Fizik biliminin öngördüğü sınırlarla ekonomi-sosyal değerlendirme
- Küreselleşme / Zygmunt Bauman / 1998: Jeremy Seabrook: "Yoksulluğa çare bulunamaz, çünkü yoksulluk kapitalizmin semptomu değil sağlıklı olduğunun kanıtıdır"
- Hepitalizm / Prof.Dr.Aziz Akgül / 2020: Easterline paradoksu (zenginlik artarken mutluluk artmıyor), senyoraj, dünya vatandaşlığı, gayri safi milli mutluluk
- Çoğu Zarar Azı Karar- Dünyayı Küçülme Kurtaracak / Jason Hickel / 2020: Küresel Kuzey ve Küresel Güney, Kapitalizm, degrowth
- Ya Sürdürülebilirlik için uğraşasım gelmiyorsa? Gezegenin sınırları, ilk hava kirliliği oksijen fazlalığından oldu! Kötümser fantezi.
- Sürdürülebilirlik için hayat tarzımızı değiştirebilir miyiz? Entropi kitabını temel alan iyimser fantezi.
- UNSDG hedefleri adil değildir, gelişmiş ülkelerin lehinedir! Küresel Kuzey ve Küresel Güney, olası çözüm yolu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder