Kitap insanların ekonomik kararlar alırken bazen ne kadar mantıktan uzaklaşabildiklerini ve bu durumun çoğu ekonomik teoriyi çürüttüğünü anlatıyor.
İnsanlar ekonomik kararları alırken her zaman rasyonel
düşünür ve bu çizginin dışına çıkmaz düşüncesi etkin piyasa teorisine aittir.
Etkin piyasa teorisi iki temel üzerinde dayanır. Birincisi piyasadaki tüm
bilgiler fiyatın içindedir yani fiyatları bilen bir insanın başka bir bilgi
bilmesine gerek yoktur. İkincisi ise herhangi bir varlığın fiyatı doğrudur. Fiyatlar
tüm bilgiyi içerdiği ve insanlar da rasyonel hareket ettiği için fiyatlar
herhangi bir varlığın gerçek değerini yansıtır.
Bu teori çok yıllar büyük bir destek almış. Ta ki 2007
finansal krizine kadar. O krizde görüldü ki bu zamana kadar “kesin” doğru
olduğuna inanılan ekonomik teoriler nerdeyse tamamen yanlıştı. Fiyatlarda
balonlar oluşabiliyor ve bu durum “rasyonel” kararlar alan insanlar tarafından
fark edilemiyordu. Bu krizden sonra ekonomi alanında “davranışsal ekonomi”
konusu önem kazanır ve bu yöndeki araştırmalar ödüller alır.
Kitapta ayrıca dünya tarihindeki meşhur “balonlar” da
anlatılmış. Bunlardan biri 17.yüzyılda Avrupa’daki lale çılgınlığı. Kısaca
bahsedecek olursak Osmanlı’da büyükelçilik yapan Hollandalı birisi Osmanlı
lalelerini beğendiği için Hollanda’ya götürür. Ve orda dikkat çeken bu laleler
kısa zamanda büyük bir popülarite kazanır. Bu popülerlik o kadar çılgıncadır ki
kısa sürede bir fiyat balonu oluşur ve herkes lale fiyatlarının hiç
düşmeyeceğini düşünerek çılgınca lale almaya başlar. Bu fiyatlar bir gün öyle
bir düşer ki çoğu insan iflas eder ve hatta eskiden varlıklı olan kişilerin
intihar ettiği görülür. Aynı durum 2000’li yıllarda ABD’de konut üzerinden de
yaşanmıştır. Bu fiyat balonların yaşanması etkin piyasa teorisini çökerten en
büyük sebeplerden biridir.
Kitap sonlara doğru ekonomik kararlar alırken nasıl
davranmalıyız, alışveriş yaparken nelere dikkat etmeliyiz ki ihtiyacımız
olmayan şeyleri almayalım şeklinde birçok tavsiyeyle karşımıza çıkıyor.
Bunların çoğu da bence yararlı yöntemler. Bunun dışında insanın yatırım
yaparken mantıklı yani sıkıcı olandan ziyade heyecanlı olan kararlar almaya
eğilimli olduğumuzu ve çoğu zaman bu heyecan arayışımızın bize yanlış kararlar
aldırdığı anlatılıyor. Ayrıca ekonomik kararlar alırken ki düşüncelerimizi
ölçen birtakım testler yapıyor ve bunların sonucuna göre neye daha eğilimli
olduğumuzu söylüyor.
Okuması gerçekten zevkliydi, bu yüzden kısa sürede bitirdim
kitabı. Ayrıca kitabın içinde davranışsal ekonomi alanına ilgili kişiler için
ara ara kitap, belgesel önerileri de var. Bu alanda ilgili insanların okuması
gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ekonominin sayısal değerlerden ibaret
olmadığını, büyük ölçüde insan psikolojinin etkili olduğunu gösteren başarılı
bir kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder